Bilic ile Anadolu Rock!

“BU iş bitti” diyenlere nispet edilircesine 3 Temmuz süreci yeniden başladı.

Haberin Devamı

Evet, UEFA Disiplin Komitesi’nin Beşiktaş ve Fenerbahçe’ye verdiği cezalarda gözler artık UEFA Tahkim Kurulu’nda… Olmazsa CAS’ta, yine olmazsa İsviçre yerel mahkemelerinde ve belki bir yandan da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde… Peki bu gözler ne zaman Mehmet Ali Aydınlar ve onun muhatap olduğu isimlerde olacak?
3 Temmuz’un bu kadar uzamasının başlıca sorumlusu TFF’dir. Lafa gelince “Türkiye’de futbolu TFF yönetir” diyen Federasyon ne yazık ki bu iddiayı taşıyacak güçte değildir. 3 Temmuz sürecinde iki ayrı Federasyon yönetimine tanıklık ettik. Bir yanda özellikle Fenerbahçe’yi puan silmeye razı edip işi kapatmak isteyen bir anlayış vardı, sonrasında ise talimat değiştirip ne anlama geldiğini kimsenin anlamadığı bir iki kişiye verilen ‘ucube cezalar’la dosyayı kapatan Yıldırım Demirören anlayışı.

Haberin Devamı

AYDINLAR DÖNEMİ’NDE NE OLDU?

BURADA  fena halde bir yanlış olduğu muhakkak. UEFA kanadında verilen cezalardan ziyade TFF’nin verdiği veya veremediği cezaları konuşmamız lazım. Demirören’in göreve geliş süreci ve özellikle disiplin talimatı değişikliği onun kurullarının alacağı kararları zaten daha baştan tartışmalı hale getirmişti. Fakat bugün gelinen noktada talimat, kanun, disiplin, UEFA vs’ye göre yorum yapmanın faydası yok. Çünkü artık kimin ne diyeceğini ezbere biliyoruz. Artık bilmemiz gereken esas konu Aydınlar döneminde kapalı kapılar ardında ne olup bittiğinin ayan beyan ortaya dökülmesidir. O dönemin tanıkları blöfleri bir kenara bırakıp konuşmadıkça ne bu yarar kapanır ne de hangi sportif kurumdan çıkarsa çıksın yeni kararlarla futbolumuzda iç huzur sağlanamayacaktır…

İYİ GÜZEL DE PEKİ YA BİR ÖZÜR YOK MU?

BEŞİKTAŞ’ın Avrupa’ya gidemediği yıllar yok değil fakat biri mali diğeri sportif şikeden iki yıl üst üste gidememesi acı bir ilk olacaktır. Bu cezanın mali külfetleri üç-beş senede bertaraf edilir ancak bunun manevi tahrifatı futbol topu döndükçe ortadan kalkmayacak. Beşiktaş için her ‘Avrupa faslı’ açıldığında bu ayıp (Tahkim’den dönmezse) ister istemez siyah beyaz tonlu cümlelerdeki yerini alacak. Öyle ya da böyle, siyah beyazlıları bu sürece bulaştıranlar farkında mısınız bilmiyorum ama, henüz bir özür dilemediler taraftarlardan!. Onlar, dönüp dolaşıp suçsuzluklarına olan inançlarını dile getiriyorlar. Eyvallah, o işin bir boyutudur fakat bir de bir biçimde buna mahal vermiş olmaktan ötürü kendi renkdaşlarınızdan bir af dileseniz… Slaven Bilic ile yeni bir döneme adım atan Kartal’ın Avrupa arenasından uzak kalacak olması tek kelimeyle yazıktır. Anlaşılan o ki bir rocker olan Bilic, Türkiye’de bir yıl ‘Anadolu Rock’ yapmakla yetinecek. Ha bu arada UEFA müfettişi, 2011/12 sezonunda “Bende sıkıntı yok” diyerek Avrupa kupalarına katılan Beşiktaş için temyiz başvurusu yapıp ekstra ceza da isteyebilir.

Haberin Devamı

SİZİN HİÇ OĞLUNUZ OLDU MU?

CEMAL Süreya’ya atfen, ama bir mutluluk cümlesi: Sizin hiç oğlunuz oldu mu.. Benim oldu!.. 25 Haziran’da eşim Deniz bana, Usar Çınar’ın babası olma sevincini yaşattı. Duygularım mı? Tıpkı şampiyon olmuş bir futbolcunun kifayetsizliği gibi: “Valla baba oldum işte ne diyebilirim ki…” Gerek ziyaretimize gelerek, gerekse de telefon ve sosyal medya aracılığıyla mutluluğumuza ortak olan herkese buradan tek tek teşekkür ediyorum. Doktorumuz Jane Özcan’a ise özel bir teşekkürü borç biliyorum…

SİYAH: UEFA Disiplin Kurulu’ndan çıkan 1 yıllık Avrupa’dan men cezası.

BEYAZ: Beşiktaş’ın nihayet yeni hocasına kavuşmuş olması.

Yazarın Tüm Yazıları