Cehenneme asıl yolculuk

"DÜNYA bitti, ukba başladı."

Ukba yani, ahiret ya da öteki dünya. Yani, biz artık bu dünyayı düşünmeyelim, kendimizi öteki dünyaya hazırlayalım. Gerçek hayat orada, burası yalan dünya.

Dünyanın bittiğini söyleyen ak sakallı bir dede. Buna genç ve çağdaş bir avukat olan Semra itiraz ediyor:

"Saçma, ne demek dünyevi hayat bitti."

Sözüm ona, gerçeği sektirmeden gören ak sakallı dede Semra’yı tumturaklı sözlerle uyarıyor:

"Avukat olman güzel. Kendi yanlışlarının savcısı, başkalarının hatalarının avukatı olabildiysen, ne güzel olurdu. Ukba mahkemesinde bu işler çok çetin geçer."

İYİLER VE KÖTÜLER

Samanyolu TV’de
yayınlanan Büyük Buluşma adındaki program bu sözlerle başlıyor. Programla ilgili iki RTÜK uzmanının hazırladığı rapor, bu diyalogu "temsili ahiret yargılaması" olarak niteliyor.

Programda iki ana karakter var. Semra ve erkek kardeşinin eşi Aysun. Semra yüksek gelir gurubundan, çağdaş ve hoyrat ve her türlü kötülüğü yapabilecek biri. Buna karşı türbanlı Aysun mazlum, masum, iyi, saygılı bir tipleme.

Çocuklara masallar gibi, çağdaş Semra trafik kazasında ölen kardeşine ait parayı usulsüzce alıyor, düzmece oyunlara giriyor, çünkü çağdaş ya. Aysun’un kızı, yani kendi yeğeni için, Aysun’la tartışıyor:

"Büşra’yı senin gibi örümcek kafalı birinin yanına vermem" derken, arkada Atatürk resmi belirgin biçimde ekranda yer alıyor.

ALEVLER İÇİNDE

Son bölümde ak sakallı dede yine huzurda. Semra ağlıyor ve pişman:

"Ben hiçbir şeye inanmıyordum. Üstelik, inançsızlığımı dayatmaya çalışıyordum. Yanlışımın farkına şimdi vardım. Benim için nasıl bir ceza hesaplanacak?"

Her şeyi bilen ak sakallı dede yine kalıp cümlelerle:

"Her cins ve her boy için, önce amme davası var. Bütün varlıklar ilahi bir mektuptur. Sahibinin imza ve mührünü taşır, sen onları yok saydın".

Diyalogun sonunda, "Allahü Ekber" ifadesi eşliğinde, Semra dev bir kapıya sürükleniyor, dev alevler içinde kayboluyor. Herhalde cehenneme gidiyor.

İŞTE RAPOR

Bu özeti RTÜK İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığının 31.01.08 tarih ve A.01.1.RTÜ.0.01.04-110.01.01/148 sayılı raporundan yapıyorum.

Rapora göre, programda farklı dünya görüşüne sahip insanlar çatışıyor, türban üzerinden varolan gerginliğin artacağına dikkat çekiliyor. Sonuçta, Samanyolu TV’nin RTÜK yasasında yer alan, insanların dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri nedenlerle hiçbir şekilde kınanmaması ve aşağılanmaması, ilkesini ihlal ettiği kanısına varılıyor.

Bunun cezası, bir ay kapatma.

Samanyolu TV kapatılıyor mu? Hayır, ikinci bir rapor düzenleniyor. Aslında, o da ilkinden pek farklı değil. Ceza kınama ile kalıyor.

DEMOKRASİ YALANI

Birinci perde, kapatma yerine kınama. Bu yaşadığımız düzenin göstergesi. Ama, çok ve çok daha vahim olan son perde.

Farklı dünya görüşüne sahip olanlar birbiriyle çatışıyor. Çatışma sonucunda, programda doğrudan anılmıyor ama, her şey ortada, laikliğe inananlar hem pişman, hem cehennem yolcusu.

Bu gibi programları bir zamanlar yayınlamak cesaret işi. Yayınlandığında, yasadaki ceza ne ise, sonuna kadar o. Şimdi ise, "demokrat olduk" yalanı ve o yalanı besleyen dönekler, yalakalar eşliğindeki koro ile İslami düzene yolculuk.

Cehenneme asıl yolculuk bu.
Yazarın Tüm Yazıları