Güncelleme Tarihi:
Danimarkalı Thor Pedersen, pek çok kişinin hayali olan dünya turunu gerçekleştirmeyi ve tüm ülkeleri ziyaret etmeyi başaran az sayıdaki kişiden biri. Üstelik Pedersen bunu çok farklı bir şekilde yaptı.
Dünyadaki tüm ülkeleri tek bir uçak yolculuğu bile yapmadan ziyaret eden ilk kişi olduğunu iddia eden Pedersen'in diğer gezginlerden bir farkı da yola çıktığı günden bu yana eve hiç dönmemiş olması. Diğer gezginlerin ziyaret ettikleri ülkelerin birçoğuna uçakla gittiklerini veya arada molalar verip eve döndüklerini söyleyen 44 yaşındaki Pedersen, son 10 yılını tam 375 bin kilometre yol kat ederek geçirdiğini belirtti. Ancak bu yolculuk Pedersen'in planladığından 6 yıl daha uzun sürdü.
Pedersen, Ekim 2013 hayal ettiği dünya turu macerasına atılmak için nakliye ve lojistik alanındaki işini bıraktı. Eşi Le ona katılamadığı için her ülkede ortalama yedi gün geçirmeyi ve 2017'nin sonlarında evde olmayı planlıyordu. Ancak Pedersen'in hiç hesaba katmadığı bazı gecikmeler yaşandı.
En önemli sorunlarından biri vizeydi ve bu durum yolculuk boyunca gecikmelere neden oldu. Yetmezmiş gibi bir de üstüne pandemi eklendi. Tüm dünyayı etkileyen pandemi, Pedersen'in Hong Kong'da iki yıl kalmasına yol açtı. Pedersen Daily Mail'e yaptığı açıklamada, salgın boyunca seyahatini yarıda bırakıp eve dönmeyi çok düşündüğünü söyledi.
Başından beri, Pedersen'in kendine koyduğu üç kuralı vardı. Bütün dünyayı dolaşana kadar Danimarka'ya evine dönmeyecek, her ülkede en az 24 saat geçirecek ve asla uçağa binmeyecekti.
Geçtiğimiz ay bir konteyner gemisiyle Maldivler'e ulaşan Pedersen, destansı yolculuğunu nihayet tamamladı. Neden böyle bir seyahat planladığını Pedersen şu sözlerle açıkladı:
“Tarihte hiç kimsenin uçağa binmeden dünyanın her ülkesine gittiğini duymadım ve olağanüstü bir şey yapma şansına sahip olabileceğimi düşündüm.”
Pedersen bu fikre ilk kapıldığında mümkün olan her yere toplu taşıma araçlarıyla gitmeyi planlamıştı. Bu da yüzlerce otobüs, tren ve feribot yolculuğu anlamına geliyordu. Bunlarla kalmayan Pedersen bazen balıkçı tekneleriyle bazen de konteyner gemilerine binip seyahatini sürdürdü.
HER ÜLKEDE EN AZ 24 SAAT GEÇİRDİ
Gittiği ülkelerdeki çok bilindik turistik yerlere girmeyi tercih etmeyen Pedersen, her ülkede en az 24 saat geçirdi. Pedersen turistik mekanlardan uzak durduğu için seyahatini ‘maraton koşmaya ya da Ay'a gitmeye’ benzetti.
Zamanının çoğunu otobüslerde ve trenlerde geçiren Pedersen, tam 54 saatlik en uzun otobüs yolculuğunu Brezilya'da gerçekleştirdi. En uzun tren yolculuğu ise Rusya'da beş gün sürdü. Pedersen gemide geçirdiği 27 günün çok keyifli olduğunu ve okumak, egzersiz yapmak gibi sevdiği şeyler için zaman bulduğunu da söyledi.
Tüm yolculuğun süresine bakıldığında Pedersen'in her ülkede geçirdiği ortalama süre 17 gün oldu. Pedersen en az zamanı 24 saatle Vatikan'da geçirdi.
GÜNDE SADECE 16 STERLİN BÜTÇE AYIRMASI YETTİ
Dünya turu planlayan pek çok kişi için bütçe meselesi vazgeçme sebeplerinin başında geliyor. Pedersen bu konuda daha şanslıydı. Çünkü tüm seyahati bir enerji şirketi tarafından finanse edildi. Pedersen'in bu macera için kendi cebinden günde sadece 16 sterlin bütçe ayırması yetti.
Pedersen'in bir diğer ihtiyacı da damgalanacak sayfaları bitmeden her ülkeye girebilmek için 10 adet pasaport almaktı.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
Seyahate başladığı sıralarda Pedersen o zamanlar kız arkadaşı olan Le ile yalnızca bir yıldır beraberdi. Yıllarca görüşemeyecek olma fikri bu aşamadaki bir ilişki için endişe vericiydi. Ancak çift geçtiğimiz 10 yıl boyunca kopmamayı bir şekilde başardı. Le aralarında Sudan, Avustralya ve Hong Kong'un da bulunduğu pek çok ülkeye giderek Pedersen ile buluştu.
Çiftin hayatlarında 10 rakamı önemli bir yer tutuyordu. Yolculuğuna 10 Ekim 2013 günü saat 10.10'da başlayan Pedersen, Le’ye kendisini ziyaret ettiği 10'uncu ülke olan Kenya’da evlenme teklifi etti. Kenya, 43 gün ile Pedersen'in en uzun süre kaldığı 13'üncü ülkeydi.
Pedersen, ilişkilerindeki alışılmadık koşullar göz önüne alındığında, kız arkadaşının ‘evet’ diyeceğinden emin değildi. Gezide karşılaştığı sayısız zorluk ve Le'nin eğitimine odaklanması nedeniyle, iletişimleri zarar görmüştü; neredeyse ayrılığın eşiğine gelmişlerdi. Ancak o sırada Pedersen'in seyahatini tamamlaması için gezmesi gereken 82 ülke daha vardı.
Pedersen Daily Mail'e, “Kenya'da uzun süre kalmamın bir nedeni Etiyopya vizesi almakta zorlanmamdı. Ama aynı zamanda şimdiki eşimin ziyarete gelmesi de kalışımı uzatmama sebep oldu. Kenya Dağı'na tırmandık ve ondan benimle zirvede evlenmesini istedim” dedi.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
‘ANNEME SÖYLEMEK DİŞÇİYE GİDECEĞİM DEMEK KADAR KOLAYDI’
Pedersen, bu zorlu macerayı tamamladığı için çok mutlu olsa da geçtiğimiz on yıl boyunca yaşlanan ebeveynleriyle daha fazla zaman geçiremediği için üzgün olduğunu itiraf etti:
“Ayrılmadan önce babam kariyerim konusunda endişeliydi. Bir daha çalışabileceğimi ya da ciddiye alınabileceğimi düşünmüyordu ama her ne olursa olsun bana destek oldu. Anneme dünya turuna çıkacağımı söylemek ise ona dişçiye gideceğimi söylemek kadar kolaydı. O, hayal ettiğim şeyi başardığım için benimle gurur duyuyor. Öte yandan annemle babam hayatlarının son dönemindeler. Ailem ve arkadaşlarımla daha fazla zaman geçiremediğim için pişmanlık duyuyorum.”
PLANLARINI DEĞİŞTİRDİ, BAZI ÜLKELER İÇİN ÖZEL STRATEJİLER UYGULADI
Pedersen yola çıkmadan önce rotasını titizlikle planladı. Ama yol boyunca planlarını değiştirmek zorunda kaldı. Örneğin, iki kez Singapur'a, üç kez de Fiji'ye gitti. Bazı ülkeler için için ise özel stratejiler uyguladı. Örneğin girmenin çok zor olduğu Kuzey Kore’ye en kolay yol olan tur grubuyla gitti. Uluslararası şirketlerle olan bağlantıları sayesinde Suudi Arabistan'a iş vizesi aldı.
195 numaralı ülke olan Palau'ya gittikten sonra, Hong Kong'a döndü. Daha sonra, planladığı üzere Pasifik'teki ada ülkeleri yerine Avustralya'ya gitmek zorunda kaldı. Zira pasaportunun sayfaları bitmek üzereydi ve Avustralya yenisini alabileceği nadir yerlerden biriydi.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
DÖNÜŞ YOLCULUĞU BİR AYDAN FAZLA SÜRECEK
Pedersen, ziyaret ettiği ülkelerdeki insanlardan pek çok hediye aldı ve harika deneyimler yaşadı. Şu an dünyadaki ülkelerin tamamını ziyaret ettiği için mutlu olduğunu ama evine dönmeye de fazlasıyla ihtiyaç duyduğunu belirten Pedersen şunları söyledi:
“Zihinsel olarak yoruldum ve seyahatin bittiğini anlamak için zamana ihtiyacım olacak. Hayatımın son 3 bin 512 gününü düşünmem gerekecek. Gerçekten neyi başardım? Bu bana ne kazandırdı?”
Pedersen şu an son bulunduğu ülke olan Maldivler'den Danimarka'ya dönüş yolunda ve gemiyle seyahat ediyor. Eve dönüş yolculuğunun bir aydan fazla sürmesi bekleniyor. Önceki kariyerine geri dönmek gibi bir planı olmayan Pedersen seyahat boyunca yaşadıkları hakkında bir kitap yazmayı düşünüyor.
‘DÜNYAYI BİR SANDALYENİN RAHATLIĞINDA DA KEŞFEDEBİLİRDİM’
Eve dönmeyi dört gözle bekleyen Pedersen, yıllar süren seyahati sonrası en sevdiği ülkenin Danimarka olduğuna karar verdiğini çünkü dilini konuşabildiğini, ailesi orada yaşadığı ve hakkında her şeyi bildiği için endişelenmesi gereken çok daha az şey olduğunu belirtti.
Yolculuğunun başında, Once Upon a Saga adlı blog'unda yazdığı bir yazı Pedersen'in şimdiki durumu en iyi şekilde özetliyordu:
“Evde kalabilir, kütüphaneye gidebilir, belgeseller izleyebilir, insanlarla konuşabilir ve tanıdık bir ortamda bir sandalyenin rahatlığından dünyayı keşfedebilirdim. Ama Danimarkalı bilim insanı Piet Hein'in şu sözünü okudum: Dünyanın yuvarlak olduğunu anlamak için seyahat etmek gerekir.”
Dailymail'de yer alan 'I'm the first person to visit every country in the world WITHOUT catching a single plane - I thought it would only take four years but I was so wrong' başlıklı yazıdan derlenmiştir.