Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2004 20:58
Bilim Etiği
Bilim dünyası büyüdükçe, bilimsel araştırmalar arttıkça ve bilimsel faaliyetler çeşit olarak çoğaldıkça ve farklılaştıkça, etik konusu daha önemli olarak önem kazanıyor.
Etik, sadece bilimsel araştırmaların yaygınlaşması ile değil, aynı zamanda, bilimin kendi dışındaki süreçlerle, faaliyetlerle, iş hayatıyla, teknoloji üretimi ve politika ile yeni ilişkilerinde de gündeme geliyor.
Bilimin toplum içinde yeri arttıkça ve geliştikçe, bilimin tüm ilişkilerinin etik içeriğinin yeniden tanımlanması zorunlu hale geliyor.
Bugün bilim alanında etik çok yönlü gündemdedir.
Etik, bir yandan, bilim dünyası içinde çeşitli süreçlerde uyulması gereken kuralları, ilkeleri belirlerken, öte yandan bilimin kendi dışındaki alanlarla ilişkilerine de bir ‘düzen’ getirmek için kolları sıvamıştır.
Çünkü toplum değişmekte, iş dünyası ile bilim arasındaki ilişkiler görülmemiş ölçüde yoğunlaşmakta, bilim adamı iş adamlığına soyunmakta, çeşitli bilim alanları anında sanayileşmekte, bilim adamı hemen şirket kurmakta vb.
Etik Bakış
Dolayısıyla içinde yaşadığımız koşullar bilime daha güçlü bir etik bir bakış açısını yeniden gündeme getirmektedir. Kitabın tanıtımında şöyle deniyor:
‘Piyasa ekonomisi, pozitif ve sosyal bilimlerdeki kuramsal çalışma ve uygulamalarda değer sorununu ortaya çıkarmaktadır. Buna göre kuramsallaştırma, veri toplama, literatür tarama, çözümleme. deney süreci, deneklerin seçimi ve bilgilendirilmesi, deneyin kanıtlanması ve uygulamaya dökülmesi aşamalarında hangi ölçütlerin kullanılacağı üzerinde düşünülmesi gereken bir konu haline gelmektedir.
Söz konusu değer yoksunluğu, özellikle son yıllarda gen teknolojileri ve klonlama üzerine gelişen söylemler düşünüldüğünde, bilim piyasa ve etik arasındaki ilişkiye bağlı epistemolojik soru(n)lar doğurmaktadır.’
Çok geniş alan
Bilimsel etkinliklerin çoğalması ve bir sanayi dönüşmesi, binlerce bilimsel derginin yayınlanması, her yıl neredeyse 2 milyona yakın ciddi bilimsel araştırma makalesinin bu dergilerde yer bulması, bilimin çok önemli bir kariyer konusu olması ve aynı zamanda büyük maddi getirilerinin yanısıra, ünvanlar, şöhretler getirmesi çok boyutlu sorunlar yaratıyor.
Örneğin, bilim adamları, bilim adamları, daha henüz araştırma sonuçlarını bilim dünyasına açıklamadan kamuoyuna duyurmakta ve soğuk füzyon gibi nesnel olmayan subjektif kanaatlerin bilimsel sonuç gibi dünyayı etkilemesine yol açmaktadır.
Bilimin kendi araştırma süreçlerinde uyulması gereken kurallar giderek birinci derecede önemli oluyor, çünkü sonuçları hem insanı hem toplumu hem sanayiyi çok yakından etkiliyor.
Dünyanın ve bilimin içine girdiği yeni süreçte, bilimde etik kuralların daha sıkı tanımlanması ve uygulanmasını gündeme getiriyor. Belki üniversitelerde veya akademik kariyer yapacak gençlere yönelik bilim etiği dersleri konması düşünülüyor.
Yazar bu konuyu enine boyuna araştırmaktadır kitabında. Yanlış bilimlerden örneklerle başlamakta, etik teorisi ve uygulamalarını, bir meslek olarak bilimi, bilimde etik tavrın standartlarını, araştırmada nesnelliği, bilimsel yayınlarla ilgili etik konularını, laboratuvarlarda ortaya çıkan etik konuları, toplumda bilim adamını ele almaktadır.