Bu kadar zor mu

PENTAGON'un, Irak için Müslüman ülkelerden asker istediği, 29 Haziran tarihli Washington Post Gazetesi'nin haberiyle kamuoyuna yansımıştı.

Kimliğini açıklamayan askeri bir yetkiliye dayandırılan haberde, Pakistan, Hindistan ve Türkiye'den asker istendiği ancak ‘‘stratejik’’ nedenlerle henüz bu talebe net yanıt gelmediği ileri sürülüyordu.

Haber ertesi gün, bizim Dünya sayfamızda yer aldı, o günkü yazımda ben de, ‘‘Haydi bakalım şimdi ne olacak? Türkiye Irak'a asker gönderecek mi?’’ sorusunu sormuştum.

Kamuoyunun bir aydan beri bildiği bir gerçeğin çok daha önceden farkında olduğu anlaşılan ya da öyle olması gereken hükümet, Irak operasyonunun başından beri izlediği tutumu sürdürüyor.

Muğlaklık.

Bu kadar önemli bir konuda, somut bir politika geliştirmek yerine, kararsızlık ve karmaşa yaşanıyor.

Özünde karar verme sorumluluğundan kaçışın izlerini taşıyan ‘‘inşallah kültürü’’nün belirsizliğiyle, Türk dış politikasının geleneksel çizgisi arasında en ufak bir benzeşme görmüyorum ben.

Türk askerlerinin Irak'a hangi durumlarda gönderilebileceğinin ilkesel çerçevesini oluşturmak bu kadar zor mu?

Stratejiyi belirlemek yerine, belirsizlikler üzerinde pazarlıklara oturmak, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın hediyesi olan ‘‘devleti tüccar zihniyeti ile yönetme’’ anlayışı gereğiyse, duruma herkesten önce bu memleketin tüccarları müdahale etmeli.

Örneğin, asker istenen ülkelerden Hindistan, BM kararı olmadan Irak'a asker göndermeyeceğini, hemen açıkladı.

Pakistan, ‘‘Durumu değerlendiriyoruz’’ dedi ama önce koşulunu koydu. Bir şemsiye örgüt altında yer almak. Birleşmiş Milletler, AGİT ya da Körfez İşbirliği örgütü olabilir dediler.

* * *

KEŞKE 21'inci yüzyılın başında insanlık, Saddam Hüseyin rejimini savaşa başvurmadan değiştirecek mekanizmaları hayata geçirecek yetenekte olsaydı. Olamadı. Irak'ta savaş önlenemedi.

Ama şimdi, Irak'ın istikrarı, Irak halkının bir an önce Kürdü, Türkmen'i, Arap'ı Şiisi ve Sünnisi ile güvenli bir yaşama geri dönmesi için el uzatma zamanı.

Bunun tek güvencesi ise uluslararası güç. Türkiye böyle bir güçte neden yer almasın?

Ama. Aması var.

ABD Başkanı Bush, Saddam Hüseyin'in oğullarının ölümünden sonra uluslararası toplumu, BM'de alınan son karar çerçevesinde yardıma çağırdı.

Bu karara dikkatinizi çekerim. Irak'taki Amerikan varlığına meşruiyet kazandıran dolayısıyla Irak'ta, Amerikan işgal yönetimine tabii olmayı öngören bir karar bu.

Oysa, Fransa, Almanya gibi ülkeler BM Güvenlik Konseyi'nin bu kararının ortak bir yönetim, ortak komutanlık, ortak karar mekanizmalarının oluşturulması için yeterli olmadığını söylüyorlar. Uluslararası bir güç için yeni bir Güvenlik Konseyi kararı gerekiyor.

Irak'a asker göndermek ciddi bir karar ama bir ‘‘karar’’.

Ya yukarıdaki gibi uluslararası hukuk çerçevesinde ısrar edilecek ki bence doğru olanı bu.

Ya da Irak'taki işgal yönetiminin polisi olarak Irak'a gidilecek. Ama bu da bir karar gerektiriyor.

Oysa hükümetin resmen bir karar açıkladığını ben henüz duymadım. Bir pazarlıktır gidiyor.
Yazarın Tüm Yazıları