Birileri Tahran’a söylemeli

"PENTAGON yakın gelecekte İran’a yönelik bir hava saldırısına hazırlanıyor."

Rus Jeopolitik Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı General Leonid Ivashov’a ait olan bu sözler geçen hafta Rus basınında yer aldı.

Rus general, "Hiç şüphem yok Amerikalılar saldıracak" diyordu.

Dün yine Rus kaynaklı haberlerde bu kez adı açıklanmayan üst düzey Rus askeri yetkililere dayandırılarak, "ABD, Nisan başında İran’daki nükleer tesisleri bombalayacak" iddiası yer aldı.

Basra Körfezi’ndeki Amerikan askeri varlığının Irak savaşı öncesindeki yoğunluğa eriştiğine işaret eden güvenlik yetkilisi, "Rus istihbaratının elinde ABD’nin saldıracağı yolunda bilgiler bulunduğunu da" söyledi.

Daha önce de, yine kimliğini gizli tutan bir Rus askeri yetkilinin açıklamaları medyaya yansımıştı. Amerikalılar İran’a karşı kara ve hava operasyonları tatbikatlarına hız vermişlerdi.

"Pentagon, İran’ı en düşük bedel karşılığında dize getirecek çok etkili planlar hazırladı" diyordu üst düzey Rus güvenlik yetkilisi.

ABD operasyonunun adı bile vardı "Operation Bite". Isırık operasyonu diye çevirmek mümkün.

Rus kaynaklarından yayılan bu haberler ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilmiyorum.

Ama bir hafta içinde Rusya’dan peşpeşe yapılan bu açıklamalar, İran üzerindeki baskıların yoğunlaştığını gösteriyor.

***

İNGİLİZ
denizcilerin kaçırılması, yeni bir kriz yaratarak İran’ın nefes almak için kendisine alan açmasını sağlayacak mı?

Bu operasyon ile 23 Mart’ta BM Güvenlik Kurulu İran’a yaptırımları ağırlaştıran 1747 sayılı kararını kabul edilmesi aynı zamana rastladı. Ne tesadüf!

Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın çağrılarına kulaklarını tıkayıp uranyum zenginleştirme çalışmalarına devam edeceğini açıklaması, Tahran’ı askeri müdahaleyi de göz ardı etmeyen bu kararla karşı karşıya bırakıyordu.

1747 sayılı karara göre yaptırımlarla yüzyüze kalanlar arasında nükleer programda yer aldığı saptanan önemli isimler ve onların şirketleri de var. Ayrıca İran’ın en büyük bankalarından Sepah da bunların arasında. ABD daha önce Sepah’ın işlemlerini dondurmuştu. Şimdi Avrupa Birliği de, son karardan sonra aynı yolu izleyecek.

İngiliz askerlerin esir edilmesi gündemi değiştirirken, Tahran rejiminin nükleer tesislerini uluslararası denetime kapatma kararı fazla ses getirmediyse de kriz kapımızda.

***

RİYAD
’da Arap Birliği toplantısı sırasında Türk gazetecilerinin sorularını yanıtlayan İran Başbakanı’nın tavrı çok dikkatimi çekti.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kadın asker Faye Turney’in serbest bırakılması için yaptığı girişimle ilgili soru soran gazetecilere Muttaki kahkahalar içinde, "Türkiye ile ilişkilerimizde çok daha önemli konular var. Bunlar küçük meseleler" yanıtını verdi.

Müttefiki Rusya’yı bile kızdıran ve son güvenlik kurulu kararını onaylamasına yol açan İran yönetimi, nükleer çalışmalarının bizi de tedirgin ettiğini, El Kaide yöntemleriyle İngiliz esirlerin görüntülerini kamuoyunu etkilemek için kullanılmasından hiç hoşlanmadığımızı bilmek zorunda. İlişkilerimizde bu konular da çok önemli.

Enerji işbirliği, bölgesel ittifak bunlar iyi ama Ankara, bu gelişmelerden rahatsız oduğumuzu da etkili bir dille iletmeli Tahran’a.
Yazarın Tüm Yazıları