Güncelleme Tarihi:
Doyuruculuğu ve besleyiciliğinin yanında Ramazan ayına özgü olması nedeniyle ayrı bir önemi olan hurma, satış noktalarında kendini göstermeye başladı.
Kudüs, İran ve Medine başta olmak üzere sekiz farklı çeşidi olan hurma, daha çok Ramazan’da vatandaşların oruçlarını açmak için tercih ettikleri ilk yiyecek oluyor.
Piyasada en kaliteli hurma ise Kudüs hurması olarak biliniyor. Kudüs hurması ise daha tatlı ve dolgun olduğu için tercih ediliyor. Ancak uzmanlar genel olarak hurma alırken dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulunuyor. Çünkü Ramazan'a sayılı günler kala gıda sahtekarları hurmalara el atmış durumda...
ELİNİZDE TUTTUĞUNUZDA YAPIŞKAN HALDEYSE DİKKAT!
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Uzman Diyetisyen Nihan Yakut, "Kuru meyvede aşırı parlaklık ve cilalanmış gibi bir görüntü olmaz. Glikoz şurubuna batırılmış hurmalar, parlak bir görünümde oluyor. Elinize aldığınızda yapışkan bir haldeyse genellikle ticari glikozla tatlandırılmış oluyor. Yapışmıyor ancak dilinize değdirdiğinizde tamamen şeker tadı veriyorsa işlemden geçirilmiş demektir” dedi.
“Hurma seçimi yaparken, dalı veya dal tepeciği olmasına dikkat edilmeli” diyen Yakut, “Genellikle bayat ve beklemiş hurmalarda dal bulunması mümkün değil. Hurma alırken mutlaka paketli ürünleri tercih etmek, etiketi olup olmadığını kontrol etmek, son tüketim tarihi olan ürünleri ve bilinen yerel markaları tercih etmek sağlık açısından daha güvenli olacaktır” ifadelerini kullandı.
Ticari glukozun her neyin içinde olursa olsun tüketilmemesi gerektiğinin altını çizen Nihan Yakut, “Kan şeker dengesi başta olmak üzere, karaciğer ve pankreas üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor” dedi ve ekledi:
“Özellikle şeker hastalığı olan veya yatkınlığı olan kişileri, direkt olarak etkileyecektir. Ticari glukoz doğal olmayan bir şeker formu olarak kan şekerini çok hızlı yükseltip, aynı hızda düşürebiliyor. Bu etki en çok şeker hastaları için kötüdür. Ayrıca İnsülin direnci, karaciğer yağlanması, obezite ve kalp-damar hastalıklarını tetikleyebilir.”
‘GLİKOZ DIŞINDA GIDA BOYASI İLE PARLAK GÖRÜNÜM SAĞLIYORLAR’
Dıda sahtekarlarının glikoz dışında hurmada yaptıkları başka işlemlere de değinen Nihan Yakut, “Hurma yalnızca parlak görüntü ve iyi tat için işlenmiyor ne yazık ki, ham olgunlaşmamış hurmalar daha ucuz tonajlı satın alınıp pekmez, gıda boyası ve nar ekşisi gibi içeriklere yatırılarak olgunlaşmış gibi bir görünüm alana kadar bekletilebiliyor. Ardından kurutma işlemiyle suyu uzaklaştırılıp kuru hurma gibi satılabiliyor. Böyle durumlarda hurma daha endüstriyel bir tada sahip olabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Açıkta satılan her gıda gibi hurma da belli riskler içerir” diyen Nihan Yakut, “Açıkta satılan besinlerde en çok aflatoksin ve okratoksin gibi küflere rastlanır. Bu küfler toksinler üretir ve biz küf içeren besinleri tükettiğimizde onların toksinlerini de vücudumuza almış oluruz” dedi. Yakut, şu önemli bilgilerin altını çizdi:
"Bu gibi küf toksinlerinin vücuda alındıktan sonra kanda yarılanma ömrü ortalama 90-180 gündür. Tüketim sıklığı arttığında vücudumuzdaki toksin miktarı da artar. Açıkta satılan hurmalarda bu sık görülüyor. Çok küçük şekilde olan küf gözden kaçabilir. Bu nedenle açıkta satılan hurmalara çok dikkat etmek gerekiyor."
Küflü hurmaların kanser başta olmak üzere birçok akut ve kronik hastalığa neden olabileceğine değinen Yakut, "Hurma dışında hububat ve baharatlarda da aynı risk bulunuyor. Mümkün olduğunca paketli havayla teması olmayan veya minimum olan ürünler tercih edilmeli" dedi.
HURMANIN FAYDALARI NELERDİR?
Hurmanın birden fazla besin öğesini içerdiğine dikkat çeken Nihan Yakut, “Liften ve minerallerden zengin oluşu hurmayı besleyici bir meyve yaparken, kan şekerini yavaş etkilemesi aniden yükseltmemesi gibi birçok olumlu etkisi mevcut. Doğal ve işlem görmemiş hurma tüketen diyabet hastaları kan şekeri etkisinden korkmamalı ancak tüketim miktarı sınırlı olmalı. En önemlisi de hurma lifli yapısı sayesinde sindirimi ve bağırsak hareketlerini arttırarak dışkılamayı kolaylaştırıyor” ifadelerini kullandı.
Ayrıca içerisinde B1 ve B2 vitaminlerini bulunduran hurmanın karaciğerin güçlenmesinde de etkili olduğunu söyleyen Yakut, “Özellikle Ramazan ayında tüketilmesinin diğer bir sebebi de hurmanın halsizliği ortadan kaldırması. Bu açıdan iftarı hurmayla açmak insan sağlığına iyi geliyor” dedi.
“Kuru meyveler günde bir-iki defa en fazla iki-üç adet kadar tüketilmeli” diyen Nihan Yakut, “Her şeyin olduğu gibi onların da fazlası zarar bu nedenle kararında kalmak gerekiyor” dedi. Yakut, şöyle devam etti:
“Glisemik indeksi düşük olan bir besin fazla yendiğinde kan şekerini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle kişiler kontrollü olmalı. Özellikle Ramazan ayında oruç açarken bir veya iki tane ile sınırlı kalmakta fayda var. Uzun süreli bir açlığın üzerine az ve güvenlide olsa şeker içeren bir besin tüketiliyor bu nedenle fazlası istenmeyen etkilere sebep olabilir.”
Fotoğraflar: iStock