Canaydın’ın canı Cim Bom

Güncelleme Tarihi:

Canaydın’ın canı Cim Bom
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2002 12:54

Lisesinde okudu, basketbol takımında oynadı, yöneticilik yaptı ve şimdi de başkanlığına soyundu. Bursalı işadamı Özhan Canaydın 16 Mart'ta yapılacak Galataray Genel Kurulu'nda şimdiki Başkan Mehmet Cansun'un tek rakibi. Yöneticilik yaptığı sekiz yıl boyunca geri planda kalan ve kamuoyunda fazla tanınmayan Canaydın, ‘‘Bundan sonra öyle olmayacak‘‘ diyor. İşte bilinmeyen yönleriyle Özhan Canaydın'ın portresi...

Galatasaray 16 Mart'ta yeni başkanını belirleyecek. Başkan Mehmet Cansun'un rakibi uzun yıllar kulüpte basketbol oynamış ve yöneticilik yapmış olan Özhan Canaydın. Ali Tanrıyar, Alp Yalman, Faruk Süren dönemlerinde yönetimde yer alan Canaydın daha önce kıyısından döndüğü başkanlığın kapısını aralamak istiyor.

Spor camiasında bilinen bir isim olmasına rağmen kamuoyunda fazla tanınmıyor. Bunda yakın döneme kadar Bursa'da yaşamasının büyük payı var. Canaydın, Bursalı bir işadamı. Türk-İtalyan-Fransız ortaklığı Biesseci'nin yönetim kurulu eski başkanı ve genel müdürü. Biesseci yılda beş milyon parçalık üretimiyle Avrupa'nın en büyük entegre tesislerinden biri. Yaklaşık 40 milyon dolarlık cirosu, bin 200 çalışanı var. Tesislerde NIKE, Adidas, Puma, Fila, Next, Kappa gibi Avrupa'nın en büyük spor markalarına üretim yapılıyor. İç piyasadaki tek müşterileri Mavi Jeans'in üreticisi Mavi Giyim. Şirketin Monte Carlo'da bir pazarlama ofisi bulunuyor.

Canaydın, başkanlık yarışında oldukça iddialı. Öyle ki, şirketteki görevini 2000 Mart ayında oğlu Murat Canaydın'a devredip İstanbul'a taşınmış. Murat Canaydın da babası gibi Galatasaray Lisesi mezunu.

Canaydın'la başkanlık planlarını, projelerini ve geleceğin Galatasaray'ını konuştuk.

Galatasaray'da ne gibi aktivitelerde bulundunuz?

- Galatasaray Kulübü'nün her kademesinde hem sporcu, hem üye, hem de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptım. 1957'de 155 numaralı küçük üye oldum. 1958'den 1964'e kadar basketbol takımındaydım. Daha sonra Asil Üye oldum. 1986'da Ali Tanrıyar'la ilk defa yönetime girdim. 14 yıldır şampiyon olmamış Galatasaray'ı iki yıl üst üste Türkiye Şampiyonu yaptık. Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Avrupa üçüncüsü olduk. Sıfır borçla, 1990'da Alp Yalman'a devrettik. 1994'te bu sefer onun listesinde yönetim kurulunda görev aldım. 1996'da Faruk Süren'le tekrar yönetime geldim. İkinci başkanlık ve başkan yardımcılığı yaptım.

2000'de başkanlığa adaydınız. Neden çekildiniz?

- Divan Heyeti üyeleri -ki hepsi benim sporculuk dönemimdeki yöneticilerim, ile konuştum. Bana 'Çark güzel işliyor. Bu çarkı devam ettirelim, takım UEFA Finali’ne doğru gidiyor. Lütfen bu dönem görev alma. Sen Galatasaray'ın menfaatlerini en az bizim kadar düşünürsün' dediler. Ben de onlara saygı duyduğum için seçime üç gün kala kazanma ihtimalimizin çok büyük olmasına karşın çekildim. O gün 2002 Mart ayında aday olacağımı beyan ettim. Ve şimdi adayım.

Ocak’ta yapılan Arama Konferansı’nın arkasında siz vardınız. Konferans sonrasında yapılan Karar Konferansı'ndan ne çıktı?

- Karar Konferansı bir gün sürdü. Galatasaray'da söz sahibi kişilerin de katılımıyla toplam 140 kişi ile gerçekleşti. Arama Konferansı'ndaki maddelerin üzerinden geçildi. Sportif başarı en önemli hedef olarak çıktı. Mali ve idari başarının onu takip ettiği görüldü. Galatasaray'ın Türkiye'de UEFA kriterlerine uyan ilk takım olması kararı alındı. Stad projemiz projeler arasında öncelik kazanacak. Marka gelirlerini çeşitlendirmek bir diğer önemli proje.

Yönetim anlayışınızdan bahseder misiniz?

- Çok çalışan, çalışırken yorulmayan, işini benimseyen, ayrıntıya önem veren bir yönetim tarzım var. İnsanlarla çok iyi paylaşırım. Herkesle çok rahat çalışırım. Sert ve disiplinliyim ama insanları çok seviyorum ve onlarla iyi ilişkiler kuruyorum. Galatasaray camiasında çok insan tanırım. Galatasaray'la yatıp kalkıyorum. Başka hiçbir kulübün üyesi değilim.

Yöneticilik anlayışınızı Galatasaray'a nasıl yansıtmayı düşünüyorsunuz?

- Galatasaray'da aldığımız bir yönetim terbiyesi var. O çerçeve içinde her zaman disiplinli oldum. Galatasaray'ı asla kendi çıkarım için kullanmadım. Mali yapısı kuvvetli, sportif başarısı çok büyük bir Galatasaray hedefliyorum. Saygınlık, şeffaflık ve bu büyük markanın en iyi şekilde temsil edilmesini amaçlıyorum. UEFA Kupası’nı kazanmış bir takımın çıtayı Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna götürmesi gerek. Zaten Arama Konferansı'nda da 10 senelik vizyonda yedi tane Türkiye, üç tane Avrupa şampiyonluğu hedefi çıktı. Galatasaray bir spor kulübü. Futbol ağırlıklı olacak ama diğer branşlarda da şampiyonluğa koşacak. Hepsi yeniden yapılanacak. UEFA kriterlerine göre futboldan gelen gelirler 2004'ten sonra başka alanlarda kullanılamaz. Bu döneme kadar diğer alanlara gelir kaynağı yaratmamız ve özerklik kazandırmamız lazım.

Stad projesinden bahseder misiniz?

UEFA kriterlerine uymak zorundayız. Stad yenilenmezse mahalli bir takım olarak kalırız. Bir Moldovya takımına benzeriz. Mahalle stadı gibi bir stadımız da olabilir. Ama bizim Avrupa'da Şampiyonlar Ligi'nde en az beşinci sırada devamlılık projemiz var. Bu nedenle stadın mutlaka yenilenmesi gerekiyor. Önümüzde 28 ayda bitecek bir proje var. Önce eski sonra yeni açık tribün, sonra kapalı ve en son numaralı tribün yapılacak. Sahamız aşağı indirilecek, atletizm pisti kaldırılacak. İçinde bütün aktiviteleri olan bir stad düşünüyoruz. 50-55 milyon dolar civarında bir yatırım olacak.

Yönetimde Galatasaray Lisesi'den isimleri mi tercih edeceksiniz?

Böyle bir şey yok. Listemde Galatasaray Liseli olmayan birçok isim var. Bu yapı içinde okullu, okulsuz diye bir gruplama olamaz. Galatasaray camiasındaki arkadaşlarla çalışmaktan zevk alıyorum. İşyerimde de üst düzey için özellikle Galatasaraylı arkadaşları tercih ediyorum. 'Emsal kalite ve emsal fiyattaysa Galatasaylı tercih edilecektir' diye bir felsefem var. 35 yıldır iş hayatımda bu felsefe içinde hiç üzülmedim.

Halka açılıyorsunuz. Beşiktaş'tan 'Galatasaray gelirlerinin hepsini şirkete aktarmıyor' diye bir eleştiri var. Ne diyorsunuz?

Onlar gelirlerini aktarırken masraflarını da aktarıyorlar. Transferde yapacakları bütün hatalar da o şirketin içinde olacak. Biz yalnızca TV, saha içi reklam, forma, reklam gibi ana gelirlerimizin tümünü en aza indirilmiş bir masrafla halka sunuyoruz.

2000’de başkan adayı oldum ama ‘Çark güzel işliyor. Bu çarkı devam ettirelim, takım

UEFA Finali’ne

doğru gidiyor.

Lütfen bu dönem görev alma’

dediler. Kazanma ihtimalim yüksek olmasına rağmen çekildim. 2002’de aday olacağımı söyledim ve şimdi adayım.


UEFA kriterlerine uymak zorundayız. Stad yenilenmezse mahalli bir takım olarak kalırız. Bir Moldovya takımına benzeriz. Mahalle stadı gibi bir stadımız da olabilir. Avrupa'da Şampiyonlar Ligi'nde en az beşinci sırada devamlılık projemiz var. Bu nedenle stadın mutlaka yenilenmesi gerekiyor.


ÖZHAN CANAYDIN KİMDİR


1943 Bursa doğumlu, bir kız, bir erkek kardeşi var.

Babası ilk milli kayakçılarımızdan Mehmet Canaydın.

Galatasaray Lisesi mezunu.

Galatasaray Basket Takımında uzun yıllar oynadı.

1965'te evlendi.

Bir oğlu, bir kızı ve dört torunu var.

1986'da kulüp yönetimine girdi, üç farklı başkanla çalıştı.

Ailesi 100 yıllık tekstilci.

Türk-İtalyan-Fransız ortaklığı Biesseci Tekstil'in ortağı ve eski yöneticisi.

Başkan adaylığıyla beraber işini oğluna devretti.


Hedefler büyüdükçe gelirimiz artacak


Futbolla ilgili stratejik kararlar alırken nelere dikkat edeceksiniz?

Hedefimizi büyüttük. Bu da profesyonel kadrolarla olacaktır. Galatasaray'ın borçlarını kapatmak için tekrardan borçlanacağız. Ama akıllı ve ucuz borçlanacağız. Hedefleri büyüttükçe gelirler artacak. Ana borcumuzu aşağı çekeceğiz. Galatasay'ın bu platformda ismini devam ettirmek için Avrupa'da isim yapmış en az üç-dört futbolcuya ihtiyacı var.


Arama Konferansı propaganda değil


Arama Konferansı fikri nasıl ortaya çıktı?

- Daha önce bir Arama Konferansı'na katılmamıştım. Seçimi kazanırsak bu dönem Yönetim Kurulu'nda beraber çalışacağımız Temel Aksoy bu teklifi getirdi. İnceleyip, Galatasaray'a faydalı olacağını düşündük. Bunu eylülde yapacaktık. Divan Heyeti başkanı ile zaman konusunda uyuşamayınca tarih ertelendi. Seçimin çok üstüne geldi. Bu bizim seçim propagandamız değil. Sonuçları Divan Heyeti başkanına sunacağız. Bundan sonra gelen yönetim kim olursa bu yol haritasını kullanacak. Biz bunu Galatasaray'a armağan ediyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!