Güncelleme Tarihi:
Kayıtlara göre 59 kişiyi öldüren Roza'nın daha fazla kişiyi öldürdüğü düşünülüyor. Güzelliği ve masum görünümüne zıt biçimde bir yaşamı olan Roza Shanina'nın hikayesine göz atalım.
Roza, 1941'de abisinin cephedeki ölümü üzerine gönüllü olarak orduya katıldı. Çok iyi bir nişancı olduğu için cephe hattında sniper olarak değerlendirilmesine karar verildi. Roza, Sovyetler Birliğinin ilk kadın sniper'ıydı ve 3. Belarus cephesindeki başarıları nedeniyle onur madalyasına layık görüldü.
Beraberinde namını da duyurmaya başladı. Kanadalı bir gazete, Shanina'yı "Doğu Rusya'nın görünmez terörü" olarak tanımlamıştı. Shanina, savaş boyunca günlük tutmuş görünüyordu. Günlüğe savaş kadar kişisel meselelerini de yazmıştı. Öyle ki, Nikolai adındaki birini sevdiğinden, fakat bir birliktelik veya evlilik düşünecek zamanı olmadığından, şu an için tek bir amaca hizmet ettiğinden ve başka bir şeye kendini adayamayacağından net bir şekilde bahsediyordu.
Bagration Harekatı'nın başlamasının ardından, kadın sniper'ların çekilmesine hükmedildi. Fakat gönüllü olarak görev almaya devam etti. Ardından cephe hattına gönderilmek için istekte bulundu, fakat isteği reddedildi. Fakat emre karşı gelerek cepheye gitti. Bu hareketi nedeniyle cezalandırılsa da, askeri mahkemeye çıkarılmadı. Müfrezelerden birine dahil edilmek ve sürekli cephede olmak istiyordu. Hatta bu isteğinin yerine getirilmesi için Josef Stalin'e iki defa mektup yazdı.
Her savaş hikayesi gibi, Shanina'nın hikayesi de kendi sonunu hazırladı. Yer aldığı Doğu Rusya Taarruzu'nda, Almanlar hakimiyetini sıkılaştırmıştı. 16 Ocak 1945'te tuttuğu günlüğe, daha güvenli bir yerde olmak istediğini ama bilmediği bir gücün kendisini savaş alanına çektiğini yazdı. Aynı görevin devamında hiçbir şekilde korkmadığını ve gerekirse yumruk yumruğa savaşacağını belirtti.
27 Ocak'ta, Shanina ağır yaralı olarak bulundu. Askeri raporlara göre yaralı bir topçuya vücudunu siper etmeye çalışıyordu. Aldığı darbe neticesinde bağırsakları dışarıya saçılmış ve bir şarapnel parçasının isabeti üzerine göğsü yarılmıştı. Kurtarılmaya çalışılsa da ertesi gün hayatını kaybetti. 1963 yılında günlüğünün kitap haline getirilmesiyle Shanina, yeniden üne kavuştu. İsmi çeşitli sokaklara verildi ve okuduğu ilkokul onunla ilgili bir müze haline getirildi.