Güncelleme Tarihi:
Hanefi mezhebine göre yatsı namazının ardından sabah namazına kadar kılınabilen namaz olarak bilinmektedir. Gece namazlarının sonuncusu olan vitir namazı, üç rekat olarak kılınabilmektedir. Peki, Vitir namazı nedir, ne zaman ve nasıl kılınır? Vitir namazı vacip mi farz mı? Adım adım Diyanet vitir namazı kılınışı
Vitir namazı, yatsı namazından sonra kılınan, Hanefîlere göre üç rekâtlı vacip bir namazdır. Diğer mezheplere göre ise vitir namazı kılmak sünnettir (İbn Kudâme, el-Muğnî, II, 591-594). Sözlükte Vitr/vetr bir, üç, beş gibi tek sayı anlamına gelir. Hz. Peygamber’in, “Allah tektir, teki sever” sözünde de (Müslim, “Zikir”, 5) vitr bu anlamdadır. Vitr arefe gününü ifade etmek üzere de kullanılır. Kelime Kur’an’da sözlük anlamıyla bir âyette (el-Fecr 89/3) “şef’” (çift) kelimesiyle birlikte vetr şeklinde geçer. Resûl-i Ekrem, “Allah -ziyade olarak- size bir namaz verdi; o sizin için kırmızı develerden daha hayırlıdır, o vitirdir; Allah onu sizin için yatsı ile fecrin doğuşu arasına koydu” sözleriyle (Ebû Dâvûd, “Vitir”, 1; Tirmizî, “Vitir”, 1) vitri önemle tavsiye etmiştir.
Vitir namazının her rekâtında Fâtiha ve ardından bir sûre ya da birkaç âyet okunur. İkinci rekâtın sonunda oturularak sadece tahiyyât duası okunur. Üçüncü rekâtta kıraat tamamlandıktan (Fâtiha ve ardından bir sûre ya da birkaç âyet okunduktan) sonra eller kulaklara kadar kaldırılarak tekbir alınır ve kunut duaları okunur.
Vacib olan bu namaz yatsı namazı kılındıktan sonra sabah namazının vakti girinceye kadar herhangi bir zamanda kılınabilir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Vitir namazını yatsı namazı ile tan yerinin ağarması arasında kılın” (Ebû Dâvûd, Vitir, 1; Tirmizî, Salât, 220; İbnü’l-Hümam, Feth, I, 426) buyurmuştur. Uyanabilecek olan kimsenin vitir namazını gecenin sonunda, yani imsak vaktinden bir müddet önce kılması daha faziletlidir (Müslim, Salâtü’l-müsafirîn 162; Tirmizî, Salât, 222). Ancak uyanamayacağına dair endişe taşıyan kimsenin, vitir namazını uyumadan önce kılması uygun olur. Vaktinde kılınamayan vitir namazının daha sonra kaza edilmesi vaciptir (İbnü’l-Hümâm, Feth, I, 426).