Dinlemek ve dinletmek

Yasemin BORAN
Haberin Devamı

İlişkilerin, daha doğrusu ilişkisizliğin en temelindeki ince sorun ‘‘dinlememek’’ tabii buna bağlı olarak da dinletememek geliyor.

Şimdi diyeceksiniz ki, ‘‘Adam veya kadın, kendisini dinletmeyi başaramıyorsa, nasıl dinleyeyim?’’

Haklısınız. Dosdoğru konuya girmek yerine sağdan, soldan dolaşıp bir türlü diyeceğini, demeyen biri karşısında çatlayacağınıza dinlermiş gibi yapıp akşama ne pişireceğinizi ya da gideceğiniz randevuyu düşünüp hülyalara dalmak en iyisi!Peki, derdini ya da anlatacağı ne varsa, onu ‘‘dallandırdığı’’ düşüncesine kapılmadan dinleme zahmetinde bulunsanız, daha iyi değil mi?

‘‘Değil’’ diyenlerin koro halinde seslerini duyar gibiyim. Yani bunca işin gücün, yetişilecek onlarca yerin arasında zaten o değerli vaktinizi ayırıp dinleme zahmetine katlanmışsınız, bir de o tutmuş sizin bunca değerli vaktinizi hikayeler anlatıp bir türlü sadede gelmeyerek heba ediyor. Vallahi çok haklısınız. Hülyalara da dalarsınız, planlar da yaparsınız. Hatta o sırada fırsatını bulsanız, yarım bıraktığınız ne kadar iş varsa, hepsini tamamlar, sonra da (dinlediğinizden emin olsun diye) ‘‘aaa vallahi çok haklısın’’ deyip neye hak verdiğinizi bilmeden (bunun hiç önemi yok) daha sonra görüşeceğinize kavilleştikten sonra çekip gidersiniz.

Doğrusu, zamanınız hiç de boşa geçmemiştir. Hem ilişkinizi sağlamlaştırmış hem de kimbilir kaç günlük planınızı yapıp bitirmiş olmanın rahatlığıyla mutlu ve huzurlu işinize dönersiniz. Peki, bu arada ne öğrendiniz? Hem gerçekten ilişkinizi sağlamlaştırdığınızı mı, düşünüyorsunuz? Sizin ilgisinizliğini farketmediğini mi, sanıyorsunuz? Siz bir şeyler anlatırken karşınızdaki kişinin sizi dinleyip dinlemediğini farketmez misiniz? Aaaa, ama siz kimseye bir şey anlatmazsınız!

Halbuki, herkesin anlatacak bir öyküsü vardır. Sizin bile. Anlatacak birini bulmak için yanıp tutuşuyorsunuzdur da bulamadığınız için anlatmıyorsunuzdur. Konuşmak, hemen bütün insanların ihtiyaç duyduğu bir eylem. Hatta yemek-içmek kadar elzem bir ihtiyaç. İletişim kurmanın en doğal yolu olan konuşmak için ise, kendinizden başka biri daha gerekiyor. Yani ilişkiler tek kişilik ne yazık ki, olamıyor. İlişkinin tatmin edici olabilmesi için ise, karşılıklı kişilerin birbirlerini dinleyebilmeleri gerekiyor.

Yani, bir dinleyen ve bir dinleten rolleri değişerek ilişkiyi sağlamlaştırıyorlar.

‘Şimdi ilişki olsa ne olacak, olmasa ne olacak’ diyenler olabilir. Üstelik çağımız insanının en büyük hastalığı olan yalnızlığın pençesinde çırpınanlar ilişkisizliği yürekten benimseyebilirler. Tabii hata ederler. Çünkü, böyle yapmakla hastalıkları adamakıllı kronikleşip deva bulmaz bir hasta olarak kalmaya devam edecekler. Dinlemedikleri ve anlatmadıkları için öğrendiklerinin sıkıntısı içinde, öğrenebilecekleri yeni bilgilerin önünü keserek kendilerini mahkum ettikleri tek kişilik hücrelerinde ölüp gidecekler, diyorum, Yasemin'ce..



Yazarın Tüm Yazıları