Bu da TÜİK’in Watergate’i

BAŞLIKTAKİ iki sözcüğü açmak gerek.

Haberin Devamı

TÜİK, Türkiye İstatistik Kurumu. Diğeri, dünyada siyasal skandalların simgesine dönüşmüş Watergate skandalı, ABD Başkanı Nixon’ı koltuğundan düşüren, muhalefetin telefonlarını dinleme skandalı.

TÜİK’te telefon dinleme skandal yok, ama feci bir nüfus sayımı skandalı var. İstatistikten sorumlu bir kurum, hayati bir istatistik hatasına imza atıyor. Hata, ister istemez başka hatalara yol açıyor.


Nasıl ki, Watergate de Washington Post’ta önce sıradan bir haber gibi yayınlanmış, ama ardından sıralanan haberlerle bir başkanı koltuğundan etmeye kadar uzanmışsa, TÜİK skandalı da şimdi benzer bir yola girmiş görünüyor.

İLK KEZ TANLA’DAN

Olayı ilk deşifre eden o sırada CHP milletvekili Bülent Tanla. Meclis’teki konuşmasında Tanla, “2007 nüfus sayımında beş milyon seçmen sayılmamıştır” iddiasını ortaya atıyor. İlginç olan, TÜİK aynı günlerde bunu kabul ediyor. Muhalefet daha sonra bunun peşini bırakıyor. Oysa;

Haberin Devamı

Tanla iddiayı 2007 Mart ayında ortaya atıyor, dört ay sonra, 2007 Temmuz’unda genel seçimlere gidiliyor.


Seçim beş milyon eksik seçmenle yapılıyor. Sayım doğru olsaydı, AKP Mecliste bugünkünden belki daha yüksek çoğunluk yakalayacaktı ya da tersi, tek başına iktidar olamayacaktı. Ama, Meclisin bugünkü yapısı mutlaka değişecekti.

İLK KEZ YARGI KARARI

Bu temel yanlış yanında, yanlış sayımın çok farklı bir boyutu daha var.


Bana göre, yüzlerce haber arasında, dünün en önemli haberi Vatan gazetesinde. Arkadaşlar alınmasın, kötü kullanmışlar, ta 21. sayfada, kötü bir başlıkla.
Ancak, haber haberdir.


Habere göre, bir belde “bizim nüfusumuz 2007 sayımında eksik sayıldı” diye mahkemeye başvuruyor. Mahkeme bu yanlışı kabul eden bir karar veriyor.

Bu karar, yanlış sayımla ilgili ilk adli karar.


Belde neden başvuruyor? Hükümetin kararına göre, nüfusu iki binden az olan beldelerde belediyeler kalkıyor. Mahkemeye başvuran beldenin nüfusu iki binden düşük göründüğü için, belediyesini kaybetme, dolayısıyla, devletten
aldığı maddi yardımı yitirme tehlikesi ile karşı karşıya.

Haberin Devamı


Nüfus sayımının yanlışlığı yargıda ilk kez kesinleşiyor. Şimdiki Meclis oluşumu için bu saatten sonra yapacak bir şey yok.


Ama, düzeltmek mümkün, erken seçimle.


Amerika’da Watergate başkanı götürüyor, burada TÜİK Watergate’i Meclis’in yenilenmesine yol açabilir. Muhalefet peşini bırakmazsa.

 

Ertuğrul Günay son anda kaçtı

 

MECLİS’te 12 Eylül’cülere yargı yolunu kapatan anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılması görüşülüyor. 15. maddeyi kaldırma, simgesel anlamda. Yoksa, maddeyi kaldırmakla, 12 Eylül’cülerin yargılanacağı filan yok.


Bu simgeselliği yok etmek için, CHP önerge veriyor. “Zaman aşımını kaldıralım, 12 Eylül’cüleri yargılayalım” önergesi.

Haberin Devamı


Sosyal demokrat soyunu unutarak, AKP’ye transfer olan, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay 12 Eylül tartışmalarında kürsüde aslanlar gibi kükrüyor, darbeler üzerine sular seller gibi döktürüyor. Helal olsun.


Ancak, küçük bir sorunu var. O tartışmada hükümeti Günay temsil ediyor.


Mecliste usule göre, yasa görüşülürken önerge verildiğinde, başkan hem komisyona soruyor, hem hükümete, “önergeye katılıyor musunuz” diye.


CHP önergesi için de, aynı soru geçerli. Daha bir kaç dakika önce, darbecilere ve eleştiriler karşısında CHP’ye söylemediğini bırakmayan Günay’a da, başkan, hükümet adına ister istemez soracak, “katılıyor musunuz?”


Tehlikeyi (!) fark eden Günay, o soruya muhatap olmamak için, aniden yerinden kalkıyor, hükümet temsilciliğini Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na bırakıyor.

Haberin Devamı


Hükümet, dolayısıyla Eroğlu, ayrıca komisyon, dolayısıyla AKP önergeye katılmıyor. Sonuçta, 12 Eylül’cüler yargılanmaktan kurtuluyor.


Günay hükümet temsilcisi olarak orada otursa ve önergeye “evet” dese, bir bakan olarak yeni partisiyle çelişecek, “hayır” dese, attığı nutuk havada kalacak, en iyisi bırakıp kaçmak.


Yaptığı cinlik mi, çaresizlik mi, onu en iyi kendisi bilir. Benzer çaresizliği acaba başka zamanlarda, başka konularda da yaşıyor mu? Onu da, yine en iyi kendisi bilir. Vicdani bir konu.


Bu saatten sonra siyasi soy değiştirmek, zor dostum zor.

Yazarın Tüm Yazıları