Büyükanıt: Kiremitten korkan sokağa çıkmaz

SADECE Washington değil, önceki akşam Genelkurmay'ın basın davetinde yapılan açıklamalardan anlaşıldığı gibi asker de, Irak konusunda AKP hükümetinin bir an önce karar vermesini istiyor.

Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Büyükanıt, ‘‘Olumlu ya da olumsuz, hükümetin bir an önce karar alması Türkiye'nin çıkarınadır’’ diyor.

Irak'a karşı bir askeri müdahale için Washington, altı ay önce Türkiye'ye ilettiği taleplerine hálá yanıt alamamamın sabırsızlığı ile son günlerde Ankara'ya dolaylı ve dolaysız sert mesajlar gönderiyor.

Bu kararsızlığın faturalarının ekonomiye çıkabileceğine ilişkin belirtiler bile hissediliyor Ankara'da.

Talep aslında net. Kuzeyden cephe açmak için Türkiye işbirliği yapacak mı yapmayacak mı?

Bunun önemini Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, şu sözlerle özetliyor: ‘‘Kuzey Cephesi hem siyasi hem de askeri açıdan belirleyici. Eğer kuzeyden cephe açarsanız sonuca daha kısa sürede ve daha az riskle ulaşmak mümkün.’’

Bunun anlamı şu: Eğer Türkiye, işbirliği talebini kabul ederse ABD'nin caydırıcılık gücü artar ve savaşa gerek bile kalmayabilir.

Bazı uzmanlar ise tahlillerini daha ileri götürüyor ve hükümetin, karar vermekte bu kadar zorlanmasının Saddam'ı yanlış hesap yapmaya yönelttiğini, savaşa giden süreci kısalttığını ileri sürüyor.

Orgeneral Büyükanıt ise ‘‘ABD ile caydırıcı işbirliği lazım’’ demekle yetiniyor.

* * *

WASHINGTON'un beklediği yanıt, tesislerde yapılacak ‘‘keşif’’ çalışması için verilecek izin ile sınırlı değil.

‘‘Evet, uzmanlarınız gelip keşif çalışmaları yapabilir’’ yanıtı bir ilk adım.

Ankara Gazi Orduevi'nde verilen basın davetinde, günlerden beri yarım yamalak kamuoyuna yansıyan bilgileri derinleştirecek en iyi olanağı bulmanın hızıyla sorular soruları izliyor ve sonunda Orgeneral Büyükanıt açıklıyor: ‘‘Tesislerin iyileştirilmesi ve asker konuşlandırılması ile ilgili de karar çıkmalı. Şemsiye bir karar gerekiyor.’’

Şemsiye kararı, yani Türk topraklarında yabancı askerlerin bulunması ve Türk askerlerinin yabancı topraklara sevki konusunda Meclis kararı gerekiyor. Hükümet ise bu kararı Meclis'e bir türlü getirmiyor.

Meclis kararı hem ABD'nin hem de Türkiye'nin askeri planlarını netleştirmesi için şart.

Üslerin ‘‘kullanımı’’ ve Türk ve Amerikalı askeri yetkililerin ortak çalışmalarının düzenlenebilmesi için şart.

Orgeneral Büyükanıt, Türk askerinin Irak'a gitmesi ile ilgili çok önemli bir konunun altını daha çiziyor. Basında yer alan haberlerde, Pentagon'un Türk askeri istemediği ileri sürülüyor. ‘‘Biz, gidelim savaşalım demiyoruz. Ama kimse de bize katılamayacağımızı söylemedi’’ diyor Büyükanıt.

* * *

KÖRFEZ Savaşı sırasında, hükümet ile asker arasındaki çelişkiyi anımsatıyorum, sohbet sırasında. Çelişki, hükümetin isteğine direnen Genelkurmay başkanının istifasına yol açmıştı. Özal, savaşa girmek istiyor, ordu buna direniyordu. Bugün ise tersi bir durum gözleniyor. Ordunun ABD ile birlikte hareket etmekten yana olduğu, hükümetin ise ayak sürüdüğü bir tablo çıkıyor ortaya.

Büyükanıt, ‘‘Geçmişle bugün arasında fark var’’ diyor ‘‘Körfez'de Türkiye'den istenen, kayıtsız koşulsuz kuzeyden cephe açmasıydı. Bugünkü talepler Körfez'den hafif. Biz asker olarak, birinci Körfez Savaşı'ndaki sıkıntıyı yaşamamak için göçü, Kuzey Irak'ta önlemek istiyoruz. Bir başka mesele de şu. Saddam sonrası dönemde masaya oturmak için biz de bu sürece katılmalıyız.’’

İşin içinde olmak. Evet, Saddam sonrası Ortadoğu'nun yeniden yapılandırılmasında rol oynamak önemli.

Ben Türkiye'nin bu rolü oynamasını istiyorum, ama bir anne olarak oğullarımı savaşa göndermek istemiyorum. Şimdi ne olacak?

Orgeneral Büyükanıt'ın yanıtı manidar:

‘‘Hem masaya oturalım, hem çocuklarımızı göndermeyelim olmaz. Sokağa çıkmanın bile riski var. Eğer, kiremitten korkuyorsanız sokağa çıkmayın.’’
Yazarın Tüm Yazıları