Güncelleme Tarihi:
Hint Okyanusu’nda, Yemen açıklarındaki Sokotra Adası bitkileri ve doÄŸal yapısıyla gerçeküstü görünümlü bir dünya. Yeryüzünde sadece burada yetiÅŸen 307 çeÅŸit bitkiye sahip. AÄŸaçlarının görüntüleri kadar isimleri de tuhaf: Salatalık, ejderha kanı, gül... DoÄŸal zenginliÄŸi sayesinde 2008’de UNESCO’nun Dünya Mirasi Listesi’ne giren, BM’nin Dünya Biyosfer Rezervi alanı ilan ettiÄŸi adaya okurumuz Nejat Akıncı gitti, izlenimlerini yazdı. Â
Kızıldeniz’in Hint okyanusu ile birleştiği Arap Yarımadası’nın güney köşesindeki Yemen, bölgenin en yoksul ülkesi. Yemen denildiğinde aklımıza önce kahve ve sonra o acı dolu yanık türküsü, çöller gelir.
Şimdilerde sıkıntılı günler geçiren Yemen, 25 milyon nüfuslu 530 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip büyük bir ülke. Bir kısmı çöllerle kaplı olmasına rağmen dağları, sahil kesimi ve tropikal özellikler taşıyan coğrafyasıyla, korunmuş kültürel dokusuyla gezginlere farklı seçenekler sunuyor. Yemen’e yolculuk zaman tünelinden geçiş gibi. Başkent Sana’a, kerpiç yapılarıyla UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde. Halkı misafirperver.
MAYISTA MUSON YAÄžMURU BAÅžLIYOR
Bunlar Yemen’in bilinen özellikleri. Kıyıdan 380 kilometre uzaklıkta, Hint Okyanusu’ndaki ülkenin gizli zenginliği Sokotra’yı ise sadece doğaya meraklı gezginler biliyor.
ÇİN'İN BUZ SEFERLERİ Bu festivallerin en görkemlisi, ülkenin kuzeybatı ucundaki Heilongjiang Bölgesi’nin en büyük kenti Harbin’de ocak ayında başlıyor, şubat sonuna kadar sürüyor. Dev buz bloklarını keserek heykeller yapılıyor, şatolar, köprüler inşa ediliyor. Bunlar dünyadaki ünlü bir yapı ya da Buda heykeli olabiliyor. Daha sonra bu heykeller led ışıklarla içten aydınlatılıyor. Uluslararası Buz Helkeller Yarışması’nın birincisi festivalin sonunda açıklanıyor. Çin’e yolunuz düşerse, bu sıradışı görüntüyü kaçırmayın. 24-25 Şubat’ta Cristina Vilallonga Quartet ve 26 Şubat’ta Kerem Görsev & Allan Haris sahneye çıkacak. 13 Mayıs’a kadar sürecek festival boyunca 18 sanatçı ve grup, 26 konser verecek. |
Sokotra, henüz turizm rotalarına girmemiş bakir bir ada. 3600 kilometrekarede 50 bin kişi yaşıyor. Halkın temel geçim kaynağı balıkçılık, hayvancılık, kısmen turizm. Resmi lisan Arapça olmasına rağmen henüz yazılı formu bulunmayan yerel bir lisan kullanılıyor. Keşfedilmeyi bekleyen uzun beyaz kumsalları, gölleri, 1500 metre yüksekliğindeki Hageher Dağı, koruma alanları, sahip olduğu ilginç endemik türlerin yanısıra denizi dalış meraklıları için inanılmaz olanaklar sağlıyor.
Sukutra’ya başkentteki Hadibo Havaalanı’ndan haftanın üç günü uçak seferi yapılıyor. Mukalla veya Aden aktarmalı bu uçuşlar adanın tek ulaşım yolu. Adayı keşfetmek için en az üç güne ihtiyacınız var. Aslında bu bile yetersiz. Macerayı, keşfetmeyi sevenler için ada gerçekten bir cennet. Güzellikleri, bozulmamış doğal yaşamı insanı içine çekiyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde ve BM tarafından Dünya Biyosfer Rezervi ilan edilmiş.
Adanın en büyük yerleÅŸimi, balıkçı köyüne benzeyen Hadibo. Konaklamak için temiz bir oda, akan muslukla yetinenler için birkaç otel mevcut. Konakladığım Summerland, adanın en iyi otellerinden biriydi. Deniz kenarında olmasına raÄŸmen hiçbir odasında denize bakan pencere yoktu.Â
Nedeni adanın muson iklimine sahip olması, şiddetli rüzgar ve yağmurlar. Evler bu nedenle taştan yapılmış. Sokotra’yı ziyaret için en iyi dönem kasım sonu ile mayıs arası, bunu dışında sıcak ve yağışlı.
Adayı gezmek için günlüğü 50-70 dolara rehberli cip kiralayabilirsiniz. Bu işlemi başkentte, adaya varmadan yapmanızda yarar var. Sokotra’yı, doğuda Dihamri, batıda Qalansiya ve merkezde dağlık Diksam bölgesi olmak üzere üçe ayırıp her gün bir bölgeyi gezebilirsiniz.
DALIÅž TAKIMI KÄ°RALAYABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
Dihamri koruma alanında ve çok modern olmasa da dalış merkezlerine sahip. Yerüstü zenginlikleri kadar adanın sualtı dünyasıda son derece renkli. Dalış meraklılarına önerilir.
Yaklaşık 100-150 dolar karşılığı malzeme kiralayıp yerel dalgıçlarla dalma şansınız var. Adanın en doğu ucuna doğru 50 metre yüksekliğindeki beyaz kum tepeleri, masmavi denizin hemen yanında oluşturduğu kontrastla fotoğrafçılara güzel fırsatlar veriyor. Beyaz kum tepeleri (dunes) adanın güney sahillerinde de (Aomak Plajı) mevcut, ilginç görüntüsüyle sizi adeta içine çekiyor. Ayakkabılarınızı çıkarıp bu bembeyaz kum tepelerinde bata çıka güzel vakit geçirebilirsiniz.
Qalansiya ise kilometrelerce uzunluğunda bembeyaz kumsallarıyla görülesi bir kıyı kesimine sahip. Batı ve doğu bölgelerinde doğayla başbaşa kalabileceğiniz kamp alanları mevcut. Buralarda çadırda konaklayabilir, bol bol taze balık yiyebilirsiniz. Ayrıca civardaki balıkçı köylerini ziyaret edip hem ada halkının yaşam mücadelesini hem de adanın karakteristik özelliklerini gözlemleyebilirsiniz.
EJDERHALARIN YURDU
Diksam, adanın merkezindeki dağlık kesim. Hageher Dağı’nın 1500 metrelik zirvesi genelde bulut kaplı. Adaya gelenler genelde kıyı kesimini tercih ettiği için bu derin vadiler, dağlar pek bilinmiyor ve gizemini muhafaza ediyor. İyi bir yürüyüş arkadaşıyla burada çok güzel rotalar bulunabilir. Adanın bu kesiminde endemik ejderha kanı ağacı (Dracaena Cinnabari) ormanı mevcut.
Bu ağaç adanın, hatta Yemen’in simgesi. Sıradışı görünümüyle Sucutra’nın bu bölgesini güzelleştiriyor. Ağaç ilaç, boya ve kozmetik sanayiinde kullanılıyor. Çevrede yaşayan küçük çocuklar, bu ağacın kırmızı tozlarını torbacıklara doldurup turistlere satmaya çalışıyor. Ada aslında çöl gülü, salatalık ağacı (bir manolya türü) gibi daha birçok endemik türe evsahipliği yapıyor. Çöl gülü ağacı, gövdesinde depoladığı suyla fıçı görünümünde. Adanın hemen her yerinde görülüyor.
VAZGEÇİLMEZ YOL ARKADAŞIM
Adanın her köşesi keçi dolu. En ücra yerine de gitseniz mutlaka sağda solda keçi görüyorsunuz. Bu hayvanlar doğada serbest bırakılmış ve yaşamlarını çoban olmadan sürdürüyor. Asfaltlanmış ana yollar boyunca karşıdan karşıya geçen keçilere dikkat etmek gerekiyor, zira aracın önüne atlamaları an meselesi. Asıl ilginç olanı ise bizim genelde balıkçı restoranlarında görmeye alışık olduğumuz kedilerin yerini bu adada keçileri alması. Adadaki birkaç kır lokantasında keçiler yemek artıklarının peşinde. Müşterilerin boşalttığı sandalyenin üstünde, hatta masanın üstünde bir keçiyi tabaktaki artıkları yerken görmek mümkün. Garsonlar keçileri kovalamaya yetişemiyor.
BAKKALLAR TÃœRK BÄ°SKÃœVÄ°SÄ° SATIYOR
Sokotra’da yemek konusunda çok fazla beklentiniz olmasın. Bol bol taze balık yiyebilirsiniz ama bunun dışında belki tavuk, patates kızartması bulabilirsiniz. Bakkallardan meyve ve Türk malı bisküvi alabilirsiniz. İletişim kolaylığı için son derece ucuz Yemen sim kartlarından bir tanesini almanız önerilir. Adada bir internet kafe mevcut. İnternet bağlantısı uydu üzerinden, Dubai vasıtasıyla sağlandığından Yemen standartlarına göre oldukça pahalı. Bu yabancı gezginleri engellemiyor. Herkes ya fotoğraflarını paylaşıyor ya da sevdiklerine burasının ne kadar ilginç bir yer olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyor.