Checks and balances kalmayınca

BU kalmayınca, işler Arap saçına dönüyor, demokrasi aksıyor. En tehlikeli gidiş başlıyor, tek adam hegemonyasının yolu açılıyor.

Haberin Devamı

Bu, yani demokrasileri ayakta tutan, çoğulculuğun vazgeçilmez Anayasal kuralı, Anglo-Amerikan söylemiyle checks and balances sistemi. Bizdeki karşılığı ile karşılıklı denetim ve dengeleme.

Siyasette birileri karar alıyor, birileri uyguluyor, birileri kararları ve uygulamayı denetliyor. Meclis denetliyor, yargı denetliyor ve hatta medya denetliyor.

Demokrasi böyle işliyor, dengeye böyle geliyor. Açıklar böyle kapatılıyor. Herkese söz hakkı böyle doğuyor. Her kurum birbirini denetliyor.

En yüksek denetleme makamı Cumhurbaşkanlığı.

ONUN SÖZÜ SON SÖZ


Türkiye aylardır çalkalanıyor. Tüm dünya şaşkınlıktan dilini yutuyor.

Bu çalkalanma içinde yaşayan bizler, her akşam bir son dakika haberi ile yatıyoruz, sabah kalktığımızda, akşamki son dakika haberi çoktan eskimiş, yerini yeni son dakikalara bırakmış.

Arkasında herhangi bir ideoloji, koruyucu siyasal güç olmaksızın toplumun değişik kesimleri haklarını alamayınca, sokaklara dökülüyor.

Eczacılar, tütün işçileri, itfaiyeciler, memurlar, avukatlar, genel anlamda işçiler sokaklarda.

Hepsi karşısında tek bir adamı görüyor. Tayyip Erdoğan’ı. Her konuda son söz daima Tayyip Erdoğan’a ait.

Onun iki dudağı arasından çıkan söz, sanki yasa, sanki anayasa hükmünde.

Pratikte hiçbir denetime tabi değil. Onun sözü, son söz.

Son sözünü söylerken, konu ne ise, üslup ve içerik öfkeli, kavgacı, hırçın. O hep elbette ve mutlaka ve ille de haklı. Kavga ama medya ile, ama yargı ile, ama iş çevreleri ile ama diğer siyasal partilerle, ama ve hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile, ama ve hatta AB ile, ama İsrail ile.

HERKESÄ° ESÄ°R ALMIÅž


Checks and balances hiçbir biçimde işlemiyor. Erdoğan’ı durduracak bir kurum yok.

Hükümet, Meclis ve Cumhurbaşkanlığı tek partide. Bürokrasi tek partide. Meclis ve hükümet dışında, kendine uygun medya, kendine uygun sivil toplum kuruluşu, kendine uygun iş çevresi tek başına onun denetiminde. Karşılıklı denetim ve denge yok.

Arka arkaya yaşanan bunca olayın içinden çıkılmaz hali buradan ileri geliyor. Denge ve denetim olmayınca, Erdoğan alıp başını gidiyor. Daha kötüsü, psikolojik ve siyasi olarak, sürekli daha fazlasını istiyor. Kendi partisi içinde de, kimse kılını kıpırdatamıyor. Herkesi esir almış. Parti kurulları göstermelik. O kurullar dışa dönük işlevleri yerine getirmek için var.

Böyle demokrasi olmaz.

Haberin Devamı

Tüketiciler ile bayilerin sessiz zaferi

Haberin Devamı

YERLİ, yabancı sigara firmaları zam konusunda kendi aralarında anlaşamıyor.

Bu anlaÅŸmazlığa tüketiciler ile sigara bayilerinin direniÅŸi ekleniyor. Tüketici zamlı ama yine de, daha ucuz sigaraya yönelirken, bayiler tezgahlarında o ucuz sigaralara öncelik tanıyor. Â

Bunun sonunda, Türkiye’de ender rastlanan bir geri çekilme görülüyor. Bir sigara firması sigaraya yaptığı zammı geri alıyor. Onunla kalmıyor, bayi kârlarını eski düzeye getiriyor.

Zamdan önce sigara 5.5, zamdan sonra 7.25 lira. Zamdan önce bayi kârı yüzde 5.5, zamdan sonra yüzde 4.8.

Şimdi sigara fiyatı zamsız, yeniden 5.5 lira, bayi kârı eskisi gibi yüzde 5.5. Tüketiciler ve bayiler kendiliğinden gelişen ortaklıkla isteklerine kavuşuyor. Kimsenin dikkatini çekmiyor, ama bu gürültüsüz ve kavgasız sivil direniş örneği.

Sigarada özel tüketim vergisinin artmasına rağmen, sigara firması tüketiciye yansıttığı zammı neden geri çekiyor?

Yüksek fiyatlı sigaraların pazar payı düşüyor. Buna kendi aralarındaki pay çekişmesini de eklemek gerek. Meydan ucuz sigaralara kalıyor.

Pazardaki payını yeniden dengelemek üzere, büyüklerin arasından biri zammı geri çekiyor.

Baştan sona ender görülen, baştan sona sessiz elde edilen bir kazanım.

Yazarın Tüm Yazıları