Caferi’ye Ankara desteği de yetmedi

ANKARA’ya yaptığı ziyaret, Irak’ın başbakan adayı İbrahim Caferi’ye beklediği desteği sağlamadı.

Dünkü gelişmelere bakacak olursak, Caferi’nin bazı bakanları da yanına alarak Türkiye’de yaptığı görüşmeler pek işe yaramadı.

Caferi, dün ulusal birlik hükümetinin kurulması için liderlerle yapacağı toplantıyı, kendisine karşı muhalefetin direnişe dönüşmesi yüzünden iptal etti.

Sünni, laik ve Kürt partiler Caferi’nin adaylığından vazgeçilmesi için blok oluşturdular. Şiilerin cephesinde bile çatlaklar belirmeye başladı.

Gösterdikleri aday kıl payı başbakanlığı kaçıran Yüksek Konsey (SCİRİ) içinden de aykırı sesler yükseliyor. Şii dini lider Sistani’nin, "birlik" çağrısını yinelemesi boşuna değil.

Caferi Ankara’dan, Irak’ta ulusal birlik hükümeti kurma desteği aldı ama bugün o noktadan çok uzak. Üstelik, bunun önemli nedenlerinden birinin de bu ziyaret olduğu yorumları yapılıyor.

Evet bu da tartışmalı bir ziyaret oldu. Henüz hükümet kurulmadan Caferi’yi başbakan gibi kabul etmek doğru muydu?

Türkiye, Irak’ta bütün gruplar ile arasına eşit mesafe koyamıyor mu?

Caferi’nin ziyareti, Ankara’yı Irak’ın iç işlerine istemeden alet mi etti?

Bu soruların yanıtlarını dün Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol’dan dinledim.

* * *

TÜRKİYE
’yi ziyaret isteği İbrahim Caferi’den gelmiş. Bu talep de kabul edilmiş. Sadece Caferi değil, Irak’taki tüm partilerin liderlerinin son dönemde Türkiye ile iyi ilişki içinde olmayı önemsediklerini biliyoruz. Ankara’nın, Irak’ta istikrarın sağlanması için gerçekleştirdiği girişimler uzun zamandan beri olumlu karşılanıyor. Hatta, Samarra’da Şiilerin kutsal mekanlarına yönelik saldırılardan sonra Büyükelçi Oğuz Çelikkol’un Irak’a giderek bütün siyasi partilerin liderleri ve geçici hükümet yetkilileri ile görüşmesinden sonra Devlet Başkanı Talabani, bir açıklama yaptı ve memnuniyetlerini dile getirdi.

Büyükelçi Çelikkol, Caferi ile birlikte Ekonomi, Enerji ve ulaştırma bakanlarının da geldiğini anımsatarak, görüşmelerde bugün Irak’ın en fazla ihtiyaç duyduğu elektrik satışı konusunun gündeme geldiğini anlattı. Irak, günde 275-300 megavatlık miktarı 1200 megavata çıkartmak istiyormuş. Tabii, ekonomik ve siyasi başka konular da var. Gazetelerde yer aldı bular. Irak halkı gerçekten de büyük bir yoksunluk içinde. İhtiyaçları karşılamak için hükümetin kurulmasını beklemek gerekmez. Caferi, yeni bir hükümet kurulana kadar başbakanlık görevini sürdürüyor. Ankara’nın onun ziyaret talebine olumlu yanıt vermesi yanlış değil.

Pekiyi bu ziyaret, Türkiye’nin herkese eşit mesafe ilkesine karşı mı?

"Irak’a gittiğim zaman bütün parti liderleri ile görüştüm. Sünnilerle, Şiilerle, Türkmenlerle görüştüğümüz gibi Kürtlerle de görüşüyoruz" diyen Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol, Türkiye’ye gelmek isteyenlere de olumlu yanıt verildiğini söylüyor.

Yani, Ankara, Irak’ta tüm gruplara karşı eşit mesafe içinde. Çünkü Türkiye için önemli olan Irak’ın istikrara kavuşması, ulusal birlik hükümetinin bir an önce kurulması ve şiddetin sona erdirilerek hayatın normale dönmesi .

* * *

CAFERİ
’den sonra, Mukteda el Sadr’ın da Türkiye’ye gelmek istediği söyleniyor. Bu ziyaret de Irak’ta bazıları tarafından hoş karşılanmayabilir. Ama Iraklı liderlerin kendi iç siyasi hesapları için Türkiye’nin desteğini almak istemeleri ne kadar doğalsa, bizim kapımızın açık olması da o kadar doğal. Bu Türkiye’ye verilen önemi gösterir.

Irak’ın iç işlerine alet edilmemek için, herkese karşı eşit mesafe dediğimiz o ince çizgiyi gerçekten çok iyi korumak gerekiyor. Yoksa hiç istenmeyen gelişmelere yol açılabilir. Bu ziyaretin, Kürtler tarafından Caferi’ye karşı kullanılması gibi.
Yazarın Tüm Yazıları