Depremi öngörmek

Değişim kavramı birkaç yıldır hayatımızı etkiliyor. İçimizde bir şeyler değişmemiz gerektiğini fısıldıyor. Hatta kendimizi, yaşadığımız hayatı, alışkanlıklarımızı ve içinde bulunduğumuz koşulları değiştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Ama iş uygulamaya geldiği zaman bir türlü yapamıyoruz. İlle de felakete ihtiyacımız var.

Evet ancak canımız acıdığı zaman alışkanlıklarımızı değiştirebiliyoruz. Fakat yine de pek kolay olmuyor. Bir kere canımızın acıması yetmiyor. Tekrar tekrar canımız acımalı ki, değişmeyi başaralım. Yoksa unutuyoruz. Hele dayanıklılığımız fazlaysa, ağrı eşiğimiz düşükse yani kolay hissetmiyorsak, unutmak daha kolay oluyor.

Halbuki bundan önce canımız fena halde yanmıştı. Üstelik aradan unutacak kadar zaman da geçmemişti. Gölcük depreminin anıları hala gözlerimizin önünden silinip gitmiş değil. O günden bugüne bilim adamlarımız çok değerli çalışmalar yapıyorlar. Ve tabii bunların başında Aykut Barka geliyor. Ve ölümünden önce yaptığı çalışmaları da gizlemiyordu. Her şeye rağmen söylüyordu!

Mesela 2000 Haziran’ında NTV’de çok önemli bir açıklama yapmıştı. Afyon ve civarında önemli bir deprem olacağının mesajını vermişti.

Peki onu kimler dinliyordu? O zamandan bu zamana ne çeşit önlemler alınmıştı?

Bugün yaşadığımız felaket, hiçbir önlem alınmadığını işaret ediyor. Hem de canımızın fena halde yandığı Gölcük depreminin ardından yapılan bu açıklama bile yetmemişti.

Şimdi yaşadığımız bu felaketin üzerine bilim adamlarına soruyorlar ve Oğuz Gündoğdu şöyle diyor; 'Bu depremi bekliyorduk. Bölgenin karakteristik özelliği nedeniyle sürpriz sayılmaz.'

Bütün bu bilgilerin ışığında hiçbir şey yapılmamış olması ne yazık! Hiçbir önlem alınmamış olması ne yazık! Hem de değerli bilim adamlarının uyarılarına rağmen...

Peki ne zaman değişeceğiz? Düşüncelerimizi ve alışkanlıklarımızı değiştirmek için daha ne kadar çok acı çekeceğiz? Astrolojik açıdan değişim sürecinin içinde bulunduğumuz görülüyor fakat, bu değişikliği gerçekleştirecek olan insan diyorum, Yasemin’ce...
Yazarın Tüm Yazıları