Bu ’bolluk’ nereden?

Bayrampaşa Belediyesi’nin iki yıldır Ramazan aylarında yaptığı bir etkinlik var.

Adı Bolluk Konvoyu!..

Özellikle bu yıl yakından takip ediyorum da, bir yerel yönetim böyle bir organizasyon için nasıl bu kadar kaynak yaratıyor merak ediyorum.

Ramazan boyunca üç tır Türkiye’yi geziyor ve her akşam bir başka şehirde iftar yemeği organize ediyor.

Üç tır da Balkanlar’ı geziyor ve oradaki Müslümanlar’a her akşam iftar yemeği veriyor.

Ay boyunca 8 balkan ülkesinde 23 şehir gezilecek.

Bu altı tırın her biriyle birlikte, yüzlerce insan şehirden şehire, ülkeden ülkeye seyahat ediyor.

Gazeteciler, sanatçılar uçak biletleri ve konaklama masrafları karşılanarak Balkanlar’daki iftar yemeklerine davet ediliyor...

Türkiye’de gezen üç tırın gittiği şehirlerde de aynı şekilde konuklar ağırlanıyor...

Bayrampaşa Belediyesi, Bolluk Konvoyu etkinliği çerçevesinde aynı zamanda Show TV’nin sahur, TV8’in de iftar programlarına sponsor.

TV8’de Erkan Tan her akşam Balkanlar’dan canlı yayınla ekrana geliyor.

Bu yayınların İHA’dan kiralanan canlı yayın araçları, link kiraları bedelleri belediye tarafından karşılanıyor.

Show TV’deki sahur programı için kanala her akşam yayın bedeli ödeniyor.

Bir parça televizyon yapımcılığından anlıyorsam, şu Bolluk Konvoyu’nun sırf televizyon ayağı maliyeti bile aylık 300-400 bin doları bulur.

Tüm bunların dışında her akşam Bayrampaşa meydanda konserler düzenleniyor, sanatçılar da ramazan diye para almamazlık yapmıyorlar tabii...

Peki tüm bunları alt alta koyunca, Bolluk Konvoyu’nun ortaya çıkan bir aylık maliyeti ne kadar yapıyor acaba?

Bu bolluk nereden geliyor merak ettim de...

Herhalde Bayrampaşa’da tüm alt yapı üst yapı sorunları çözülmüş olmalı ki, böyle bir parayı rahatça harcayabiliyorlar.

Cem Yılmaz’a ayıp

Skytürk’le aramızda yaşanan kampanya tartışması tam külleniyordu ki, önce Cem Yılmaz’ın açıklamasıyla, ardından da Oray Eğin’in topa girmesiyle yeniden alevlendi.

Sevgili Oray da, SKY Türk Genel Yayın Yönetmeni Serdar Akinan gibi düşünüyor.

"Para önerilse Cem Yılmaz bu kampanyada yer alırdı" demiş ki, en hafif deyimiyle ayıp etmiş.

Cem Yılmaz her ne kadar parayla çok özdeşleşen (parayı espri malzemesi yaptığını anlamak için daha kaç yıl geçmesi gerekiyor acaba) biri gibi dursa da, ücretsiz oynadığı yığınla oyun var...

Bunlardan sadece en sonuncusunu söyleyeyim; Omurilik Felçlileri Derneği adına.

O gecenin geliriyle Ankara’da okul yapılmıştır ki, sırf bu bile Sky Türk’ün ayakları yere basmayan ve hiçbir sonucu olmayan kampanyasından daha faydalıdır.

Show TV’ye sorun bakalım, Yaşasın Okulumuz kampanyası çerçevesinde Kilis ve Amasya’daki okulları kim yaptırmış?..

Ayrıca her sanatçı politik duruş sergilemek zorunda değil ki...

Batı’dan hep aynı örneklerle; Bono, Sean Penn, Coldplay’e bakarak "Bakın nasıl da politik duruşları var" demekten sıkılmadınız mı?

Batının müzik ve sinema dünyasındaki binlerce popüler ismi arasından verilen örnekler iki elin parmaklarını geçmiyor.

Mor ve Ötesi, Mehmet Ali Alabora, Halil Ergün, Müjde Ar gibi bizde de o kadar politik duruşu olan sanatçı var Allaha şükür...

Benim Skytürk’e kızgınlığım da bu zaten.

Neden konuşanlarla yetinmiyorlar da, bazı isimlere zorla "Savaşa hayır çocuklar ölmesin" dedirtmeye çalışıyorlar.

Söyletemeyince de, "Vicdanı para bunların" diyerek çamur atıyorlar.

Kampanya sahibi olarak Serdar Akinan’ın çok kabul edeceğini zannetmiyorum ama, sevgili Oray sahiden sen Cem Yılmaz’ın bu işi bin dolar için yapmadığına inanıyor musun...

Latifeydi!

Cannes’da ödül alıp heyecanlanmayan Nuri Bilge Ceylan’ın Antalya’da bayılması üzerine, "Demek ki Altın Portakal Cannes’dan daha etkileciymiş" demiştim.

Latifeydi ama okura geçmemiş anlaşılan...

Başından beri Antalya’daki organizasyonun bozukluğunu birebir yaşayan sevgili Ebru Drew de Vatan’da bana kızmış, "Nasıl böyle söylersin" diyor.

Vallahi de billahi de şakaydı Ebru!

Özcan Deniz’in bornozu kadar şakaydı!

Ama yazımı bir daha okuyunca sana hak verdim, işin esprisi çok anlaşılmıyor.

Yoksa Antalya’nın Cannes’dan daha görkemli olacağını söyleyecek kadar delirmedim...

En seksi köşe yazarı

www.ixtanbul.com sitesinin, "Türkiye’nin en seksi kadın köşe yazarı kim" anketi sonuçlandı.

Sıralama şöyle;

Gülse Birsel% 26

Ayşe Arman% 23

Tuğçe Baran% 21

Pakize Suda% 8

Ebru Drew% 7

Dilek Önder% 5

İlayda Çokuslu% 4

Ruhat Mengi% 3

Ayşe Özyılmazel% 2

Perihan Mağden% 1

Bu sonuçlara göre en seksi kadın köşe yazarları Vatan’da.

Hadi Tuğçe Baran’ı da kabul edersek, Vatan’ın dört kadın yazarı listeye girmiş.

Hürriyet ve Sabah’tan ise ikişer yazar var.

Ben en çok tek bir kare fotoğrafla ömrünü sürdüren buna rağmen bu tür listelerde hep dereceye giren Tuğçe Baran’ın aldığı sonuçlara şaşırıyorum...
Yazarın Tüm Yazıları