RAMAZAN AYI ÖNEMİ
Ramazanın önemli faaliyetlerinden olan iftarda sadece yemek yeme değil, yemeği aşan hedefler gerçekleşmektedir. Farklı grupların birlikteliği ve bir ibadet içinde bir araya gelmesi hedeflenmektedir.
Bireylerin birbirine olan ilgisi, alakası, saygısı ve sevgisi artmaktadır. İnsan kendisini kontrol ederek ve nefis terbiyesi yaparak yanlışlarını, hatalarını görme fırsatı bulmaktadır. O, kendi mevkisini belirleme yoluna gitmekte ve nerede duracağını bilerek neyin peşinde olduğunu tespit etmektedir. Bireyler ve toplumlar arasındaki değişiklikler ve farklılıklar oruç ile yok olmakta, ihtilaflar yok edilerek ortak hedefe birlikte gidilmektedir.
Bu da Allah rızasını kazanma ve şahsiyet olarak kamil mümin olma yolunda mesafe alma mücadelesi verilmesiyle kendisini göstermektedir. İnsanlar kendi içlerindeki kendini yakından tanıma ve bu bağlamda ruhun ihtiyaçlarını ve maneviyatın gerekli olduğunu görme yolunda mesafe almaktadırlar.
Oruç ibadeti nefsin isteklerine, arzularına iradeli bir şekilde uzak durma olması hasebiyle aynı zamanda bir irade eğitimi ve öğretimidir. Ayrıca açlık ve susuzluğun verdiği zorluğa, dayanma yönüyle de sabır eğitimine de dönüşmektedir.
Toplumsal hayatta huzursuzluklara sebep olan taşkınlıkların, büyük ölçüde insanın hayvani yönünü tatmin eden maddi zevklere düşkünlüğünden kaynaklandığı görülmektedir. Maddi zevk deyince de akla ilk gelen genelde yeme, içme ve şehevi duygular gibi zevkler gelmektedir. İşte Oruç ibadeti bu anlamda bireyi maddi zevk ve şehvetler peşinde koşmaktan alı koyan bir ilaç niteliğindedir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Oruç bir kalkandır.
Sizden biriniz oruçlu olduğu bir günde kötü bir söz söylemesin, kavga etmesin. O’na birisi sataşır veya kötü söz söylerse, ben oruçluyum desin…(Buhari, Savm,9) buyurmaktadır. Bu hadiste de ifade edildiği üzere oruç bilenler için tam manasıyla bir kalkandır.