Güncelleme Tarihi:
Uranüs retrosu zor koşullar getirebilir. Çok tedbirli ve öngörülü olunmalıdır. Ay Düğümleri ise, Kova ve Aslan'da Retro yani ters durumdalar. Tutulumlar ise 2009'da pek bize yönelik değiller, o nedenle daha rahatız diyebiliriz.
Ekonomi ve kriz     Â
Net olarak görünüyor ki, ortada bir ekonomik sıkıntı var ama bu olay ya da kriz gerçek değil veya çeşitli şekillerde istismar ediliyor. Yani, fırsattan ya da küresel etkilerden yararlanılarak, daha çok kazanç amaçlanıyor. Doğal olarak, küresel dalgalanmalar, parasal dengelerin oynaklığı, kuşku ve korku şoklarının yarattığı psikozlar, belli oranlarda bize yansıyor ve yansıyacak. Fakat çok karanlık tablolar çizerek, söz konusu yansımaları üçe beşe katlamak çok hatalı, bunun bedelini böylesine yöntemleri tercih edenler, öngörüldüğü gibi ummadıkları kadar ağır ödeyecekler. Öncelikle, çalışanlara yönelik işsizlik tehditlerine son verilmeli, bunun büyümesi halinde çok sayıda iyi ve yetişmiş insan yitirilecek ve yerlerine onlar gibileri gelemeyeceği ya da çok ucuz ve yetersiz elemanlar geleceği için süreç içinde zarar çok daha ağır ve bu kez gerçekten çok büyüyecektir. Her çapta ve türdeki ekonomistlerin yönlendirmeleri ise bunalımı arttıracaktır çünkü işleri doğal olarak daha çok kazandırmak ve kazanmak olan bu kesim ancak bu tür ortamlardan beslenebilmektedir. Bir anlamda da, geçmişte belirgin birkaç sektörde yoğunlaşılarak şişirilen kadrolar ayıklanmaktadır ama bunun ne kadar sağlıklı ve doğru yapıldığı kesinlikle tartışılmalıdır. Öte yandan, yine anlaşılmaktadır ki, Türkiye istihdam dağılımında, çok uzun yıllardan beri başarısızdır (Uranüs/Pluto efekti), örneğin işletme, ekonomi ve finans alanlarına çok fazla yönelen ve yönlendirilen istatistiksel istihdam, neredeyse boğulmuş gibidir, oysa birçok iş alanı ve uzmanlıklar yetersiz sayılardadır (Kaynak DİE). Özetle, sorun ekonomik kriz değil, öngörüsüzlük, vizyonsuzluk ve günü kurtaralım psikozudur. İçinde buluduğumuz süreç, ekonomik kriz değil, yeniden yapılanma ve istikrarı koruma sürecidir. Jüpiterci kolay ve çok kazanalım anlayışının yerini, artık Satürncü yeterince ama sürekli kazanalım anlayışı almalıdır ve bu kaçınılmaz bir gereklilik olarak görülmektedir.
İç barış şu andan farksız hatta daha da sıkıntılı görünüyor. Sıkışmış ve gerilmiş dinamiklerle ya da çeşitli kırılma noktaları ile içiçeyiz, bunlar sık sık kırılacak ve üzücü olaylar yaşanacaktır. Önümüzdeki yaz su sıkıntısı, korkulduğu kadar ağır olmayacaktır, çok ağır ve yıkıcı depremler görülmüyor ama tabii yok değiller, baharda iç Anadolu'da ürkütücü bir deprem yaşanabilir. Ve 2009'un ilerletilmiş Türkiye haritası şöyle görünüyor...
Güneş
Yengeç Burcu'nda ve 4. astro evde. Güneş bu evde, toprağı, tarımı, ürünü, arsaları, madenleri ve mineralleri yönetir. Siyasi olarak da muhalefet partilerini, doğal anlamda ise depremleri ve volkanları etkiler. Güneş 2009'da sert ve zıt etkiler alıyor. Ulusal ilerleme, kontrolu elinde tutan veya güçlü kaynaklara sahip olan kişilerin sayesinde olacaktır ama bu pek mümkün görülmüyor yani gerekenler yapılmıyor ya da yapılıyor gibi gösteriliyor. Oyunu kendi kurallarıyla oynamak amacındalar oysa aşırı istek gücü ve yoğun talepler zarar getirecek ve hükümeti zora düşürecektir. Yönetimin baskısı artacak ve yeni ama kısıtlayıcı yasalar getirilecektir. İktidar, kendi fikirlerini ve dünya görüşün söz konusu olduğunda agresifleşecek ve kendisini kontrol etmesi zorlaşacaktır. Fikirlerinizi paylaşm›yan insanlara karşı sert çıkışlar yapılacaktır. Ortada arzuların ve planların tamamlanması isteği vardır.
Ay
Terazi Burcu'nda ve 7. astro evde, Ay bu evde olumludur, evlilikleri arttırır, kadınların başarılarını, resmi törenleri yönlendirir. Sert etkiler altındaysa, dış ilişkilerde sıkıntılar hatta sert koşullar, tartışmalar yaşanabilir, ülkelerin birbirlerinden talepleri artabilir, skandallar ve önemli ayrılıklar görülür, toplumda nahoş ve tatsız olaylar oluşur. 2009 Türkiye'sinde Ay iki yönlü etkiler altında olacak, ruhsal birlik zarar görürken, olumlu Merkür ve Jüpiter ilişkilerinde organizasyonlar zay›f olabilir ama yorumlar başarılı olacaktır, iletişim iyidir. Skandallar ve mali krizler artacak fakat yönetim bunlardan çok zarar görmeyecek, birkaç kurban vererek rahatlayacaktır. Neptün/Ay etkisinde yönetim şanslıdır ve öngörüleri doğru olabilir, sorun yeterince açık olamaması ve kendisini ifade edememesidir yani vitrindekiler yeterli ve başarılı değildirler hatta kanıksanmışlardır. Değiştirilmeleri kaçınılmaz olacaktır.
Merkür
İkizler Burcu'nda ve 3. astro evde. Merkür burada trafiği yönetir, iyi konumda yoğunluk görülür, ulaşımda rahatlamalar görülür ve olanaklar artar. Yanısıra tüm iletişim, mailler ve telefonlar, kitaplar, tüm edebi konular, yayıncılıkla ilgili herşey, gazeteler ve tüm haber akışı da bu konumdadır. Sert etkiler varsa hatalar çoğalır, iletişim aksar, satışlar düşer ve habercilik hataları görülür. Önemli yazarlar arasında ölümler yaşanır. Yine bu evde, süreli yayınlar, radyolar ve bilimsel iletişim de vardır. Bu astro evdeki etkiler diğer tüm evleri etkilerler. Ve 2009'da Merkür oldukça sıkıntıda, kuşkular büyürken, kararsızlıklar ve özeleştiri yoksunluğu dikkat çekici. Pluto ise ağır etkiler yayıyor, medya ve iletişim sıkıntıda olacak, geriimler önemli, daha çok güç kullanımı istenecek. Karşılıklı çok sert tartışmalar artacak, bu etki altında bu evle ilgili olan konularda, çok önemsenmiş güç gösterileri, kızgınlık, sabırsızlık ve acelecilik görülüyor. Yoğun nefretler var. Uranüs/Merkür açısında, fikirler çok gerici veya ilerici olabilirler ya da ani değişimler görülür. Gerçekten şuursuz hatta ahmakça uygulamalar olabilir. Yükselen Burç üzerindeki baskı, yanlış kararları arttırabilir. Neptün ise, tembellik, aymazlık ve aşırı hoşgörü verebilir, buna karşın Jüpiter/Merkür ilişkisi yayıncılıkta ve edebiyatta başarılar getirecektir.
Venüs
Boğa Burcu'nda ve 2. astro evde. Venüs bu konumda, gelirleri arttırır. İyi etkiler altındaysa ulusal finans iyidir ama sert etkiler altındaysa ağır mali kayıplar, israf, savurganlık görülür, bankalar sıkıntıya girerler ve ticari ilişkiler zorlaşır. Kısacası ekonomi tümüyle buradadır. Vergiler, hazine, borsa ve bütçe etkilenirler, aynı zamanda da ulusal sağlık da aynı konumdadır. Venüs 2009 Türkiye'sinde pek yoğun etkiler altında değil ama sert etkiler daha fazla gibi. Zaman zaman ulusal birlik, dış olayların doğrultusunda hissedilecek ama finansal kararlarda zamanlamalar iyi değil. Uranüs yine sıkıntı veriyor, finansal gelişmelerde inat, fikirlere bağımlılık, kavgac›lık, çabuk öfkelenmek, aşırı savunmak ve iddialaşmak zararlı olacaktır, gelişmeler abartılmamalı ve gelecek korkusu büyütülmemeli ve beklenmedik gelişmelere artı ve eksi hazır olunmalıdır.
Mars
Boğa Burcu'nda ve 2. astro evde. Mars burada sorunludur ve riskler oluşturur. Borsada kayıplar, finansal panik, sıkıntıya düşen bankacılık, vergi gelirinde azalma, çok büyük devlet harcamaları ve devletin para kayıpları bu konumda yaşanır. Özellikle askeri harcamalar çok artar ve vergiler bu alana yönlenir. Eğer Jüpiter bu astro eve olumlu etki yapıyorsa, gelirler artar, ulusal finans kaynakları güçlenir, bankacılık gelişir ve ticari operasyonlar başarılı olur. ve vergilendirme azalır. Jüpiter sert etkiler altındaysa ve özellikle Mars zıtlığı varsa tüm finansal konular zor durumda kalacaklardır. Ve 2009'da Mars, Jüpiter'den sert etki alıyor, ertelemeler, olayları büyütmek ve kas›tl› olarak çarpıtmak çok zararlı olacak ve finansal krizi çalışanların aleyhine yönlendirecektir. Uranüs baskısı ise, geleneksel yöntemlerin dışındaki arayışları simgelemekte, bundan vazgeçilmemelidir. Bunlara karşın, Astroloji ve Yeni Çağ konularında önemli gelişmeler görülürken, bu konular daha da yaygınlaşacaklar. Mars/Satürn ilişkisinde genellikle geliştirme çabalar› sonuçsuz kalabilir fakat stratejilerden vaz geçilmemelidir, özellikle de finans ve ticaret alanlarında sabırlı ve kararlı olunmalıdır.
Jüpiter
Kova Burcu'nda ve 12. astro evde Retro yani ters durumda. Aslında Jüpiter bu evde rahattır, tüm kurumlarda rahatlama ve genişleme görülür. Yatırımlar, bağışlar artar. Devletin yatırım gücü artar, refah görülür ama sert etkiler varsa ağır harcamalar, israf ve çözümü güç bürokratik sorunlar vardır, hapishaneler, hastaneler, huzur evleri, barınaklar, gizli örgütler ve dini kurumlar da buradan etkilenirler. Yine bu astro ev, suçun, suçluların, hırsızlıkların ve cinayetlerin yeridir. Jüpiter 2009 Türkiye'sinde pek sorunlu görünmüyor.
SatürnÂ
Başak Burcu'nda ve 6. astro evde. Satürn bu konumda hiç iyi değildir, öncelikle ulusal sağlık sorunları yaratır, halk hoşnutsuz ve mutsuzdur. Etkiler sert ve yıkıcı olabilir. Çalışan sınıf, askerler özellikle de denizciler ve denizcilik ve de sağlık personeli sıkıntıya girebilirler. Satürn yeni yılda rahat görünmüyor,
beklenmedik sağlık olaylarıyla karşılaşabiliriz, bazı sağlık uygulamalarında yeni değişiklikler görülecek. Ama asıl sorun Satürn/Başak ilişkisinden geliyor, bu çok ciddi olabilir, Deniz Kuvvetleri'nde çok sıkıcı bir olay olabilir, toplumsal olarak da haklara tecavüz edilebilir ve ağır kayıplar oluşabilir. İnsanlar evet ya da hayır demeye zorlanabilirler. Bu konum aynı zamanda da toplu bir felaketin habercisi de olabilir, özellikle de madencilik sektörüne dikkat.
Uranüs
Balık Burcu'nda ve 1. astro evde Retro yani ters durumda. Bu da bir diğer sıkıntılı konum, sert etkiler vererek grevleri, isyanları, şiddeti, anarşiyi, toplumsal kargaşayı tetikler. Otoriteye karşı çıkılır hatta suikastler oluşur. İyi açılar varsa, düzene yardımcı olaylar yaşanır, reformlar gerçekleşir, üstteki sert etkiler yumuşarlar. Burada vatan, ulusun tümü, imajı, sağlığı ve kendisini ifade tarzı vardır. 2009 Türkiye'sinde bu konumda hiçbir astro etki yok gibi. Bunun anlamı üstteki tüm konuların değişmeyecekleri şeklinde. Yani şu anda ne yaşanıyorsa devam edecektir.
Neptün
Kova Burcu'nda ve 12. astro evde Retro yani ters durumda. Bu da tatsız bir konum, skandallara, yasal hatalara neden olurken, yöneticiler çok ciddi hatalar yaparlar, halk fakirleşir. Büyük sahtekarlıklar, dolandırıcılıklar ve suistimaller yaşanır. Yeni yılda Neptünün kendisi pek etkin değil. Alışılmadık amaçlar oluşurken, ülkeyi değiştirme arzusu yoğunlaşabilir, finansal kriz rolleri de artacaktır, gerçekleştirilmesi zor planlardan vazgeçilmeli.
Pluto
Oğlak Burcu'nda ve 10. astro evde Retro yani ters durumda. Bu konumda, ülkenin en üst yöneticileri ve yaşadıkları olaylar vardır, Hükümet ve ulusun üst sınıfı da bu astro evden yönetilir. Ayrıca ulusal onur, ün ve saygınlık da etki alır ama en önemlisi bu evde oluşabilecek bir tutulumun çok kötü olaylara ve özellikle de doğa olaylarına, büyük felaketlere neden olabileceğidir. Ne yazık ki, 2009 Türkiye'sinde Pluto da zor durumda, Başbakan, bakanlar, iktidar ve karşıtları arasında ülkenin kaderi olabilecek tartışmalara girilecek. Neyse ki, tutulum baskısı yok ama önemli kazalar görülebilir, önemli bir siyasetçi kaza geçirebilir. Öte yandan 2009'da yine çok önemli tutuklanmalar olabilir.
KavuÅŸumlar:
Ay/Neptün Aslan Burcu - 11. ve 12. astro evde. Bu konum özellikle Parlamento için önemlidir. Yıl içinde tartışmalar çoğalacak hatta sık sık fiziksel çatışmalara kadar varacaktır. Yeni yasa taslakları ciddi sorunlar yaratırken, muhalefet çok sertleşecektir. Bu arada parlamenterler arasında sağlık sorunları hatta kayıplar yaşanacaktır. CHP'li Kılıçdaroğlu'nun tarzında yapılacak girişimlerle, medyatik baskı artarken, skandallar, yasal hatalar, sahtekarlıklar, dolandırıcılıklar ve suistimaller ortaya çıkabilir. Alışılmadık yöntemlerle ülkeyi değiştirme çabaları sıkıntı ve endişe oluşturacak, finansal kriz daha çok isttismar edilecektir.
Mars/Jüpiter Yay Burcu - 3. astro evde
Mars/Jüpiter kavuşumu özellikle Yay gibi ateşli, tartışmacı ve kindar bir ortamda ve bulunduğu astro evde ciddi sonuçlar yaratabilir. Öncelikle yaşamsal düzeyde finansal ve inançsal ağır sorunlar görünüyor. İç barış ciddi tehlikede, terör tehdidi çok artıyor. Güneydoğu'da kayıplar daha da artabilir. Bu etki her 27 ayda bir tekrarlanır yani 27 ay öncesi düşünülmeli ve yapılan hatalar kesinlikle tekrarlanmamalıdır. Mars/Jüpiter ilişkisi, ülkenin geneli ve siyasetin yanısıra, tüm iletişim platformunda da benzer sonuçlar yaratacak, kısacası bu çok zor bir süreç. Toplumda kin ve nefret artıyor oysa iç barış için hiçbir mazeret akla bile getirilmeden herşey sonuna kadar yapılmalı.
Venüs/Uranüs Balık Burcu - 6. astro evde
6. astro evde. Bu çok önemli bir kavuşum sayılmaz ama toplumsal mutluluğa, umutlara zarar verebilir, yanısıra da işçiler, memurlar ya da tüm çalışanlar kızgın ve bıkkın olabilirler. Deniz üzerinde, maden ocaklarında veya su merkezli bir fay hattında doğal afetler ya da kazalar yaşanabilir.
29 MART 2009 SEÇİMLERİ
Yerel seçimler her zamankinden çok daha önemli sanki iktidar için bir tür güven oyu gibi. Seçim gününde 3. astro evin egemen olması gerçekten çok ilginç, bu da öncelikle seçim sonuçlarında medyanın her zamankinden çok daha fazla etkili olacağını hatta belirleyici olacağını iÅŸaret ediyor. Seçim yasaklarının hemen öncesinde, gerek iktidar, gerekse de muhalefet çok büyük birer haber bombası patlatabilir ama bu bombanın hem iktidara, hem de muhalefete yönelik olması gerçekten ÅŸaşırtıcı. 29 Mart'ta GüneÅŸ, Merkür, Venüs, Mars ve Uranüs 3. astro evde olacaklar, GüneÅŸ, Merkür ve Venüs'ün Koç Burcu'nda, Mars ile Uranüs'ün Balık Burcu'nda olmaları çok dikkat çekici. Özellikle Balık Burcu konumu ve ilgili açılar hem bu burçtan olan BaÅŸbakan'a hem de kararsızlara yönelik, anlaşılıyor ki oylamada kararsızların önemi her zamankinden çok daha fazla. Ve yine anlaşılıyor ki, BaÅŸbakan'ın sıkıntısı buradan kaynaklanacak. GüneÅŸ, Merkür, Venüs, Mars ve Uranüs tümüyle sıkıntıdalar, Pluto, GüneÅŸ, Merkür ve Retro Venüs'le, Mars Satürn'le zıt konumdalar, yine GüneÅŸ, Merkür ve Venüs ayrıca MC ile zıt konumdalar ve Uranüs de Yükselen Burç ile sert iliÅŸkide. Peki ya daha ötesi? BaÅŸak'taki Retro Satürn, 9. astro evde Uranüs ve Yükselen Burç'la kötü durumda. Öyleyse bir de kavuÅŸumlara bakalım...Â
Seçim Kavuşumları:
Güneş/Venüs Koç Burcu - 3. astro evde
Güneş/Merkür Koç Burcu - 3. astro evde
Merkür/Venüs Koç Burcu - 3. astro evde
Görüldüğü gibi 3. astro ev yine karşımızda ama buradaki önemli olay, kavuşumların Koç Burcu'nun ilk derecelerinde yani birinci dekant denilen yerde gerçekleşmesidir yani olay sıradışıdır ve böylesine kavuşumlar tarih içinde çok enderdirler, bilindiği kadarıyla yazılı tarihte sekiz kez oluşmuşlardır, astrolojik literatürde bu oluşuma "Büyük Dönüşüm" denir, temel anlamı yukarıda anlatılan tüm astrolojik etkilerin birkaç kez katlanacağı ya da güçleneceğidir. "Büyük Dönüşüm"ler genelde 200 yılda bir tekrarlanırlar yani gerek seçimlere gerekse de Türkiye'ye yönelik olarak bu olayı düşünürsek yaklaşık olarak 1800 başlarına dönmemiz ve anımsamamız gerekir. Başbakan R. Tayyib Erdoğan'ın astro konumu 29 Şubat 2009 çok düşündürücü görünüyor, Güneş Satürn, Neptün ve MC ile çok zıt konumda, Merkür, Uranüs'le sıkıntıda, Ay ile aldatıcı etkiler içinde ve Uranüs'le Neptün de zıtlaşıyorlar. Mars, Yükselen Burcu ile kavuşumda. Jüpiter ise, Neptün'le iyi konumda yani Başbakan'ın seçim sürecinde maddi sorunu olmayacak. Venüs Boğa'da ve çok olumlu etkiler altında, demek ki Emine Hanım'dan olağanüstü destek alıyor, Pluto'nun Venüs ile sert etkileşmesi daha çok tansiyonla ilgili yani seçim ortamının gerginliği söz konusu ama burada Emine Hanım'ın, Başbakan'ın sağlığına önem vermesi gerekecek.
Acaba, "Büyük Dönüşüm"ün anlamı ne? 1800'lerde neler olmuştu? Bazılarını anımsayalım. Osmanlı İmparatorluğu 1802'de?Fransız ve İngiliz gemilerinin Karadeniz'e çıkmalarına müsaade etti, Avrupa ile ticaret yapan yabancı tüccarlara özel statü verildi, 1804'de?Sırp isyanları başladı ve Osmanlı'dan toprak ve bağımsızlık istendi, 1805'de Napolyon, İstanbul'u ve Boğazlar'ı resmen istedi. 1806'da yenilikçi ve düzenli?Nizam-ı Cedid Ordusu başarısız oldu ve bir yıl sonra ortadan kaldırılırken Sultan III. Selim tahttan indirildi. 1807'de?Arap Vahabi isyanı had safhaya vardı ve Hac engellendi. Aynı yılın başında, İngiltere'nin Rusya'nın yanında Osmanlı savaşına katıldı ve İngiliz filosu İstanbul önlerine geldi. 1808 siyasi istikrarsızlıklarla geçerken, aynı yılın Temmuz ayında Alemdar Mustafa Paşa, IV. Mustafa'yı tahttan indirerek yönetime el koydu ve II. Mahmud'u tahta çıkardı. Ama Kasım'da gerici bir karşıt darbeyle, yaşamını yitirdi. Geciken reformlar ancak 1826'da tamamlanacak ve anti reformist Yeniçeri Ocağı ortadan kaldırılacaktı. Görüldüğü gibi, 1800 başlarıyla günümüzün benzerliği çok fazla, yabancıların ticari baskıları, dışa bağımlı ekonomi, mali kriz, içte yaşanan isyanlar ve ayrılıkçılar, irtica, darbeler ve siyasi istikrarsızlık. Bütün bunlar bugün de var, elbette ki denebilir ki, tarihin birçok yerinde benzer tablolar bulabiliriz. Ama önemli olan şey, astrolojik konumlar veya zamansal uyumdur. Tüm bu tarihi süreç bize gerçekten 1800 başlarında tam anlamıyla bir "Büyük Dönüşüm"ün yaşandığını kesinlikle kanıtlıyor.
Peki bütün bunların sonucu ne olabilir? Bunu açıklamak hatta çözümü duyurmak pek doğru olmayabilir fakat bilinmesi gereken en önemli konu, 29 Mart 2009 seçimlerinin Türkiye için yaşamsal düzeyde önemli olduğudur. İktidar partisi bu seçimlerden total olarak önde çıkabilir ama çok önem verilen yerlerde sanki net bir zafer gözükmüyor. Tabii ki, herşey yolunda, doğru ve dürüst olarak giderse. Aksi mümkün mü? Ne yazık ki evet, böyle bir olasılık da var ama kısaca durum böyle...
2009'UN ÜÇ ÖNEMLİ TRANSİTİ
5/15 Şubat arasında zıt Satürn/Uranüs transiti, Başak'tan Balık Burcu'na,
27 Mayıs, 10 Temmuz ve 21 Aralık tarihlerindeki Jüpiter/Neptün kavuşumları, Kova Burcu'nda,
15 Kasım'da Satürn/Pluto arasındaki sert transiti, Terazi'den Oğlak Burcu'na,
Satürn/Uranüs transitinde Satürn, Terazi'ye doğru giderken Pluto ile sertleşiyor, birbirlerini yıpratmaya kararlılar. Anlaşılan bir tür sınır kavgası yani limitlerin zorlanma etkisi yaşanacak. Üstelik aralarında bir de ülkeler astrolojisinde önemli olan Chiron gök cismi de var, Chiron en son 1945'de Neptün ile buluşmuştu ve bu konum savaş sonrası yaşanan ve yeniden yapılanan bir dünyayı simgeliyordu yani yeni bir nesili. Öyleyse, yeni kuşakların önemi bir kez daha vurgulanıyor, onların her alanda özenle korunmaları ve gelecege yönelik bir düşünce sistemi ile yetiştirilmeleri gerekiyor. Yeni yılın ortalarında, bu transit teröre yönelik gelişmeler getirebilir zira Uranüs enerjisi buralarda kalitesiz bir dinamit çubuğu gibi olacak ve her an patlayabilecektir. Yıılın sonundaki Satürn/Pluto transiti, en son 2001'de yaşanmıştı ama bu kez aynı transiti öteki yandan yaşayacağız yani ateşin gücü artacak. Tüm iddialar ve beklentiler vahşice yöntemlerle farklı gelişimlere dönüşebilir, Satürn o ana kadar hangi derslerin alındığını sınayacak ve sonuca göre sınıfı geçirecek ya da herşeyi yeniden yaşatacaktır. Bu ikilinin baskısından zulüm ve istismarlar çıkacaktır.
Soruç olarak, 2009 yılı hem Türkiye hem de dünya için zor ve bunalımlı bir yıl olacaktır. elbette ki Astroloji bir olasılıkları öngörme ve uyarma sanatıdır. Kendisine insan diyen bizler, hür irademizle tüm olasılıkları değiştirebilir ve yeni olasılıklar yaratabiliriz. Buna gücümüz var ve yeterince zekiyiz. Ama yapabilir miyiz? İşte sorun burada. Çünkü zekamızla, sağduyumuz aynı paralelde değiller işte o zaman tüm insanlık adına tek bir öngörüde bulunabiliyoruz. Elimizdeki tüm imkanları, iyilik ve güzellikleri, belki de eşsiz olan gezegenimizi kullanmayı düşünmüyor sadece ve sadece madde ve sınırsız bir hırs uğruna karanlıklarda yaşamayı tercih ediyoruz. Bunun da tek bir adı var, biz zeki ama akıllı değiliz ama daha önemlisi kendi geleceğini düşünmekten aciz aptal yaratıklarız... İşte hepsi bu..