Paylaş
Her görüşmede aynı sözü duyuyorum, “kurulacak parti Kürtlerin değil, bütün Türkiye’nin partisi olacak”.
Bu niyete rağmen, aradan geçen zaman DTP’yi ne yazık ki, bırakın Kürtleri, hatta Kürtlerin PKK’ya yakın kanadının partisi haline getiriyor.
DTP, PKK’nın siyasi kanadı gibi. Çözüm için önerisi ise, genel demokrasi istemi. DTP demokrasiden ne anlıyor, demokrasiyi nasıl tanımlıyor, hâlâ belli değil.
Buna rağmen, yıllar sonra bugün, DTP bir şans yakalıyor. Türkiye’nin partisi olma şansını.
BİLGESAM
Bilge Adamlar Stratejik Araştırma Merkezi, kısaca Bilgesam adında bir sivil toplum kuruluşu var.
Bazı emekli büyükelçiler, bazı emekli generaller ile bazı öğretim üyelerinin kurduğu Bilgesam Kürt sorunu ile ilgili bir anket düzenliyor.
10 bin 199 Kürt yurttaşımıza sorular soruluyor. Sadece Kürtlere. Genellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, ayrıca İstanbul ve Mersin’de yaşayan Kürtlere uygulanan bir anket.
O kadar çok konuşulan Kürt sorununda, Kürtler ne istiyor, sorusuna yanıt aranıyor.
BİRLİKTE YAŞAMAK
Anket sonuçlarına göre;
1- Kürtlerin yüzde 9.7’si bağımsızlık istiyor.
2- Yüzde 5’i federatif yapıyı hedefliyor.
3- Yüzde 31.6’sı kültürel hak talep ediyor.
Nereye ait oldukları sorusuna ankete katılanların yüzde 76’sı Türkiye Cumhuriyeti’ne yanıtını veriyor. Yüzde 78’si Türkiye’de diğer etnik kökenlilerle birlikte yaşamaktan yana.
Şu ya da bu nedenle, bazı sorulara tam düşündükleri karşılığı vermemiş olabilirler, ama oranlara bakınca, her şeye rağmen, birlikte yaşamak duygusu ağır basıyor.
İŞTE FIRSAT
Sorulardan birinin yanıtı DTP için tam fırsat.
“Kime güveniyorsunuz” sorusuna Kürt yurttaşların yanıtı şu:
“Yüzde 34’ü DTP’ye, yüzde 19’u Apo’ya, yüzde 15’i PKK’ya güveniyor”.
DTP,
Kürtler DTP’ye güveniyor.
Bu, DTP’ye yeni bir misyon yüklüyor. Kurulmadan önce konuşulduğu gibi,
DTP sadece Kürtlerin değil,
Türkiye’nin partisi olma fırsatını
yakalıyor.
Bu fırsatı değerlendirebilirse, hayat hepimiz için kolaylaşır. Kürtlerin bu kadar güvenini kazanan, Güneydoğuda yüzde kırk, yüzde elli oy alabilen bir partinin şansını kullanabilmesinin koşulu var:
Etnik kimlik politikasından sıyrılmak.
DTP bu şansının farkında mı, emin değilim.
Yüzde 10’dan daha çok etkiler
DÜNYADA petrol fiyatları ne zaman artarsa, o artış otomatik olarak elektrik fiyatlarına zam olarak yansıyor. Bizi yöneten büyüklerimiz hep bu gerekçeyi gösteriyor.
Şimdi elektrik fiyatlarına yüzde 21.8 zam yapılıyor, bizlere yüzde 10 dolayında yansıyacak bir zam.
Yoksa petrol fiyatları yine mi artıyor? Hiç ilgisi yok. Tam tersine.
Ocak-Temmuz arasında dünyada petrol fiyatları yüzde 57 geriliyor. Yarıdan fazla düşüyor.
Ama, bizde yine zam. Neden? Devletin kötü yönetimi ile elektrik üreten bir kısım özel sektörün aşırı kar tutkusu birleşiyor.
Bu birleşmeden doğan kazıktan hepimize pay düşüyor.
Kaldı ki, bununla kalmayacak. Elektrik temel bir girdi. İğneden ipliğe her türlü malın maliyetinde etkili. Elektriğe zam, her türlü mala zam, demek.
Sonuçta, tüketicinin cebini yüzde 10’dan daha fazla küçültecek.
Paylaş