Bu sefer tutturamadı

Güncelleme Tarihi:

Bu sefer tutturamadı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2009 00:19

İlginç adam şu Denizli.

Ne yapacağını kestirmek güç. Bazen bakıyorsunuz deplasmanda 3 forvetle oynuyor. Bazen de bakıyorsunuz, mutlak gol atması gereken bir maçta 3 stoperle maça çıkıyor. Üstüne üstlük stoper orjinli sağ bek İbrahim Kaş'ı da sayarsanız sahadaki stoper sayısı 4 oluyor bir anda.
 
Bir de rakip takıma bakıyorsunuz, onlarda durum tam tersi. Zavallılarda stoper yok, sağ beklerini oynattılar mecburen. Oynattılar da ne oldu? Karşısına kimse çıkmadı ki taze stoperin. Bobo sağa sola deplase olduğundan yerini kaybetti. Gol umutları bir tek Tello'ya bağlandı mecburen.
 
Hani Nobre'den bahsedilirken hep diyoruz ya; rakip stopere iyi baskı yapar, hataya zorlar, savaşır filan diye. Hah işte, tam da bu maçta ilk 11'de başlaması gerekirdi diye düşünüyorum.
Başka bir deyişle; bir boks maçını düşünün. Mücadele sırasında boksörlerden birinin sağ kaşı açılıyor. Bir iki yumruk daha alırsa kaşına, hakem maçı bitirecek. Bu durumda diğer boksör ne yapar sizce? Midesine mi çalışır, böbreklerine mi? Yoksa can havliyle sağ kaşını mı nişan alır rakibinin? Bizimkisi de o hesap işte. Yalnızları oynadı taze Rus stoper, kimse ne baskı uyguladı, ne de rahatsız etti. UEFA Avrupa Ligini'de, ülke puanlarını da kendi elleriyle verdi rakibine.

Erdoğan Aksoy yazıyor


 
Fink F.Bahçe maçında hem Alex'i kilitledi, hem de müthiş bir gol attı. Çünkü kimse ondan böyle bir vuruş beklemiyordu. Denk gelir de atarsa ne ala, piyango vurmuş gibi olur. Ama bu maçta oyunu iki yönlü oynamaya soyundu, kötü de oynamadı. Ama İbrahim Toraman'ın görevini de pekala yapabilir, 1 fazla oyuncu ile oynatabilirdi takımını.
 
İbrahim Kaş sağ bek mevkiinde bayağı bir gelişim göstermiş. Kendisinde biraz daha ısrar edilir ve önlü arkalı oynayacağı ekürisi her maçta değişiklik göstermezse daha bir faydalı olacağını düşünüyoruz.
 
Aslına bakarsanız Beşiktaş biraz da şanssız bir gece yaşadı. Tello girdiği pozisyonu golle sonuçlandırabilse bambaşka bir sonuçla ayrılırlardı sahadan. Yenilen 1 golden sonra 3 gol atmak zorunda olunması bir anda umutsuzluğa soktu Beşiktaş'ı. Mutlak gol atılması gereken bir maçta Tabata, Yusuf, Nobre dururken sanki skoru korumak istercesine Ekrem'in yerine Uğur İnceman'ın oyuna sokulmasını da anlayamadık doğrusu.
 
CSKA'da oynayan Krasic gerçekten çok iyi bir futbolcu. Hem Moskova'da hem de İstanbul'da Beşiktaş'ı çökerten isim oldu. Maliyeti 15 Milyon Euro filanmış. Acaba Tabata'yı peşinata saysak, üstünü de mendil açıp toplasak vermezler mi Ruslar? Hayranlığımız attığı golden daha çok savunmasına da yardım etmesinden kaynaklanıyor. Krasic oyundan çıktıktan sonra İbrahim Üzülmez ancak ileri çıkabildi. Gol de zaten kendisinin yaptığı bu nadir ortalardan birinden geldi.
 
Bu arada Denizli dalga geçercesine Nobre'yi 85. dakikada oyuna aldı. O dakikadan sonra da topu alan rakip sahaya yığıldı. Bir iki pozisyon da buldu ama golü atan Aldonin ile CSKA oldu. Wolfsburg'un yenilmesiyle prestij maçı haline gelen mücadeleden de 2-1 mağlup ayrıldı.
 
Kim ne derse desin artık önüne bakmalı Beşiktaş. Olan oldu, söylenen söylendi, testi kırıldı. Artık ne söylense nafile. Zaman hatalardan ders alma zamanı. Zaman hataları kabul edip en az zararla kurtulmanın zamanı. Ötesi Denizli ile Başkanın.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!