Güncelleme Tarihi:
2022 Mevlid Kandili'nin tarihi eylül ayının son günlerine girilmesiyle ibadetlerini idrak edecek Müslümanların odaklandığı konulardan oldu. Kamer aylarının üçüncüsü olan Rebiülevvel ayı ile Mevlid Kandili idrak edilecek. Dini kaynaklarda yer alan bilgilere göre Hz. Peygamber genel kabule göre Rebîülevvel ayının 12’sinde Pazartesi günü dünyaya gelmiş ve bugünün kutlanması Müslüman toplumlarda bir mevlid geleneği haline geldi. İslam dünyasının önemli gün ve gecelerinden olan Mevlid Kandili 7 Ekim'de gerçekleşecek.
Mevlid Kandili 7 Ekim 2022 tarihinde idrak edilecek.
Yılın son kandili Hazreti Muhammed'in dünyaya teşrifi dolayısıyla rebiülevvel ayının 12'nci günü idrak ediliyor.
Hazreti Muhammed'in dünyaya teşrifi dolayısıyla rebiyülevvel ayının 12'nci günü idrak edilen Mevlit Kandili, İslam dünyasının önemli gün ve geceleri arasında yer alıyor.
Sözlükte “doğum yeri ve zamanı” anlamına gelen mevlid kelimesi, İslâm kültüründe özellikle Hz. Peygamber’in doğumunu, bu vesileyle yapılan törenleri ve yazılan eserleri ifade etmek için kullanılır.
Hz. Peygamber (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir (Tirmizî, Savm, 39). Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsetmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müminler kandil gecelerinde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim okuyup anlamaya çalışarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.
Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın ortasında (yani berat gecesinde) ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen…’ der.” (İbn Mâce, İkâmetü’s-Salat, 191) buyurmuştur.