Güncelleme Tarihi:
Aytaç NALLAR
Türkiye’de 1970’li yıllarda gelişmeye başlayan dondurulmuş gıda pazarı, bugün gıda sanayi içinde hızla büyüyen sektörlerden biri haline geldi. Her ne kadar Türkiye’de dondurulmuş gıda pazarı rakamları gelişmiş ülkelere kıyasla çok geride kalsa da son yıllarda hızlı gelişen sanayileşme süreci, ev hanımlarının iş hayatında daha fazla yer alması ve tek başına yaşayan bireylerin sayısındaki artış gibi etkenler sektörün gelişimini önemli etkiliyor. Aynı zamanda geleneksel bakkallar yerine daha fazla ürün alternatifi sunan büyük marketlerin yaygınlaşması ve alışveriş yapma sıklığının azalması da kullanım ömrü uzun olan dondurulmuş gıda ürünlerine talebi artırıyor. Özellikle toplu tüketim kanalında yoğun olarak kullanılan dondurulmuş gıda ürünleri, perakende kullanımda dondurulmuş market reyonlarının gün geçtikçe genişlemesi ve ürün sayısındaki artış nedeniyle hızla büyüyor.
PRATİK OLMASI TÜKETİMDE ETKİLİ
Bugün itibariyle dondurulmuş gıda pazarı 375 milyon TL değerinde bir pazar ve toplam 17 şirket faaliyet gösteriyor. Tüketime bakıldığında ise; patates çeşitleri, köfte ve burger grubu ürünler başı çekiyor. Unlu mamuller kategorisinde ise en çok talep milföy ve pizza ürünlerinde oluşuyor.
Pazarda, Kerevitaş’ın sahip olduğu SuperFresh ile lider konumunda. SuperFresh’in pazardaki payı yüzde 47’nin üzerinde. Her 4 üründen üçü, SuperFresh markası ile Kerevitaş tarafından üretiliyor.
Tüketicinin dondurulmuş gıda alım kararını ise daha çok pratiklik etkiliyor. Ayrıca acil durumlarda kurtarıcı, çat kapı gelenler için ideal olarak görülüyor. Oysa dondurulmuş gıdanın en önemli özelliği, tarladan ve denizden toplandığı anda ‘süper şoklama’ denilen -40 derecede dondurulması ve böylelikle besin değeri açısından bakıldığında markette veya pazarda bekleyen ürünlere göre çok daha taze olması.
Uzmanlar, gıdaları mevsimi dışında en başarılı saklama biçiminin doğru teknikle dondurarak saklama olduğunu ve pazardan alınanı ayıklayıp yıkamanın çok daha masraflı olduğunu söylüyor. Bu nedenle de dondurulmuş sebze alanların yüzde 34’ünü çalışan kadınlar oluşturuyor. En fazla kullanılan çeşitler ise; bezelye, mısır, taze fasulye ve garnitür.
Derin dondurma katkı maddesi içermiyor
Uzmanlar, derin dondurmanın hiçbir katkı maddesi içermediğini söylüyor. Dondurulmuş gıdanın, pazarda ve manavda beklediği müddetçe besin değerini kaybeden ürünlere nazaran çok daha sağlıklı ve besleyici olduğu vurgulanıyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma dondurulmuş sebzelerin pazardan veya marketten alınan sebzelere oranla çok daha taze olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya göre pazarda veya marketlerde satılan ürünlerin yemek olarak tüketilmesi 9 ila 15 günü buluyor. Tarladan sofraya gelene kadar fasulyenin besin değeri yüzde 45, brokoli ve karnabaharın yüzde 25, bezelyenin yüzde 15, havucun ise yüzde 10 düşüyor. Hasattan hemen sonra dondurulan ürünlerde ise böyle bir sorun yok. Pazarda satılan ürünlere göre yüzde 30 daha fazla C vitamini ihtiva ediyor.
Gıdanın dondurulması, IQF (Tek Tek Dondurma) yöntemi ile hücre özsuyunun, gıdayı oluşturan içerikleriyle birlikte, çekirdek zarını çatlatmadan dondurulması işlemi anlamına geliyor. Ürünler tam mevsiminde toplanıp en taze haliyle ve düşük ısılarda dondurulduğu için tazeliğini ve besin değerini tüketim anına kadar koruyor. Kontrolleri geçerek fabrikaya kabul edilen hammaddeler sıfır derecede hammadde depolarına alınıyor; cinslerine göre 8-12 saat içinde tazeliğinin yitirmeden işleniyor ve donduruluyor. Dondurulma işlemi teker teker hızlı dondurma yöntemi ile en hızlı şekilde -40 derecedeki ortamda yapılıyor.”
Maliyeti, pazardan alınan ürüne göre daha düşük
Dondurulmuş gıdanın zengin ürün çeşidine sahip olması, arzu edilen zaman el altında farklı ürün sunulması en güzel yönü. Bir de sağlıklı beslenmek için koruyucu madde veya katkı maddesi kullanılmadan, besin değerini kaybetmeden evlere kadar ulaşabilmesi ve pratik olması da önemli bir faktör. Maliyetinin düşük olması da bir diğer avantaj. Yani, pazardan alınan ürünü ayıklayıp yıkamak çok daha masraflı olurken dondurulmuş gıda, ayıklanmış ve yıkanmış şekilde kullanıma hazır sunuluyor. Bir avantajının da dondurulmuş gıdalar ile zengin bir sofra hazırlamanın mümkün olması.
Dondurulmuş ürünün besin değeri azalmıyor
Kerevitaş’ın; pazardan taze olduğu düşünüldüğü için alınan ürünlerle, dondurulmuş ürünlerin taşıdığı besin değerlerinin mukayesesi için TÜBİTAK’tan talep ettiği çalışma ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Bu araştırmaya göre; numuneler, dondurulmuş gıdalardan ve tarladan hasat edildikten sonra 8. gün tüketilen ürünlerden seçildi. Taze fasulye, mısır, bamya, ıspanak, taze barbunya ve brokolide yapılan incelemelerde manavdan alınıp taze diye tüketilen ürünlerde C vitamini kaybının fasulyede yüzde 30, mısırda yüzde 16, bamyada yüzde 23, ıspanakta yüzde 93, taze barbunyada yüzde 38 ve brokolide yüzde 54 olduğu ortaya çıktı. Dondurulmuş ürünlerde ise bu oranlar taze fasulyede yüzde 18, mısırda yüzde 0.21, bamyada yüzde 0, ıspanakta yüzde 0, taze barbunyada yüzde 9, brokolide yüzde 30 oldu.