Cavcav'dan Gazeteciler Cemiyeti'ne ziyaret

Güncelleme Tarihi:

Cavcavdan Gazeteciler Cemiyetine ziyaret
Oluşturulma Tarihi: Mart 01, 2013 18:25

Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, “Ankara'da zaten seyirci yok. Spor bakanımız, şehir merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Eskişehir yoluna stat yapma kararı almış, çok üzüldük” dedi.

Haberin Devamı

Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, "Ankara'da zaten seyirci yok. Spor bakanımız, şehir merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Eskişehir yoluna stat yapma kararı almış, çok üzüldük" dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) üyesi gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya gelen Gençlerbirliği Başkanı Cavcav, buluşmada önce ailesinin Rumeli'den Türkiye'ye uzanan hayat hikayesini anlattı.

Ailesinin 1897 yılında Rumeli'den Türkiye'ye iltica ettiğini belirten Cavcav, "Rahmetli babam o zaman, 'oğlum biz Tito'dan kaçtık' derdi. Babam fırıncılık yapıyormuş, orada epey para kazanmış. 'Kaçmak için paraları çuvalın içerisine koyduk, fırının çatı arasına sakladık ki Tito gider, işler düzelince dönüp paraları alırız' diye. Babamlar ilk olarak Bursa'ya gelmişler, oradan muhacirleri Yozgat'a göndermişler. Oradan da Adana'ya gitmişler ancak bakmışlar orada da fırın işi yapıyorlar, Ankara'ya gelmişler" şeklinde konuştu.

"ANNEM ERKEK ELBİSESİ GİYMİŞ CUMA'YA GİTMİŞ, BABAM DA ONU KAÇIRMIŞ"

Babasının annesi ile nasıl tanıştığını anlatan Cavcav, "Rahmetli birinci annem çok çirkindi. Babam dedeme 'ben onu almam' demiş. Hacı, hoca işlerinden ben de korkarım.Çünkü babamın Gerede'li sakallı bir hocası vardı. İnanır mısınız kalaylı bir kabın içerisinde ben gözümle gördüm, cinler böyle oynardı. Annem hocayla ne yaptıysa annemi nasıl kandırdıysa kandırmış. Annem bir Cuma günü erkek elbisesi giymiş. Babam da Cuma'ya gidiyor, annemi alıyor, Adana'da bir arkadaşının yanına kaçıyor.

"KAFAM, GÖZÜM, HER TARAFIM UN OLDU"

Çocukluk yıllarını hatırlatan Cavcav, "Eski un değirmenlerini hatılarsınız. Babamın gözüne girmem lazım, 'ne yapayım' diye düşünüyorum. Çocukluk aklı, değirmende un akıyor, akan unun altına girdim. Kafam, gözüm, her tarafım un oldu. Dışarı çıktım, rahmetli babam geldi. 'Maşallah ne de çok çalışmışsın' dedi. Ben de zaten bana o kelimeyi kullansın diye yaptım" diye konuştu.

"İNGİLİZCE DIŞINDA BÜTÜN DERSLERİM 5'Tİ"

Babasınının 4 kez evlendiğini söyleyen Cavcav, ilkokulu Atatürk Orman Çiftliği'nde (AOÇ) tamamladıktan sonra Atatürk Lisesi'nde öğrenimine devam etiğini dile getirdi. "İngilizce dışında bütün derslerim 5'ti" diyen Cavcav, "Yabancı dilden ya sıfır ya da bir alırdım. Hocam kanaat notu kullanıyorlardı. İngilizce kitabına bak bak, bir şey anlamıyorum. Delikanlı çağına gelince babama 'ben okula gitmeyeceğim' dedim. Babam da 'otur vezneye' dedi. 50 tonluk un fabrikası inşa etmişlerdi. 14 yaşında fabrikanın veznesine oturdum. Tam 64 yıldır bir fiil çalışıyorum. Yılda 15 gün tatilim yok ama işimi seviyorum."

"HOCAM BENİM ESKİ TAKIMIM PTT'YE KARŞI OYNATMADI, BEN DE FUTBOLU BIRAKTIM"

Futbol hayatını anlatan Cavcav, "Aski Spor, PTT ve Bahçelievler kulüplerinde top koşturdum. Daha sonra yöneticilik hayatım başladı" dedi. Bahçelievler Kulübü'nde futbol hayatını noktaladığını belirten Cavcav, şunları kaydetti: "Forvet mevkisinde oynuyordum. Fenerbahçe ve Ankaragücü 4 bin lira transfer teklifinde bulundu. Fabrikada vezneden ayrılamadığım için kabul etmedim. Bahçelievler'de hocam beni PTT'ye karşı eski takımım olduğu için oynatmadı. Ben de hocama, 'futbolu bırakıyorum' dedim. O günden sonra futbol oynamadım. Bir yıl Hacettepespor'da başkan yardımcılığı yaptıktan sonra Gençlerbirliği'nde yöneticilik teklifi geldi. Ben de kabul ettim. Gençlerbirliği ile tanışmam böyle oldu. Bugünlere Allah'a çok şükür geldik."

GENÇLERBİRLİĞİ'NİN 1. LİGE ÇIKIŞ HİKAYESİ

2. Lig'de oynadıkları dönemde şampiyonluk yoluna oynadıkları Şekerspor maçını anlatan Cavcav, "Ankaralı bir hakem vardı, adını hatırlamıyorum şimdi. En son Şekerspor'a oynarken Deli Vehbi diye bir santraforumuz vardı, topu eliyle attı. Hakem onu da verdi. Biz o maçı kazanarak, lige çıktık, şampiyon olduk. Gençlerbirliği, 1986 yılında bir kez ligden düştü ama ertesi yıl hemen çıktı" dedi.

ANKARA'YA STAT KONUSU

Cavcav, Ankara'ya yapılması planlanan stat konusuna da dikkati çekerek, "Ankara'da zaten seyirci yok. Spor bakanımız, şehir merkezine 30 kilometre uzaktaki Eskişehir yoluna stat yapma kararı almış, çok üzüldük. Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın statları şehir merkezinde. Başbakanımız ve cumhurbaşkanımızdan kurululuş yıldönümüz münasabetiyle randevu talep ederek stat konusundaki düşüncelerimizi paylaşacağız" ifadelerini kullandı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Güray Soysal'ın "35 yıldır kulübün başkanısın, veliahtını ortaya çıkarmadın. Veliahtın kim başkan?" şeklindeki soru üzerine ise Cavcav, "Gençlerbirliği benim için kanıma bulaşmış veba mikrobu gibi. Elim, ayağım tutuğu müddetçe kulübüme hizmet etmek isterim" cevabını verdi.

İLHAN CAVCAV'DAN AZİZ YILDIRIM'A SİTEM

Kulüpler Birliği Vakfı Onursal Başkanı İlhan Cavcav, "Kulüpler Birliği'nin kurucusu benim ama maalesef Kulüpler Birliği'nde Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzon da dahil bunların dediği neyse -ben orada da kötü kişi oldum- Karabük veya diğer kentlerin takımları, yahu başkan bir konuş. Bir anlat derdini, hiç kimse bir şey söylemiyor. Digitürk, Spor Toto Süper Lig'e 330 milyon dolar para veriyor. Bunun 66 milyon doları Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatarasay, Trabzon ve Bursa için havuzdan kesiliyor. Bunu Sayın Aziz Yıldırım 3 sene Kulüpler Birliği başkanlığı yaptı. Biz o paraların ne olduğunu, ne kesildiğini bilmiyoruz. Bize her ay 1 veya 1 buçuk milyar gönderirse 'çok iyi' diyoruz. Adamlar orada hamuduyla götüyormuş haberimiz yok" diye konuştu.

Emektar gazetecilerin sorularını yönelttiği 'duayen' başkan Cavcav, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi Güray Soysal'a Gençlerbirliği atkısı hediye etti.

 

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!