Çarşı gişede batırdı(!)

Bizimkisi bir aşk hikayesi, siyah-beyaz bir film gibi biraz...” İnönü Stadı’nda defalarca çalınan ve taraftarın da ağızbirliğiyle katıldığı bu Kayahan şarkısındaki gibi; yani bir film gibi başladı sezon Beşiktaş için...

Haberin Devamı

Yeni hayaller kurmak için stadı yıkılan Kartallar, beklentilerin aksine, ‘dört dörtlük’ bir sezon açılışı yaptı... ‘Dışarı’dan olsa da söylemleriyle kendisini en azından taraftara benimseten Önder Özen’inden ‘sosyalist bir takım yaratacağım’ diyen Slaven Bilic’ine, soru işaretiyle kiralanan Gökhan Töre’sinden ‘İsviçre çakısı’ marifetli Kanadalı Atiba’sı ve nihayetinde siyah beyazın yanına ‘yeşil’i de koyan Çarşı’sına kadar ilk düdükle gönüllerin şampiyonluğunu erkenden ilan eden Beşiktaş...
Bu az bir şey değil, zira bir zamanlar diğer büyüklerin taraftarının dahi ‘ikinci takımı’ olabilen Beşiktaş, son on yılda uğratılan erozyondan ötürü bir çok kimsenin gönül köşkünden kovulmuştu. İşte yenilenen Beşiktaş’ın bir gölgesi de beyaz perdeye yansıdı. Eyşan Özhim’in yapımcılığında yönetmen Aydın Bulut, özelde siyah beyazlılara, genelde tüm futboluseverlere ‘Benimle Oynar mısın’ diye sordu. Ne var ki aldığı yanıt sadece ‘40 bin evet’ oldu! Türkiye’de uğrunda ölündüğü söylenen futbolun filmine gişede gösterilen alaka sadece 40 bin kişide kaldı! İddialı bir maçta doldurulan tribün kadar... Haliyle film gişede batmış durumda...

Haberin Devamı

ŞAMPİYONLUK FENERLİ ‘AŞK TUTULMASI’NIN

Bu topraklarda futbola hastalık derecesinde tutkuyla bağlıymışız gibi gözüksek de aslında bu tutkumuz ‘3 puan’ kavgasından öteye pek gitmez. O nedenle, futbolun ne kitabı ne tiyatrosu ne de filmi satmaz... 2000 yılı yapımı ‘Dar Alanda Kısa Paslaşmalar’ futbolun başyapıtı filmlerindendir. Serdar Akar imzası taşıyan bu filme gişede omuz verenlerin sayısı yalnızca 142 bin! Ama beterin beteri var! Volga Sorgu’nun yönettiği 2010 yapımı ‘Kaledeki Yalnızlık’ın sinemaya çektiği seyirci sayısı ise sadece ve sadce 8 bin 500.. Adını ‘Kalede Yapayalnız’ diye değiştirsek, yeridir hani... Gişenin şampiyonu ise Murat Şeker. Yönetmenin 2008’de imza attığı ve ‘fanatik’ bir Fenerbahçe taraftarının aşık olunca değişen hayatını anlatan ‘Aşk Tutulması’ 371 bin kişiye oynamayı başardı...
Yerliler bir yana yabancı futbol filmleri de gişede küme düşüyor!.. Misal büyük usta Ken Loach’un yönettiği ve bizim sinemalarımızda ‘Hayata Çalım At’ adıyla oynayan ‘Looking for Eric’ sinema salonlarında ancak 5800 kişiye top sektirebildi. Başroldeki Manchester United efsanesi Eric Cantona acaba yeşil sahalardaki kadar iyi rol kesmiş mi diye merak edenleri sayısı 5800!!!.

Haberin Devamı

MADEM STATLAR YASAK O HALDE SİNEMAYA GİDİN

Sözü tekrar siyah beyaz tonlar taşıyan ‘Benimle Oynar mısın?’a getirelim. Filme sinema eleştirmenleri ‘üç puan’ vermedi. Peki bu filme, çok kötü olduğu için mi futbolseverler ilgi göstermedi? Böyle dahi olsa, bunu mazaret sayamam. Her hafta en az 30-40 liramızı o kadar kötü futbol maçlarına harcıyoruz ki futbolu konu edinen bir filme 10 lira versek ne kaybederiz ki... Futbol taraftarının bu filme gitmesi için bir tek neden söylerim ve o da yeterli olur. O neden de İnönü Stadı’dır... Fenerlinin de Galatasaraylının da anılarının olduğu İnönü yıkılıp gitti. Yerine yenisi gelecekse de, biliyoruz ki eskisinin yerini asla alamayacak. İşte, o tarih olan İnönü Stadı’nda izlediğiniz bir tek maçın hatırısana binaen gidebilirsiniz... İlla ki Beşiktaşlılar... Statların size yasaklandığı şu günlerde hiç değilse sizden feyz alıp bir öyküyü iyi kötü anlatan bu filme gidin. Böylece daha iyi filmlere de vesile olursunuz. ‘Benimle Oynar mısın?’ İstanbul’da halihazırda 8 sinemada oynuyor...

Yazarın Tüm Yazıları