Güncelleme Tarihi:
Miraç Gecesi hadisesi Kur'an-ı Kerim'de geçen önemli olaylar arasında yer almaktadır. Son peygamber Hz. Muhammed'in (S.A.S.) Allah'ın huzuruna çıktığı Miraç olayı, Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir. 2024 yılında Miraç Kandili 26 Ocak Pazar günü idrak ediliyor. Hz. Muhammed Miraca nasıl çıktı? sorusu da bu gece ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyen Müslümanlar tarafından araştırılıyor. Hicri Takvime göre Recep Ayı’nın 27. gecesinde Hazreti Muhammed'in (S.A.S) Allah'ın huzuruna yükseldiği gece olarak kabul edilir. Peki, Kur'an-ı Kerim'de Miraç olayı geçiyor mu, nasıl anlatılıyor? Miraç Gecesinde ne oldu? İşte Kur'an-ı Kerim'de Miraç olayı
Bir gece Kâbe–i Muazzama'nın Hatîm mevkiinde yatarken, Cebrail gelip mübarek göğüslerini yardı, kalbini zemzem suyu ile yıkadıktan sonra içini iman ve hikmetle doldurup eski hâline koydu. Sonra beyaz bir binek Burak ile (normalde bir aylık mesafedeki) Mescid–i Aksa'ya uçtular. Orada bütün peygamberlerin ruhlarına imam olup namaz kıldırdı. Bu, onların şeriatlerinin asıllarına mutlak varis olduğunu ifade ediyordu. Bir de kendisine su, şarap ve süt takdim edildi. Hazreti Muhammed sütü içti. Bu ümmetinin doğru yola iletildiğini ifade ediyordu. Ardından yüceliklere (manevî asansör) ile göklere çıkartılıp yedi kat semaları bir bir dolaştırılmıştır.
1. kat semada: Hz. Adem'le,
2. kat'ta Hz. İsa ve Hz. Yahya,
3. kat'ta Hz. Yusuf,
4. kat'ta Hz. İdris,
5. kat'ta Hz. Harun,
6. kat'ta Hz. Musa
7. kat'ta Hz. İbrahim ile görüştü.
Melekleri, Cennet ve Cehennem'e kadar bütünüyle ahiret hayatını müşahede etti. Miraç gecesi bütün mülk ve melekût âlemlerini dolaştı. Cebrail Hazreti Muhammed'i daha da yükseklere çıkardı, öyle bir fezaya vardılar ki kaderleri yazan kalemlerin cızırtıları duyuluyordu. Nihayet varlıklar âleminin son sınırı olan Sidretü'l–Müntehâ'ya ulaştılar. Cebrail:
-"İşte burası Sidretü'l–Müntehâ'dır. Ben buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam, yanarım" dedi.
Hz. Muhammed 'e Sidre'de dört kutsal nehir ve her gün yetmiş bin meleğin ziyaret ettiği Beyt–i Ma'mûr gösterildi. Sonra kendisine şarap, süt ve bal dolu üç bardak sunuldu. O, yine sütü tercih etti.
Hazreti Muhammed o gece şehitlerin ve muttakilerin cenneti olan Cennetü'l–Me'vâ'yı temaşa etti. Cebrail'i geride bırakan Hz. Muhammed, burada Refref'e binerek Arş–ı A'lâ'ya geçti ve Kâb–ı Kavseyn olarak belirtilen "imkân dairesinin bitiş, vücûb dairesinin başlama sınırına" ulaştı. Huzûr–u Kibriya'da Allah'a ok yayının iki ucu kadar, hattâ daha fazla yaklaştı. Cemâlullah'ı perdesiz ve vasıtasız olarak onunla zaman ve mekandan menüzzeh konuştu. Daha sonra tekrar Refref'le Sidre'ye geri döndü. Orada Cebrail'i asıl hüviyetiyle –tıpkı ilk defa Hira'da gördüğü şekliyle– gördü. Müteakiben de yine Cebrail ile birlikte göz kırpması kadar kısa bir zaman parçasında dünyaya döndü.
Miraç olayı, Peygamber Efendimizin önce Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da Allahu-u Tealâ’nın huzura çıkmasını ifade eder. Bu olay Kuran’ı Kerim’de İsra ve Necm surelerinde geçmektedir.
İSRA SURESİ
Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir. (el-İsrâ, 1)
NECM SURESİ
Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve azmadı. (1-2)
O, nefis arzusu ile konuşmaz. (3)
(Size okuduğu) Kur'an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir. (4)
(Kur'an'ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu. (5-7)
Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu. (8)
(Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar yahut daha az oldu. (9)
Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti. (10)
Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı. (11)
(Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz? (12)
Andolsun ki, o, Cebrail'i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. (13)
Sidretü'l Müntehâ'nın yanında. (14)
Me'va cenneti onun (Sidre'nin) yanındadır. (15)
O zaman Sidre'yi kaplayan kaplamıştı. (16)
Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı. (17)
Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü. (18)