Turunçgil kanseri portakal, limon ve pek çok türü tehdit ediyor... Turunçgil kanseri nedir, nasıl anlaşılır?

Güncelleme Tarihi:

Turunçgil kanseri portakal, limon ve pek çok türü tehdit ediyor... Turunçgil kanseri nedir, nasıl anlaşılır
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2022 11:32

Turunçgil kanseri, portakal, limon, mandalina gibi pek çok türü tehdit ediyor. Bitki türü kanserleri arasında yer alan ancak ülkemizde ilk kez tespit edilen turunçgil kanseri, ağacın gelişimini olumsuz etkileyerek kurumaya kadar götürebiliyor. Mustafa Kemal Üniversitesi Bitki Sağlığı Kliniği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şener Kurt, Türkiyede daha önce görülmeyen ve turunçgillerde bir çeşit kansere neden olan hastalık tespit ettiklerini, üreticilerin yaptığı yanlış tedavi sonucu turunçgil üretiminin tehlike altında olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi bünyesinde kurulan ve Türkiyede tek olan Bitki Sağlığı Kliniği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Müdürü Prof. Dr. Şener Kurt, Bitki Hastanesi olarak da bilinen merkezde, tüm şehirlerden gönderilen numuneleri inceleyerek bitki hastalıklarının teşhis ve tedavisi üzerine yaptıkları çalışmaları anlattı. Bu çalışma kapsamında dünyada bilinen ancak ülkede daha önce hiç görülmemiş bitki kanseri türünü tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Kurt, "Özellikle Hatay, Mersin, Adana ve Osmaniye bölgesindeki turunçgil üreticilerin başvuruları sonucunda yaptığımız incelemelerde ’botryosphaeriaceae’ familyasından dünyada bilinen ama bölgemizde daha önce hiç görülmemiş kanser türünü tespit ettik" dedi.

TURUNÇGİL KANSERİ BAŞKA HASTALIKLARLA KARIŞTIRILIYOR

Tespit edilen hastalığın, gelecekte büyük bir tehdit oluşturacağını öngördüklerini anlatan Kurt, "Burada sıkıntı şu, geçmişte bilinen bazı hastalıklar var. Üreticinin bildiği şekliyle uç kurumasıyla ortaya çıkan, sakızlanma şeklinde görülen bazı hastalıklar var. Yeni keşfettiğimiz kanser türü de aynı belirtileri gösteriyor. Bu alanda turunçgil üreticilerimizin doğru bilinen yanlışlarını vurgulamaya çalışıyoruz. Üretici bu konuda yanlış mücadele yapabiliyor. Yanlış mücadele ve yoğun bir kimyasal kullanımı sonucu ürünlerde çok fazla tarım ilacı kalıntısı sorunlarıyla karşılaşılabiliyor. Bunun sonucunda da hem ürün zarar görüyor hem de ihracat sıkıntısı yaşanabiliyor. Doğru uygulama yapılması için doğru tanının koyulması gerekiyor. Her iki hastalığın da mücadele yöntemi farklı. Hastalığın ayrımı ancak laboratuvar ortamındaki analizler sonucu yapılabiliyor. Yanlış teşhis yaparsanız yanlış tedavi uygularsınız. Bunun sonucunda da başarısız sonuçlar görülebilir. Bölgemizde ağaç kayıpları oldu. Eğer uzman desteği alınmaz ise bunun artacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

’GELİŞİGÜZEL UYGULAMALARDAN KAÇINSINLAR’

Hastalığın hızla yayıldığını belirten Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bahçe içi ve başka bahçeye yayılmalar hızla gerçekleşiyor. Hastalık, budamayla, böceklerle, mekanik yolla, rüzgarla ve temasla yayılıp başka yerlere taşınabiliyor. Yayılımın devam etmesi durumunda birçok alanda ağaç sökümleri gerçekleşebilir. Sökmekle kurtulamıyoruz. Sökülen ağaçlar da diğer ağaçlar için bir tehdit unsuru oluşturuyor. Çünkü hastalık başka meyve ağaçlarına da sıçrayabilir. Kayısı, şeftali, elma, armut, zeytin, ceviz, badem gibi sert kabuklu meyve ağaçlarında da hastalık yapabilir. Yaptığımız TÜBİTAK projeleri ve doktor çalışmalarında bulguları net olarak ortaya koyup, bölge haritasını çıkardık. İtalya ile ortak yaptığımız görüşme ve çalışmalarda bununla ilgili yüksek sayıda veri var. Bunları değerlendiriyoruz. Bize başvuran üreticilerin bahçesine giderek yerinde tespit gözlem ve analiz yapıp, örneklerimizi alıp merkezimize getiriyoruz. Son derece gelişmiş tanı teknolojileriyle doğru teşhis yapıp ona göre mücadele başlatıyoruz. Biz üreticimizin yanındayız. Gelişigüzel uygulamadan kaçınsınlar. Hem çevre hem bitki sağlığı hem de ekonomik yönden üreticimizin sıkıntı çekmesini istemiyoruz."

Bölgede narenciye üretimi yapan çiftçi Edip Kılıç ise hastalık bulaşan bazı ağaçlarını kaybettiğini, Bitki Sağlığı Kliniği Uygulama ve Araştırma Merkezine başvurarak hastalığın yayılımının durdurulduğunu ve tedavi edildiğini kaydetti.