16 bin bilim insanından ürküten çağrı

1992 yılında bin 700 bağımsız araştırmacı tarafından imzalanan “Dünyadan bilim insanlarının insanlığa uyarısı” başlıklı ilk mektupta, “Eğer çevre felaketi durdurulmazsa, insanlık ve doğal hayat karşı karşıya gelecek” denmişti.

Mektup, 25 yıl öncenin gazetelerinde manşetlerde yer almıştı ancak tehlike günümüzde artarak devam ediyor.

İlk mektuptan yola çıkan çevre uzmanı William Ripple ve meslektaşları, tehlikeye dikkat çekmek için ikinci bir mektup yazmaya karar verdi.

Oxford Üniversitesi’nin Biyoloji Bölümü’nün portalında yer alan mektubu imzalayan akademisyenlerin sayısı, ilk yayınlandığı pazartesi gününden itibaren 16 bini geçti.

Mektupta özetle, eğer insan davranışlarını değiştirmek için kamuoyu oluşturulmaz ve bir kamu baskısı yapılmazsa, Dünya ‘derinden ve geri döndürülemez’ bir zarara uğrayacak denildi.

Oregon State Üniversitesi’nden Ekoloji Profesörü William Ripple, “Eğer sağlıklı bir biyosferimiz olmazsa, büyük çevresel sorunlar ve iklim değişikliği felaketleriyle karşı karşıya kalacağız. Bu da insanlığın refahını doğrudan etkileyecek. İnsanlar, onları feci ızdıraptan kurtarmaya çalıştığımızı anlamalı” şeklinde konuştu.

Bu konuda birkaç olumlu değişiklik meydana gelmiş olsa da, güncel veriler birçok çevresel sorunun ‘alarm verdiğini’ ve son mektuptan bu yana daha da kötüleştiğini ortaya koyuyor.

1970 yılından beri, karbon emisyonu yüzde 90 oranında arttı. Yine insan faktörü nedeniyse küresel ortalama hava sıcaklığı yükseldi. NASA, 2016’nın en yüksek sıcaklık değerlerinin kaydedildiği yıl olduğunu açıklarken, 1998 yılından bu yana son 136 yıldaki en sıcak 10 yıl görüldü.

ABD Başkanı Donald Trump, iklim değişikliği programının “para israfı” ve “pahalı bir oyun” olduğunu açıklarken, rakamlar, giderek artan hava sıcaklıklarının tarım ürünlerinde kıtlığa yol açabileceğini gösteriyor. Öte yandan, değişen hava sıcaklıkları daha kuvvetli fırtınaları ve bunlardan kaynaklanacak zararları da artırabilir. Yükselen deniz seviyesi ise kıyı şehirleri için tehdit oluşturabilir.

Mektupta iklim değişikliği, ormansızlaşma, türlerin yok olması ve temiz suya erişim eksikliği gibi şiddetli sorunlara değinildi. Hızla artan nüfus nedeniyle sınırlı kaynakların yok olmasının da insanlığı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakabileceğine vurgu yapıldı.