Narin Güran'ın öldürülmesi ile ilgili yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Olay, 21 Ağustos'ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Kur'an kursuna giden Narin Güran, kurs çıkışı evine dönmeyince ailesi karakola giderek kızının kayıp olduğu ihbarında bulundu. Ekiplerin çalışmaları sonucu küçük kızın cansız bedeni Eğertutmaz Deresi'nde bulundu. Adli makamlar soruşturmayı derinleştirirken, amca Salim Güran Narin'i öldürme şüphesi ile tutukladı. Ardından ise Narin'in cesedini dereye atan Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında sahte ihbarlarla soruşturmanın seyrini değiştirdikleri gerekçesiyle akrabaları İ.K. ve Ş.K. gözaltına alındı. Gözaltına alınan üç kişiden biri adliyeye sevk edildi. Tüm kamuoyunun günlerdir konuştuğu Narin cinayetinde bazı zanlıların, aramalar sürerken köyde yangınlar çıkarıp elektrikleri kesmekten sorumlu tutularak sorgulandıkları ortaya çıktı. Gelen son bilgiye göre Narin'i kaybolduktan sonra gözaltına alınıp serbest kalan köyün imamı hakkında cep telefonunda uygunsuz görüntüleri olduğu için soruşturma başlatıldı. Öte yandan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, amca Güran'ın telefonundaki WhatsApp mesajlarını geri getirmek için META'yla görüşmeye devam ettiklerini belirtti. Gelen son bilgiye göre Adli Tıp Kurumu, Narin Güran'ın ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı olarak öldüğünü belirledi. İşte, Narin cinayetinde son dakika haberleri... Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu 12 kişi arasında yer alan ve daha önce verdiği ifadede Narin'in cansız bedenini dereye taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar, tutuklu bulunduğu cezaevine yazdığı dilekçe adliyede ifade vermek istediğini bildirdi. Yoğun güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesi'ne dün akşam saatlerinde getirilen Nevzat Bahtiyar, Narin'in cinayetini yürüten savcılar tarafından 4 saat sorgulandı. Nevzat Bahtiyar'ın savcılığa verdiği ifadede, amca Salim Güran'ın, Narin'in annesi olan Yüksel Güran ile cinsel ilişki yaşadığını Narin'in görmesinden dolayı öldürdüğünü ileri sürdü.Bahtiyar, daha önce verdiği ifadelere ilişkin, bazı olayları olayın sıcaklığı ve Salim Güran'ın tehditlerinden dolayı farklı anlattığını öne sürerek 21 Ağustos günü yaşananları anlattı.Narin'in öldürüldüğü 21 Ağustos günü saat 15.08'de Salim Güran'ı su meselesi yüzünden aradığını aktaran Bahtiyar, daha sonra Salim'in de kendisini ağabeyi Arif Güran'ın evinin bulunduğu tepeden seslenerek yanına çağırdığını söyledi.Salim ile Arif Güran'ın evine girdiklerini ileri süren Bahtiyar, şunları söyledi: “Bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalıydı. Evin içinde anne Yüksel ile Enes, Eren ve Muhammed Güran dahil hiç kimseyi görmedim. Herhangi bir ses de duymadığım için odalarda olup olmadıklarını da bilmiyorum. Salim beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin'in yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin'in ağzında köpük şeklinde bir sıvı vardı. Salim bana, ‘Yüksel'le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Artık sen de benim suç ortağımsın. Bu olaya tanık olduğun için bu cesedi yok edeceksin. Yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırır, kafasına sıktırırım. Bunu yok et ve sonrasında da sana 200 bin lira vereceğim' dedi.Salim'in, Narin'in cesedini battaniyenin içine bıraktığı öne süren Bahtiyar, cesedi kucağına aldıktan sonra evden ayrıldığını söyledi.Kapı önünde Narin'in terlikleri olduğunu söyleyen Bahtiyar, Salim'in söylemesi üzerine onları da alıp battaniyenin içine koyduktan sonra aracına bırakmak için evime doğru gittiğini, ilk önce kendisine ait ahıra pencereden cesedi bıraktığını dile getirdi.Ardından ahırdaki çuvalı aceleyle cesedin başından geçirdiğini anlatan Bahtiyar, çuvalı bağlamadan, cesedi kendi aracının arka koltuk paspasına bıraktığını ve battaniyeyi de arkadan aracıyla gelen Salim'e verdiğini öne sürdü.İfadesinde, “Salim battaniyeyi kendi aracına bıraktı. Bana da, ‘Cesedi gerekirse parçala, sonra da Eğertutmaz Deresi'ne at' dedi diyen Bahtiyar, “Bu sırada yukarı doğru yani Arif Güran'ın evine doğru baktığımda Narin'in annesi Yüksel'in yüzünü ellerinin arasına alarak ağlayarak baktığını gördüm. Cesedi Eğertutmaz Deresi'ne götürdüm ve daha önce yer gösterme yaptığım yere bıraktım. Üzerine de dikkat çekmemesi için büyük bir taş bıraktım” diye konuştu.Narin'in bir ayağı çuvalın dışında kaldığını söyleyen Bahtiyar, telaşlı olduğu için olay yerinden hemen uzaklaştığını öne sürdü. Olaydan sonra Salim'le yüz yüze veya telefonla görüşmediğini anlatan Bahtiyar, birkaç gün sonra yolda karşılaşınca kendisiyle kaş göz işareti yaparak selamlaştığını söyledi.Narin'in cansız bedenini bıraktığı yeri Salim'in görüp görmediğini bilmediğini ifade eden Bahtiyar, ancak Eğertutmaz Deresi köyün yüksek yerlerinden açıkça görüldüğüne dikkat çekti.Salim'in kendisini arkadan izleyerek cesedi nereye bıraktığını görmüş olabileceğini söyleyen Bahtiyar, olayın tamamen bu şekilde yaşandığın, Narin'i kesinlikle öldürmediğini, sadece Salim'in cesedi kendisine teslim etmesi nedeniyle Eğertutmaz Deresi'ne bıraktığını öne sürdü.Nevzat Bahtiyar ifadesinin ardından tekrar tutuklu bulunduğu cezaevine gönderildi. Diyarbakır'da cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın yaşadığı Tavşantepe Mahallesi'ndeki çocukların durumlarına ilişkin psikososyal destek ekibince hazırlanan ön rapor tamamlandı. Edinilen bilgiye göre, Diyarbakır’da cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın kaybolduğu ihbarının hemen ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ekipleri Tavşantepe Mahallesi’ne giderek psikososyal destek çalışmalarına başladı.Narin'in kaybolmasından cesedinin bulunmasına, sonrasında ise okulların açılması sürecinde çalışmalarını sürdüren Bakanlık ekipleri, 7-13 yaş arası 50’ye yakın çocuğa sosyal çalışmacılar, psikologlar ve psikolojik danışmanlarca 3 ayrı grupta destek verdi. Güvenli alan çalışmalarından, stres, kaygı ve korku anlarında yapılması gerekenlere, gelecek hayallerinden, umutlarına kadar birçok konu üzerinde çocuklarla yapılan oturumlara ilişkin psikososyal destek ekibi tarafından rapor hazırlandı.Bakan Mahinur Özdemir Göktaş'ın gelen ilk raporun ardından çocukların durumlarının daha derinlemesine incelenmesine yönelik talimat verdiği öğrenildi. Bu kapsamda Bakanlık'ta Tavşantepe Mahallesi'ndeki çocukların psikolojik iyilik hallerinin artırılması ve günlük yaşam rutinlerinin tekrar eski düzene girmesine yönelik daha kapsamlı bir ekibin oluşturulduğu öğrenildi.Afet ve Acil Durumlarda Psikososyal Destek Daire Başkanlığı bünyesinde oluşturulacak Tavşantepe özel ekibinin yakın zamanda köydeki çocuklara yas ve travmalara yönelik çalışma yapılmasının planlandığı belirtildi. Daha kapsamlı çalışmaların, soruşturmanın tamamlanması hemen ardından başlayacağı kaydedildi. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu, 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'ndeki dere yatağında cansız bedeni bulunan Narin Güran'a ilişkin adli belgeler ile otopsi raporu değerlendirilerek hazırladığı raporu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.Raporda, mevcut verilerle Narin Güran'ın cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı hususunda tıbben değerlendirme yapılamadığı, kız çocuğunun ölümünün kaybolduğu tarih olan 21 Ağustos’ta meydana geldiği belirtildi.Sol diz altından bacağın kopmasına neden olan travmanın, ölüm sonrası hayvanlar tarafından oluşturulmuş nitelikte olduğu aktarılan raporda, Çocuğun ölümünün ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu, oy birliği ile mütalaa edilmiştir. ifadesine yer verildi.Narin Güran'ın abisi Enes Güran'ın kolundaki diş izleriyle ilgili inceleme yapan Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun mütalaasının da yarın çıkması bekleniyor. Kaybolmasından 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin cinayetinde ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanan amca Salim Güran’ın otomobilinde yapılan aramada tespit edilen DNA örnekleri, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda incelenmiş ve bunun elle boğulma neticesinde ağızdan gelen sıvıdan kaynaklandığı tespit edilmişti. Bu tespit üzerinden de Narin’in elle boğularak öldürüldüğü kanaatine varılmıştı. Bu örneklerden birinin direksiyonda bulunması da “Amcanın elinden bulaştı” kanaatini doğurmuştu. Peki amcanın elinden bulaşmış olması katilin o olduğuna dair kesin bir delil olarak kabul edilir mi? Adli Tıp uzmanlarına sorduk...Dr. Mehmet Görgülü (Adli Bilimler Uzmanı): “Bu, amcanın kesin olarak katil olduğu anlamına gelmez. Belki cesedi arabaya taşırken bulaşmıştır. Bunu soruşturmayı yürüten birimler değerlendirecektir. Buradan anlaşılabilecek olan sadece Narin’in nasıl katledildiğidir. Ama cesedin amca ile bir illiyet bağı olduğu kesin. Çünkü o gün arabayı kullanan kişi o, kendi ifadeleriyle de sabit.” Prof. Dr. Nevzat Alkan (Adli Tıp Uzmanı): “Amcanın böyle vahşi bir eylemi gerçekleştirmiş olabileceği yönünde önemli bir bulgu. Ama amca o cesedi öldürüldüğü yerden veya öldüren kişiden alması esnasında da böyle bir bulaşma söz konusu olabilir. Raporun nihai halini ve bu durumun raporda nasıl detaylandırıldığını görmek lazım. Adli Tıp katilin kim olduğunu tespit etmez, bulguları tespit eder ve raporlar. Geri kalanı soruşturmayı yürüten birimler yapar.” Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde Kuran kursundan çıktıktan sonra kaybolan ve 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) ile ilgili soruşturma sürerken, gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ve telefonunda uygunsuz görüntüler olduğu iddia edilen imam R.K. hakkında idari soruşturma başlatılarak, 2 müfettiş görevlendirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı konu ile ilgili 2 müfettiş görevlendirerek inceleme başlattı. İmamın yıllık izinde olduğu öğrenildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili Meta'dan istenen WhatsApp yazışmalarına ilişkin soru üzerine de Uraloğlu, sosyal medya platformlarının Türkiye'de temsilcilerinin bulunduğunu anımsattı. Uraloğlu, Burada Meta, 'Biz bu mesajlaşmaları kaydetmiyoruz, depolamıyoruz. Dolayısıyla bunları verme imkanımız yok.' diyor. Yani 'vermiyoruz' değil, 'verme imkanımız yok' diyorlar. Bizim bildiğimiz kadarıyla da dünyada hiçbir yerde böyle bir bilgi verilmedi. Ancak bunlar farklı şekilde depolanmışsa bulut teknolojileriyle ya da farklı mecralarda depolanmışsa ancak oradan bulunması söz konusu. Meta'nın şu andaki yaklaşımı bu ama burada gerek emniyet güçlerimiz gerekse adalet mekanizmasıyla iletişim halindeyiz. Bizden istedikleri bilgileri, ulaşabildiğimiz kadarıyla vermeye gayret ediyoruz. Bu anlamda da Meta olsun, diğer platformlarla güncel iletişim halindeyiz. diye konuştu. CNNTürk’ün haberine göre, İstanbul Adli Tıp Kurumu incelemesinde Narin’in, Salim Güran’ın arabasında bulunan DNA örneğinin, boğularak öldürülenlerin ağzından gelen sıvı olduğunu tespit etti. Buradan hareketle de Narin’in boğazının sıkılması suretiyle boğularak öldürüldüğü sonucuna ulaşıldı. Direksiyonda da tespit edilen bu sıvı kalıntısının Salim Güran’ın eli vasıtasıyla direksiyona bulaşmış olabileceği de değerlendirildi. Henüz rapora dönüşmeyen bu tespitin, Narin’in neden öldürüldüğüne dair hazırlanacak nihai raporda yer alacağı da belirtildi. Bu tespit Narin’i kesin olarak amcanın öldürdüğü anlamına gelmiyor sadece Narin’in nasıl öldürülmüş olduğu belirlenmiş oluyor. Nihai raporun da 23 Eylül’e kadar çıkması bekleniyor. Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Narin soruşturmasıyla ilgili bazı açıklamalar yaptı. Eren, Narin’den diş kalıbı alınamadığını belirterek “Diş kalıp örneği mümkün değil. Çünkü dişler dökülmüş” dedi. Soruşturma kapsamında, otomobilinde Narin’e ait DNA izleri bulunan amcası Salim Güran, cesedi taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar, Narin’in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile amcası Fuat ve eşi Hediye Güran’ın da aralarında bulunduğu 12 kişi tutuklandı. Yürütülen soruşturmada akşam saatlerinde Narin’in cesedini taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın evinde, jandarma ekipleri tarafından inceleme yapıldı. CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova, canlı yayında şu ifadeleri kullandı:İki ayrı adli tıp raporu bekleniyor. Biri İstanbul Adli Tıp, diğer, Diyarbakır Adli Tıp. Ön otopsi tutanak raporu Diyarbakır'da yapılmış. Net tespitler İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek. 23 Eylül'e kadar bu raporun hazırlanması bekleniyor.Edindiğim ön bilgilere göre; İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki ilk belirlemelere göre Narin ne yazık ki boğazı sıkılarak yani boğulmak suretiyle, öldürüldüğü tespiti netleştirilmiş deniyor. Bunlar iç açıcı detaylar değil ama anlatmak lazım anlaşılması için. Boğazı sıkılarak ölen birinden gelen bir sıvı olduğu ifade ediliyor. İşte amcanın aracının ön koltuğunda bu yenib ir bilgi, arabanın direksiyonunda bu sıvıya rastlandı. Arabadan çıkan DNA'nın ağızdan çıkan sıvı olduğu anlaşıldı. Peki bu sıvı araca nasıl bulaştı. Burada da tabii tahminler yürütülüyor. Amcanın eline bulaşmış olabilir, deniyor. Veya amca mı öldürdü bunu henüz bilmiyoruz. Bu sonuç amcanın öldürdüğü anlamına gelmiyor bunun da altını çizelim. Bu sıvı amcanın eline bulaşmış. Narin'in DNA'sı ağzından çıkan bu sıvı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılan ilk tespitlere göre. Detaylı inceleme sürüyor. Tüm detaylı incelemelerden sonra öğrenilecektir. Adli tıp raporlar ışık tutulacaktır diye tahmin ediliyor. Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içerisinde ve üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında, otomobilinde Narin'e ait DNA izleri bulunan amcası Salim Güran, cesedi taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar, Narin’in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran’ın da aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklandı. Yürütülen soruşturmada tutuklu bulunan amca Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran ile soruşturmanın seyrini değiştirmek için sahte ihbarlarla, görevlileri farklı yerlere yönlendirdikleri ve verdikleri ifadelerinin çeliştiği belirtilen Güran ailesinin akrabaları İsa Kaya ve Şeyma Kaya'da gözaltına alındı. Şüpheliler, jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.Adliyeye sevk edilen Narin'in kuzenleri İsa ve Şeyma Kaya savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Narin'in yengesi Hediye Güran ise kasten öldürmeye iştirak suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi. Hediye Güran tutuklandı. Hediye Güran ifadesinde, Ben olay günü Narin'i hiç görmedim. Yüksel'in evine iki defa gittim ama bir olaya şahit olmadım. Ben eşime ait olan Salim'in kullandığı aracı kesinlikle görmedim dedi.Hediye Güran, Salim'le aranızda herhangi bir ilişki var mı? sorusuna Kesinlikle böyle bir şey yoktur yanıtını verdi.Hediye Güran, Salim Güran'la yaptığı 26 Temmuz'da 13.22'de 25 saniyelik görüşme ve 16 Temmuz'da Salim Güran'ın 4 cevapsız çağrısı, WhatsApp üzerinden 10 Nisan 2024 günü Salim Güran'ın saat 5'te size cevapsız bıraktığı, bu cevapsız çağrılara vereceğiniz cevap nelerdir? sorusuna, Cevapsız çağrıları ilişkin diyeceğim yoktur, hatırlamıyorum. 25 saniyelik görüşmeyi tam hatırlamamakla beraber Salim'in eşiyle yaptığımız görüşme olduğunu düşünüyorum dedi.Salim'le cevapsız çağrılarla mı haberleşiyorsunuz? sorusuna Hediye Güran, Yok öyle bir şey ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum dedi.Hediye Güran, Narin kaybolduktan birkaç gün sonra cep telefonumu değiştirdim dedi. Melike Güran, Narin’in babasının amcası Hüseyin Güran’ın 15 yaşındaki kızı... Narin kaybolduğu gün bu eve saat 14.00 civarında uğrayıp kendi yaşındaki kuzenlerini sormuştu. Narin’in arandığı süreçte Melike Güran ise evlerine geldiği saati 17.40 olarak söylemiş, savcılıkta da neden yalan söylediğini “Salim Güran bizi böyle yönlendirdi” diye açıklamıştı. Adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılan Melike Güran’ın ifadesinden yeni bir detay ortaya çıktı. İfadesinde Narin’in cesedi bulunduğu gün teyze ile yenge ve kuzenler arasında çıkan kavgayı da anlattı. İfadenin o bölüm şöyle: “Narin’in cesedinin bulunduğu gün Narin’in teyzesi Yasemin parmağını sallayarak annem Maşallah Güran’a ve ablam Birsen Güran’a ‘Siz sustuğunuz için bu olay böyle oldu’ diye bağırdı. Biz de kendisine hiçbir şey bilmediğimizi söyledik.” Melike Güran, teyzenin bu sözüyle neyi kastettiğine dair bir detay ise anlatmadı.ABİ DE ANLATMIŞTIAbi Enes Güran da ifadesinde o kavgayı anlatıyor. Ancak Enes Güran kavgayı başlatan sözün teyzeden değil kuzen Melike’den geldiğini söylüyor. Enes Güran’ın ifadesi şöyle: “Eve döndüğümde herkesin ağladığını görünce ben de ağlamaya başladım. O sırada, bizim evin balkonunda iken kadınların kavga ettiğini gördüm. Oraya gittiğimde teyzem ile Melike’nin tartıştığını gördüm. Onları ayırırken ne olduğunu sorduğumda teyzem, bana Melike Güran’ın ‘Ben böyle olacağını biliyordum’ şeklinde konuşması üzerine tartıştıklarını söyledi. O sırada Birsen de teyzeme saldırmaya çalışıyordu. Maşallah Güran da gelip araya girince ayırdık. Maşallah Güran kızları Melike ve Birsen’i uzaklaştırdı. Ben de teyzemi bizim eve götürdüm. O esnada bir kadın ‘erkekler sizin yüzünüzden birbirine girdi’ diye bağırdı, kim olduğunu görmedim.” Narin'in yengesi Hediye Güran ile kuzenleri İsa ve Şeyma Kaya adliyeye sevk edildi. İsa ve Şeyma Kaya savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Adliyeye sevk edilen Narin'in kuzenleri İsa ve Şeyma Kaya savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Narin'in yengesi Hediye Güran ise kasten öldürmeye iştirak suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi. 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili kamuoyundaki infial devam ederken yeni gözaltılar ve bulgularla soruşturma da genişliyor. En son Narin’in yengesi ve kuzenleri gözaltına alınmıştı. Onların ifadeleri veya itiraflarıyla soruşturmanın yeni bir boyut kazanabileceği değerlendiriliyor.YASAK İLİŞKİLER AĞIBu süreç devam ederken Narin’in katledilmesine dair yeni bir senaryo daha ortaya çıktı. Bu senaryoya göre Narin, aslında ‘görmemesi gereken şeyi’ 20 Ağustos’ta görmüştü. Bu da amca, anne ve yengenin de dahil olduğu yasak bir ilişki ağıydı. Narin her şeyden habersiz geldiği evlerinin yanındaki ahırda böyle bir ilişkiye şahit oldu.KÖYDE KİMSE YOKTUNarin’in bu duruma şahit olmasından dolayı onun bir cinayetle yok edilmesi planlandı. Cinayet günü de 21 Ağustos olarak belirlendi. Baba Arif Güran o gün düğün davetiyesi dağıtmak için Batman’a, ailenin diğer üyeleri de civardaki başka bölgelere gitmişti. Anne evdeydi. Ailenin Malatya’dan gelen oğlu Enes de evde uyuyordu. Narin ise kuzenleriyle birlikte kursa gitmişti. Giderken de saat 14.00’da büyük amcasının evine uğrayıp kuzenlerini sormuştu. Dönüşte okulun güvenlik kamerasına en son 15.15’te takıldı.SESSİZ VE ORGANİZEBaşına geleceklerden habersizce evine doğru gelen Narin, amca Salim’in merkezinde olduğu bir organizasyonla katledildi. Fail de kendisiydi. Cinayet yeri olarak ahır seçilmişti. Soğukkanlı ve sessizce gerçekleşen bu cinayetin ardından da cesedin saklanması ve delillerin yok edilmesi süreci başlatıldı. Bu süreçte tüm aile işbirliği halinde çeşitli roller üstlendi. Aramaların yanlış yönlendirilmesi, yalan ifadeler, elektrik kesintileri ve diğer müdahalelerle Narin’i arama süreci akamete uğratılmaya çalışıldı. ABİNİN ‘16.30’ ÇELİŞKİSİSoruşturmada Narin’in aile üyelerine “Suçluyu kayırmak ve suç delillerini yok etmek” suçlaması yöneltiliyor. Bunun gerekçelerinden biri Narin’i bulmaya çalışan ekiplere yanlış bilgi vererek süreci yönlendirmeye çalışmaları gösteriliyor. Bu kapsamda bazı sanıklar neden ve nasıl yanlış bilgi verdiklerini itiraf etmişti. Abi Enes Güran da Narin aranırken jandarmaya “bilgi sahibi” sıfatıyla iki kez bilgi vermiş. 24 ve 25 Ağustos’ta jandarmayla görüşen Enes, bu iki görüşmede de “Narin’i 16.30’da aramaya başladık” demiş. Ancak savcılık ifadesinde Narin’in kaybolduğunu akşam ezanı okunurken (19.11) fark ettiklerini söyledi. Abiye savcılıkta bu iki çelişki de soruldu, cevap olarak “Narin’in kaybolması ve bulunamamasından duyduğum üzüntüyle vakitleri ve yaşadıklarımı tam olarak hatırlayamadığımdan o şekilde beyanda bulunmuştum” dedi.18 DAKİKALIK SIR PERDESİ21 Ağustos’ta en son 15.15’te güvenlik kamerasına yansıyan, 19 gün sonra cansız bedeni dere yatağında bulunan Narin Güran (8) cinayeti ile ilgili soruşturma sürerken, cesedi evinde çuvala koyup dere yatağına götürdüğünü itiraf eden ve 15.40’ta aracının dere yatağında olduğu jandarma kamerasından tespit edilen tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’ın ikametinden dere yatağına otomobille gidiş DHA tarafından tekrar edildi. 7 dakika süren yolculuğun ardından 15.15 ile 15.40 saatleri arasında kalan yaklaşık 18 dakikalık sır perdesi aralanmayı bekliyor.Kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan Narin Güran, aramaların 19'uncu gününde Eğertutmaz Deresi'nde çuval içinde ve üzeri taşla ve çalılıklarla örtülü olarak ölü bulundu. Narin'in cansız bedeninin bulunmasından sonra jandarma ekipleri, olay yerinde çalışma başlattı. Bu kapsamda kırmızı bir otomobilin, 21 Ağustos'ta saat 15.40'ta Narin'in cesedinin bulunduğu dereye yakın bölgeye gelip, park ettiği ve yaklaşık 50 dakika boyunca orada kaldığı belirlendi. Jandarmanın çalışmasıyla kırmızı aracın, sıva ustası Nevzat Bahtiyar’a ait olduğu saptandı. Bunun üzerine Nevzat Bahtiyar gözaltına alındı. Narin Güran’ın ağabeyi Baran Güran dün Diyarbakır Barosu’na başvurarak “Fail ya da faillerin kim olduğuna ve yakınlık derecesine bakılmaksızın, kardeşim Narin’in öldürülmesi ve cenazesinin kaybettirilmesi ile olaya dair bilgi sahibi olup da soruşturma makamlarına gerekli beyanda bulunmayan tüm sorumluların tespit edilerek cezalandırılması ve adaletin sağlanması için Diyarbakır Barosundan hukuki destek talebinde bulunuyorum” dedi. Diyarbakır Barosu Baran Güran’ı temsilen soruşturma dosyasına dahil oldu. TUTUKLANANLAR (11 kişi)* Salim Güran (Amca): Kasten öldürmek* Yüksel Güran (Anne): Kasten öldürme suçuna iştirak etmek* Enes Güran (Ağabey): Kasten öldürme suçuna iştirak etmek* Nevzat Bahtiyar (Komşu- sıva ustası): Kasten öldürme suçuna iştirak etmek* Ramazan A. (Salim’in işçisi): Kasten öldürme suçuna iştirak etmek* Muhammet Kaya (Kuzen): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek* Birsen Güran (Kuzen): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek* Maşallah Güran (Yenge): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek* Mehmet Selim Atasoy (Salim’in işçisi): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek* Mehmet Şevket Kaya (Halasının eşi): Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek* Fuat Güran (Amca): Suç delillerini yok etmekADLİ KONTROL TEDBİRİYLE SERBEST OLANLAR (3 kişi)* Ömer Faruk Güran (Amca)* Kurtuluş Güran (Amca)* Melike Güran (Kuzen)(Suçlamaları: Suç delillerini yok etmek, suçluyu kayırmak)SON GÖZALTILAR (3 kişi)* İsa Kaya (Kuzen)* Şeyma Kaya (Kuzen)* Hediye Güran (Yenge)-Adliyede İlk ifadesinde mahalleye 5 kilometre mesafedeki Çarıklı’daki işlerini öğle vaktinden sonra halledip Tavşantepe’ye döndüğünü söyleyen Nevzat Bahtiyar, Salim Güran’ın cesedi kendisine araçta teslim ettiğini ve beraber kendi otomobiline yüklediklerini belirtti. Bahtiyar sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemedeki ifadesinde ise cesedi evinde çuvala koyup dere yatağına götürdüğünü ifade ederek, “Narin’in cesedinin bulunduğu çuvalı suyun kenarındaki doğal kayanın dibine yerleştirdim, üstüne bir taş koydum. Dışarıdan bakınca orada bir şey olduğu anlaşılmıyordu. Savcılıktaki, Salim ile ilgili 'Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm' şeklindeki ifadem doğrudur. Daha önce ifademde bu durumdan bahsetmemiştim çünkü Salim Güran'dan korkmuştum. Daha sonra kendi ikametimde Narin'in cesedini tek başıma çuvalın içerisine yerleştirdim. Arama faaliyetleri sırasında Salim ve yanındaki jandarma personeli, annemin avlusundaki eski kuyuya bakmaya geldiler. Narin'in cesedini gömdükten sonra ilk defa Salim ile burada yüz yüze geldik. Jandarma personeli olduğu için bana bir şey sormadı. Bunun haricinde Narin'in hiçbir akrabası bana Narin'in cesediyle ilgili hiçbir şey sormadı. Daha önce de arama kayıtlarım arttığı için kayıtlarımı silmiştim. Olay günü ile alakalı da kayıtlarımı kendim sildim. Kimsenin bu yönde telkin veya tavsiyesi olmadı. Bu durumdan dolayı pişmanım” dedi. Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül’de ‘Kasten öldürme suçuna iştirak’ten tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturma dosyasına göre Narin’i arama çalışmaları devam ederken köyde sık sık elektrikler kesilmeye başladı. Bu art arda yaşanan elektrik kesintileri, soruşturmayı yürüten birimlerin de dikkatini çekti. Jandarma tutanak tuttu. Bu süreçte amcalardan birinin bahçesinde elektrik tellerinden kaynaklı bir yangın da çıktı.Gözaltı sürecinde ise bazı zanlıların ellerindeki plastik çubuklarla elektrik tellerini birbirine değdirerek elektrik kesintisine ve yangına sebep oldukları şüphesiyle sorgulandıkları öğrenildi. Savcılık bu konuda şüphelerin üzerinde yoğunlaştığı ailenin eniştesi (Salim Güran’ın kız kardeşinin kocası) Mehmet Şevket Kaya’ya (44) bu konuyu sordu. Kaya savcıya “Hepimizin elinde plastik çubuk vardı, doğrudur, ancak elektrik tellerini birbirine çarptırıp yangın çıkarmaya çalışmadık. O günlerde olan elektrik kesintileriyle ilgim yoktur. Yakın bölgede çıkan yangınlarla da alakam yoktur” dedi. Kaya, “suçluyu kayırmak ve suç delillerini yok etmek”ten tutuklandı. Oğlu Muhammet Kaya da Narin’e ait olduğu değerlendirilen bir terliği yolda bulduğu halde yetkililere bildirmemekle suçlanıyordu. Savcı amca Ömer Faruk Güran’a da bu soruyu sordu. Güran “Gördüğüm kadarıyla yangın elektrik tellerinin birbirine çarpması sonu meydana geldi. Kesinlikle elektrik kesintisi ve yangın çıkarmaya yönelik bir eylemde bulunmadım” dedi. Nevzat Bahtiyar’a sorgusunda bu husus “Aramalar esnasında köyün elektriklerinin kesilmesinin nedeni neydi? Elektriği Salim Güran mı kesti?” diye sorulmuştu. Bahtiyar da cevaben “(Salim’in) Kesip kesmediğini bilmiyorum; sadece bizim köyün değil yan köylerin de elektriği kesilirdi. Ancak bu kadar sık elektrik kesintisi köyümüzde daha önce yaşanmadı” demişti. Arama sürecinde köyde çıkan bir yangınla ilgili de Narin’in cesedinin sarıldığı battaniyeyi yok etmek için çıkarılmış olabileceği yorumları yapılıyordu ama savcılığın zanlılara bu konuda herhangi bir sorusu olmadı. Önceki gün tutuklanan Salim’in işçisinin 15 yaşındaki oğlu Ramazan A.’nın tutuklama gerekçesinde de zanlıların süreci nasıl yanlış yönlendirdiğine dair değerlendirmeler şöyle yer aldı:‘Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu’ iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde yangın çıkarıldığı, arama kurtarma çalışmaları esnasında olağandışı elektrik kesintilerinin yaşandığı, iki şahsın bir kız çocuğunu köyün üst tarafına götürdüğü şeklindeki ihbarda bulunulduğu, yanlış ifadelerle güvenlik birimlerinin yanlış yönlendirildiği, bu gibi eylemlerle jandarma personelinin Eğertutmaz Deresi’nden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından yapıldığı…” Dosyaya soruşturmayı yürüten JASAT (Jandarma Suç Araştırma Timi) ekiplerinin hazırladığı bir tutanak da girdi. Bu tutanağa göre amca Fuat Güran, Narin’i arama faaliyetindeki jandarma ekiplerine görünmeden yaklaşıp ne konuştuklarını dinlemeye çalıştı. Bunu fark eden jandarma da durumu tutanak ile kayıt altına aldı ve savcılığa gönderdi. Gözaltına alındığında Fuat Güran’a bu tutanaktaki suçlama da soruldu. Güran “Kesinlikle kabul etmiyorum, sadece yardımcı olmaya çalıştım” diyerek bu suçlamayı reddetti. Fuat Güran da “suç delillerini yok etmek ve suçluyu kayırmak” suçlamasıyla tutuklananlar arasında…Soruşturmada Salim Güran dışındaki amcalar, kuzenler ve diğer aile üyeleri “suç delillerini yok etmek ve suçluyu kayırmak” ile suçlanıyor. Bu suçlamanın dayanaklarından birini aile üyelerinin Narin’i en son nerede ve ne zaman gördüklerine dair beyanları oluşturuyor. Kuzen Birsen Güran, Narin’i en son 14.00’da kendi evlerinde geldiğinde görmesine rağmen amca Salim’in telkiniyle 17.40’ta söylediğini itiraf etmişti. Aynı şekilde Narin’in kuzeni Melike Güran da (15) ablası Birsen gibi Narin’i 14.00’da gördüğünü ama amca Salim’in telkiniyle 17.40’ta gördüğünü söylediğini savcıya anlattı. “Bunu Salim’i korumak için, cesedin bulunmaması için veya kolluk kuvvetlerini yanıltmak için yapmadık” diyerek kendini savundu. Ancak neden böyle yaptığını ise açıklayamadı. Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi konuyla ilgili olarak şu bilgileri paylaştı: Narin’in cansız bedeni dere kenarına gömülü olarak bulunduktan sonra Tavşanlı köyünde cinayeti örtbas etmek için yaşananlar istihbarat servislerine taş çıkartacak seviyeye ulaştı.Narin’in cesedi bulunana kadar suskunluğa gömülen köyde, 20 ayrı sim kart üzerinden 59 sahte ihbarda bulunulduğu tespit edildi. Sim kartların ihbardan sonra imha edildiği belirlendi. Sahte ihbarların ise cinayeti aydınlatmak yerine hedef saptırmaya yönelik olduğu tespit edildi.Şüphelerin üzerinde toplandığı isimlerden biri olan Salim Güran’ın yanında çalışan 15 yaşındaki işçisi Ramazan Atasoy’un ifadesi de bunlardan birisi. Ramazan Atasoy ifadesinde, Narin Güran’ın öldürüldüğü saatlerde tarlada yanlarında olduğunu anlatıyor. Salim Güran’ın telefonunun HTS kayıtları incelendiğinde ise Narin’in öldürüldüğü düşünülen15.21 ile15.46 saatleri arasında, itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın beyanıyla uyumlu olarak o saatlerde birlikte oldukları tespit edildi.Salim Güran ifadesinde, Nevzat Bahtiyar ile birlikte olduklarını reddederken baz istasyonunu suçladı. ”Baz analizleri yanlıştır” dedi. Narin’le ilgili soruşturmada önemli ipuçlarından birini de Salim Güran’ın kurtarılan telefon konuşmalarından birinde Ramazan Atasoy’la aralarında geçen şu konuşmaydı:Salim Güran: ”O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta.”Ramazan Atasoy: “Tamam henüz bende değil, daha ölmemiş.” Salim Güran’a, “Daha ölmemiş” ifadesinin Narin’in yaşayıp yaşamadığına ilişkin mi olduğu soruldu. Salim Güran bunu da reddetti. “Mısır arazisinin sulamasını yaparken kullandığım trafonun elektriğini bazen kaçak yapmak için bir alet kullanıyordum. Olay günü de o aleti, Ramazan Atasoy’u bırakmış olduğum taş dibinden alması için aradım. Görüşme içeriği tamamen bununla alakalıdır. Narin’in ölümü ile herhangi bir ilgisi yoktur” dedi.Ramazan Atasoy ise savcılıkta verdiği ifade de Salim Güran’ı yalanladı. ”Ben daha önce sürekli sulama işiyle uğraşmama rağmen böyle bir cihaz ya da düzenek görmedim. Kesinlikle aramızda böyle bir konuşma hatırlamıyorum. Ben böyle bir kaçak elektrik cihazı hiç görmedim. Hiç duymadım. Aramızda kesinlikle böyle bir konuşma geçmedi” dedi. Salim Güran, Narin’in kaybolduğu gün Diyarbakır’daki alışverişten sonra eşi ve çocuklarıyla birlikte eve saat 14.30’da geldiğini ancak yemek yemeden kapıda bırakıp çıkıp gittiğini söylüyor. İşçisi Ramazan Atasoy ise Salim Güran’ın 14.00-14.30 saatlerinde tarlada yanlarında olduğunu söylüyor. Ayrıca Ramazan Atasoy, Salim Güran’ın köyde olduğunu ifade ediyor ama Salim Güran köyden çıkıyor. Diyarbakır’da çocukları için alışveriş yaptıktan sonra tekrar köye dönüyor. Ramazan Atasoy ifadesinde, ”Salim Güran, Batıkarakoç’taki tarlaya 14.00-14.30 arasında tekrar geldi. Tarlada birlikte oturup çay içiyorduk. Hatta Salim Güran babam Mehmet Selim Atasoy’u arayarak tarlaya çağırdı. Bir süre sonra babam Mehmet Selim Atasoy da yanımıza geldi” diyor. Ramazan Atasoy, Salim Güran’ın yanıda çalışan işçisi. Ancak ifadesindeki çelişkiler onun Salim Güran’ı korumaya çalıştığı izlenimi uyandırdı. ‘Suça iştirak’ten tutuklanmasına neden oldu. İşte Ramazan Atasoy’un Salim Güran’ı Narin’in öldürüldüğü düşünülen saatler olan 15.15 ve 15.40 arasında tarlada yanlarında olduğunu anlatan ifadesi ‘suça iştirak’ten dolayı tutuklanmasına neden oldu.ÇELİŞKİLİ BÖLÜMİşte o bölüm: “Saat 17.00 sıralarında Salim Güran üzerini değiştireceğini söyleyerek yanımdan ayrılarak ikametgâhına gittiğini söyledi. Salim Güran yaklaşık yarım saat sonra üzerini değiştirip tekrar yanıma, yani Batıkarakoç tarafındaki mısır tarlasına geldi. Ben de o sırada işimi bitirmiştim. Kısa bir süre sonra babam Mehmet Selim Atasoy yanımıza geldi. Babam da gelince benden yemek hazırlamamı istedi. Yemeği hazırladım. Ben, Salim Güran ve babam yemeğimizi yedik. Hatırladığım kadarıyla 19.30-20.00 sıralarında Salim Güran’ın telefonu çaldı. Arayan kişi Salim Güran’a, Narin Güran’ın kayıp olduğunu söyledi. Salim Güran da babam ile birlikte arabaya binerek uzaklaştı.” Yalan beyanlar yavaş yavaş yerini itiraflara bırakırken, Güran ailesinin bir strateji dahilinde hareket ettiği gözleniyor. Narin’in babası başta olmak üzere Güran ailesi olayı itirafçı Nevzat Bahtiyar’a yıkarak ailelerini bu işin içinden sıyırmaya çalışıyor. Eğer suçlu Nevzat çıkarsa Güran ailesi hem Salim Güran’ın etrafında kurulan aile içi gönül ilişkilerinden hem Narin’in öldürülmesinden kurtulmuş olacak. Böylece temize çıkmış olacaklar. Ama soruşturmada Salim Güran, Melek Güran ve Enes Güran üçgenindeki çember giderek daralıyor.