CHP, ‘‘uygulama’’ baskısı ile fark koyacak

AKP, Avrupa konusunda kararlı. Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne taşıyan parti olma hedefine dört elle sarılmış görünüyorlar. Uyum paketleri peş peşe Meclis'e geliyor. Ya CHP? CHP de Kopenhag kriterlerine uyum ve Avrupa Birliği hedefinde kararlı olduğunu açıklıyor. Ama muhalefet olarak bu sürece katkısı, gelen paketleri oylamak dışında ne olacak?Bugüne kadar birçok hayati konuda benimsediği tutumla ‘‘muhalefet etmek için muhalefet ettiği’’ izlenimi veren CHP şu önümüzdeki kısa süre içinde desteklediğini söylediği Avrupa Birliği üyeliği sürecinde ‘‘farklılığını’’ nasıl ortaya koyacak? Bu soruyu CHP Lideri Deniz Baykal'a yönelttim. ‘‘Uyum çalışmaları hızlandı. Oyalanacak zaman kalmadığı biliniyor. Siz, önümüzdeki kısa dönem için CHP olarak Avrupa konusunda yeni bir girişim başlatmak ya da Avrupa sürecini hızlandırmak için ne yapacaksınız? Hükümetin getirdiği paketi desteklemek ya da eleştirmek dışında bir inisyatif alacak mısınız?’’‘‘Hükümet, AB paketi diye gerekli olup olmadığı belli olmayan konuları paketin içine koyarak iş çözmeye çalışıyor. Şimdi yedinci paket hazırlanıyormuş. Bir getirsinler görelim.’’Deniz Baykal, altıncı paketin Meclis'e geldiği haliyle sonuçta ortaya çıkanın farklı olduğunu söylüyor.Seçimlerde gözlemci ve evlerde mescit açılması ile ilgili maddelerin paketten CHP sayesinde çıkartıldığını anımsatıyor ve ‘‘demek ki o maddeler olmadan da olabiliyormuş’’ diyor ve ekliyor:‘‘Bizim de Avrupa Birliği çevreleriyle temasımız var. Neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu biliyoruz.’’BAYKAL ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE ‘‘HAYIR’’ DİYORÖNÜMÜZDEKİ günler, Ulusal Program'da yer alan çok daha dikenli konularda tartışmalara sahne olacak. Askerin siyasetteki rolünün sınırlandırılması, Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısı, Devlet Güvenlik Mahkemeleri, yargı bağımsızlığı, ara mahkemelerin oluşturulması gibi zor alanlarda kararlar alması gerekecek Türkiye'nin. Hatta, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, geçen hafta sonunda yaptığımız görüşmede, uyum paketlerinde yapılan bazı düzenlemelerin hayata geçebilmesi için Anayasa değişikliğinin de gündeme geleceğini söylemiş ‘‘işin zoru sona kaldı’’ demişti. Geçen hafta pazartesi günkü yazımda da belirtmiştim. CHP Lideri Baykal ise ‘‘Anayasa değişikliği için gerek yok’’ diyor. ‘‘Bunlar laf. Şu anda Türkiye'nin problemi uygulamadır. Avrupa Birliği rüzgarı içinde şunu da halledelim, bunu da çözelim kurnazlığına gerek yok. Anayasa değişikliğini gerektirecek bir şey yok.’’Baykal muhalefet çizgisini kalın kalemle çiziyor çizmesine ama CHP'nin Avrupa Birliği'ne karşı olduğu izlenimi doğmasını da istemiyor kamuoyunda. Ama bu öyle hassas bir çizgi ki, ölçüyü biraz kaçırdınız mı Avrupa Birliği için çaba harcayan AKP hükümetinin karşısında CHP'nin tavrı Avrupa Birliği sürecine muhalefet görüntüsüne kolaylıkla bürünebilir. CHP yaptıklarını da anlatamıyor. MGK genel sekreterinin sivilleşmesi konusunda ‘‘bizim için sakınca yok’’ demesine rağmen komuoyu karşısında bu tavır öne çıkmıyor. CHP sanki karnından konuşuyor. * * * CHP'nin, Avrupa sürecinde bir itici güç olarak özel bir siyasi pozisyon belirleme, kampanya başlatma ya da kendi farklılığını ortaya koyacak yaratıcı atılım sergileme gibi bir hazırlık içinde mi? Bu sorunun yanıtı net değil ama bir niyet var. ‘‘Türkiye şu anda bile üyelik müzakerelerine başlamak için hazırdır. Türkiye'nin problemi uygulamadır’’ diyor Baykal.‘‘Öyleyse sizin sloganınız uygulama mı olacak?’’ ‘‘Evet’’. ‘‘Uygulama’’ işte Avrupa Birliği sürecinde CHP için farklılık yaratabilecek bir talep. Üstelik, iktidarı ve muhalefetiyle Türkiye'nin kararlılığını yansıtmasına da yardımcı olacak bir siyasi irade. İzleyeceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları