Paylaş
Vodafone, yeni stada ve siyah beyazlı formanın göğsüne adını verme karşılığında 145 milyon dolar ödeyecek. Stat isim sponsorluğu 10+5, forma ise 3+2 şeklinde. ‘Artı’lı yıllar, taraflar memnun kalırsa yürürlüğe girecek.
145 milyon doların, 116 milyonu stat ismi için, 29’u ise forma sponsorluğu için ödenecek. Endüstriyel futbol penceresinden bakılınca Orman yönetimi büyük bir iş başardı. Bu imzanın atılmasının arkasında Beşiktaş’ın futbolunu pazarlama işini üstlenen IMG Doğuş’un payı da çok büyük...
Orman ‘Yanlış’ dedi
PEKİ bu anlaşma Orman’ın söylediği gibi Türkiye spor tarihinin en büyük anlaşması mıdır? İmza töreninde soruyu bizzat Orman’a ben sordum. Galatasaray’ın Türk Telekom ile yaptığı 10 yıllık anlaşmanın 135 milyon dolar olduğunu hatırlatıp, yıllık bazda sarı kırmızılıların gelirinin Beşiktaş’tan daha yüksek olduğunu söyledim.
Orman ise benim G.Saray’ın anlaşmasına dair bilgilerimin yanlış olduğunu, kendisinin sarı kırmızılıların anlaşmasının detaylarını bildiğini ve kendi anlaşmalarının daha ‘büyük’ olduğunu söyledi.
Maksat doğru bilgi
BENİM telafuz ettiğim Galatasaray rakamları dönemin başkanı Adnan Polat tarafından defalarca açıklanmıştı. Yine de dün sarı kırmızılı camiadan bir kaç kişiyle görüşüp bilgilerimi teyid ettim: Beşiktaş-Vodafone anlaşması yıllık bazda en büyük anlaşma değil! Üstelik, Beşiktaş stattaki reklam haklarını da Vodafone veriyor.
Bu kalemin kapsamı da açıklanmalı. Örneğin G.Saray, TT Arena’da reklam haklarını sponsora vermedi. Sadece belli oranda bir alan verdi. Bu kıyaslamayı Orman yönetiminin yaptığı büyük işe gölge düşürmek maksadıyla değil, doğru bilgilenme adına yaptığımı da vurgulamak isterim.
MEN EDiLEN BiR MARKAYI SATMAK BAŞARI
ORMAN yönetimi büyük bir iş başarmıştır, neden biliyor musunuz? Bir yıl önce ‘mali şike’ yaptığı gerekçesiyle Avrupa’dan men edilen, halihazırda da ‘sportif şike’den ötürü aynı sonla yüz yüze olan bir futbol takımının stadına dünyanın en büyük markalarından birini sponsor almak, ticari yargıları altüst ediyor. Öyle ya, kitaba göre Vodafone, bu şekilde sıkıntılı olan bir futbol markasıyla yan yana durmaktan imtina edebilirdi. Ama etmediler ve 145 milyon doları verdiler.
58. madde değişimi
Peki bu para nasıl harcanacak? Umarız geçmişteki gibi çarçur edilmez. 5 Mayıs’taki tüzük değişikliğindeki 58. madde, “Bir yönetim ancak kendi görev süresine tekabül eden gelirleri harcayabilir” şeklinde oylanıp onaylandı.
Fakat tüzük yazıldığında gördük ki değişmiş ve şöyle olmuş: “Yönetim Kurulu, gelir sağlayıcı anlaşmalar görev sürelerinden uzun olsa bile bu gelirleri, Genel Kurul tarafından kabul edilen bütçeye uygun olarak harcayabilir.” Bunun nasıl olduğu da hukukçular söylesin!
HİÇBİR DESTEK SEMTTEN DAHA GÜÇLÜ OLAMAZ
GELELİM bu anlaşmanın gelecekteki yansımalarına... Yeni stat bittiğinde siyah beyazlı taraftarın profili de değişmeye başlayacak. Daha doğrusu ‘başlatılacak’. Çünkü yeni ‘mabed’in içi para harcayan, gürültü patırtı çıkarmayan, sosyal olaylara Fransız, siyasi slogan atmayan bir taraftar tipiyle doldurulmak istenecektir.
Peki sadece böyle kurgulanan bir Beşiktaş’ın tadı, tuzu ve eğlencesi olur mu? Bence olmaz. Beşiktaş her anlamda tarihsel kimliğini koruyarak ve en mühimi de sırtını semtine vererek ayakta kalabilir. Hiç bir sponsorun desteği, semtin ve o semtin çocuklarının vereceği destekten daha güçlü olamaz!..
SiYAH: Yönetimin, taraftarların toplumsal tepkisini sürekli açıklama ihtiyacı.
BEYAZ: Atatürk Olimpiyat Stadı’na gelen 50 bin siyah beyazlının aldığı tavır
Paylaş