Güncelleme Tarihi:
Hayır. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, salı günkü basın toplantısında, Türkiye’de oluşan havanın aksine, çok açık bir dille şöyle dedi: “Biz Türkiye’nin herhangi bir kara saldırısına hazırlandığına yönelik herhangi bir kanıt görmedik.”
2- Peki diyelim oldu. Washington böyle bir harekâta nasıl bakar?
İstanbul’da pazartesi günü yabancı gazetecilerle bir araya gelen üst düzey Türk yetkili de dile getirdi. Türkiye, bu konuda başta ABD, müttefik ülkeleri ikna edip ortak bir kara operasyonu düzenlenmesini istiyor. Ancak ABD de ona yanaşmıyor.
3- ABD, Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki hedeflere yönelik topçu atışlarını nasıl karşılıyor?
Gerginliğin azaltılması için hem Türkiye’ye hem de YPG’ye çağrıda bulunuyorlar. ABD ve Rusya’nın öncülüğünde 11 Şubat’ta Münih’te yapılan ve Türkiye de dahil 17 ülkenin dışişleri bakanlarının katıldığı Suriye Destek Grubu toplantısında ‘düşmanlıkların durdurulması’ mutabakatı çıkınca, bir hafta içinde devreye girecek anlaşmadan önce Suriye’deki taraflar sahada avantaj sağlamak için harekete geçtiler. Türkiye’nin Azez koridorunda ilerleyen Kürt kuvvetlerine yönelik 13 Şubat’ta topçu atışı başlatması da böyle oldu. ABD de IŞİD’le mücadeleye zarar vereceğini düşündüğü bu çatışma halinin sona ermesini istiyor.
4- Bu konuda hangi girişimleri oldu?
Türk topçu atışlarının başlamasından hemen bir gün sonra ABD Başkan Yardımcısı Biden, Başbakan Davutoğlu’nu aradı. Ve özetle “Kürtler ilerlemesin siz de vurmayın” dedi. Toner de, salı günkü basın toplantısında şunları söyledi: “YPG’nin (PYD’nin silahlı kanadı) sahadaki (Afrin ve Azez) hareketlerinin yapıcı olmadığına ve Kuzey Suriye’de IŞİD’i yenmek için kolektif çabalarımızın altını oyduğuna inanıyoruz. (Ancak) YPG’nin sahada IŞİD’le savaşta etkin bir grup olduğunu düşünüyoruz. Türkiye, IŞİD karşıtı koalisyonun üyesi. YPG’yi ve Kuzey Suriye’deki diğer Arap muhalif grupları Türkiye’yle gerginliği tırmandıracak davranışlardan kaçınmaları konusunda uyardık. Ama aynı zamanda Türkiye’den de sınırda her türlü topçu atışını sona erdirmesini istedik.”
5- YPG’nin son hamlesi YPG ve ABD arasındaki işbirliğini etkiledi mi?
Hayır, şimdilik değil. Toner de, “Kuzey Suriye’de IŞİD’le mücadeleye odaklanan YPG çabalarını desteklemeye devam ediyoruz” diyerek bunun altını çizdi. Ancak kritik nokta ABD, YPG’ye olan bu desteğinin Azez Koridoru’nun doğusunda, Fırat Nehri’ne yakın bölgede sürdüğünü belirtti. Öz Kararlılık Operasyonu Sözcüsü Steve Warren ise çarşamba sabahı Mare’nin hemen güneyinde IŞİD’in tuttuğu bölgeye ulaşan “Afrin Kürtlerine” bu ilerlemeleri sırasında şimdiye kadar hava desteği vermediklerini, Mare’de IŞİD’le çarpışan, “eğit-donat programından mezun ılımlı gruplara destek olmaya odaklandıklarını” ama Kürtlere de hava desteği vermeyi “düşündüklerini” söyledi.
6- YPG, Azez koridorunda Amerikalılardan sağlayamadığı hava desteğini Ruslardan mı aldı?
Pentagon’da Hürriyet’e operasyonel detaylar konusunda bilgi veren üst düzey bir Amerikalı yetkili bu durumu teyit etti.
7- Davutoğlu’nun ABD’yi, sivilleri vuran Rus hava saldırılarını yeterince güçlü kınamamakla suçlaması doğru bir eleştiri mi?
Yanlış sayılmaz. Gerçi ABD Dışişleri Sözcüsü John Kirby, Rusya’nın pazartesi Azez’de bir hastaneyi vurduğu yönündeki haberlerin ardından yazılı bir açıklama yapıp durumu kınadı. Ancak ABD Yönetimi, Türkiye’nin beklentisinin aksine bunu bir savaş suçu olarak tanımlamıyor. Toner, “Neyin savaş suçuna girdiğine dair yasal bir prosedür var. Ben bu konuya kürsüden dahil olmayacağım” dedi.
8- Herkes sahada çatışmaya devam ediyorken Münih’teki anlaşmanın ne hükmü var bu durumda?
Münih mutabakatının sahaya yansıyan pek bir yanı yok. Sadece bazı kasabalara ulaştırılan sınırlı çapta insani yardım var.
9- Düşmanlıkların durdurulması, çatışmaları önlemeyecek o zaman.
Öyle olacak büyük ihtimalle. Ürdün’ün birkaç aydır üzerinde çalıştığı, “Suriye’de kim terör örgütüdür” raporu gibi. Üst düzey bir ABD Dışişleri yetkilisi, Türkiye’den Suudi Arabistan’a, İran’dan Rusya’ya sahadaki herkesin grupları farklı gördüğünden bahsetti. Bu durumda kimin terör örgütü olduğunu sahada daha güçlü olan belirleyecek. Ruslar “hepsi terörist” dediğinde saldırılarına kendince meşru bir zemin oluşturmuş sayılacak. Ve vurmaya devam edecek.
10- Ya insani yardımlar?
ABD’nin de şimdi üstünde en çok odaklandığı bu. Zira Suriye’de kuşatma altındaki kentlere insani yardım ulaştırılmazsa, yaşanacak ölümler dışında yeni bir mülteci dalgası daha oluşacak.