Devrim Sağıroğlu: Kaynağı kurutmayalım...

Güncelleme Tarihi:

Devrim Sağıroğlu: Kaynağı kurutmayalım...
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 1999 00:00

Devrim SAĞIROĞLU
Haberin Devamı

Guguk Kuşu'nda Jack Nicholson, Maratoncu'da Dustin Hoffman, Akbaba'nın 3 Günü'nde Robert Redford, General Patton'da George C.Scott, Rıhtımlar Üstünde'de Marlon Brando'nun oyunlarını seyrettiniz mi? Aklıma şu anda gelmeyen daha ne filmler var.. Hepsinin senaryosu muhteşem, rejisörü harika.. Ama, elinizi vicdanınıza koyun.. Film eleştirmeni değilseniz, bunların kaçının senaristi veya rejisörünü hatırlarsınız?

Sistem ne kadar oturmuş, planlama ne denli güzel olursa olsun, yükü her zaman baş aktörler çeker.. Zaman geçer, hafızalar zayıflar, ancak kahramanlar daima belleklerde kalır.. Tıpkı, Moldova maçının baş aktörü Sergen'in, muhteşem oyunuyla yıllar sonra anımsanacağı gibi...

Futbol, temaşa sporlarının başta geleni.. 22 kişi oynuyor, binlerce kişi seyrediyor.. Televizyonlarının başındaki milyonlar, bu sayıya dahil değil.. Ne var ki, sadece başarıya yönelik taktikler, futbolu öldüren sahadaki didişme, kulüplere artık yeterince para ve seyirci kazandıramayacak.. FİFA, 21.Yüzyılda bu oyunu güzelleştirecek, cazip hale getirecek yenilikler peşinde.. Çünkü, yıldız oyuncu ihtiyacı inanılmaz boyutlara ulaştı.. Cruyff, Beckenbauer, Pele, Garrincha, Maradona, Eusebio'suz bir futbolun, ne tadı kaldı, ne tuzu..

YILDIZSIZ OLMAZ..

Siz, Alman milli takımının mekanik oyunundan zevk alıyor musunuz? Eskiden, bir çırpıda Panzerlerin onbirini ezbere sayardık. Ben bu kadar meraklı olduğum halde, şu anda 5 oyuncusunu sayamıyorum.. Televizyonda bir maçı izlerken, önümden kimse geçemezdi. Şimdi, ‘‘yıldız oyuncu fakiri’’ takımların ve ülkelerin maçlarını, bizzat kendim zappingliyorum..

Bir takımda; sahada terinin son damlasına kadar mücadele eden, savaşan, teknik adamın söylediklerini harfiyen yerine getiren asker futbolcu elbette bulunmalı.. Sayısı da 6'nın altına düşmemek kaydıyla.. Ama, oyunu renklendiren, seyirciye zevk ve parasının karşılığını veren, en az 3-4 yıldızı da olmalı.. Estetik oyunun kuralı böyle..

Mustafa Denizli, kumarı sever.. Pokerde, bu kez tam yerinde ‘‘rest’’ çekti ve masadaki paraları kaldırdı.. Konuşurken blöf yapmıyor, elindeki kağıdın diğerlerinin kağıdından iyi olduğunu biliyordu.. Yıllarca Altay'ı sırtında taşımış, büyük bir futbolcuydu.. Ancak, milli takımda aynı başarıyı gösteremedi.. Bu nedenle, futbolculuk yaşamından ders alarak yaptığı tercihlere saygı duymak gerekir.. Yalnızca Tugay ve Sergen'den bahsetmeyelim.. Abdullah, kendi takımında hangi maçta iyi oynadı? Bu örnekler, saymakla bitmez..

Milli takım futbolcusu ile kulüp topçusunu, birbirinden ayıralım.. Uluslararası düzeydeki yıldızlarımıza sahip çıkalım ve onları koruyalım.. Yakında, elimizde Diyojen'in feneriyle, yıldız futbolcu aramaya başlayacağımızı unutmayalım.. Anlık öfkelerle barajları yıkarak, kaynağı kurutmayalım...



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!