Güncelleme Tarihi:
Kabine Toplantısı kararları belli oldu. Yeni haftaya girilmesiyle beraber Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı gerçekleşti. 6 Aralık'ta gerçekleşen Kabine Toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan değerlendirmelerde bulundu. "İsrail, Filistin'de uyguladığı her zulmün hesabını verecektir" diyen Erdoğan, "Bundan kaçış yok. Netanyahu nereye kaçar bilemiyorum? Türkiye kendisi gibi düşünen devletlerle bu meseleyi her platformda dile getirecektir" dedi. Öte yandan Kentsel dönüşümün siyaset üstü bir konu olduğunu dile getiren Erdoğan, "Kentsel dönüşümün siyasi çıkarlar için istismarına yönelmek ülkemize ihanet etmektir. Kentsel dönüşüm konusu beka meselesidir" şeklinde konuştu. İşte, ayrıntılar.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:
Yarın Yunanistan'a, ardından 18 Aralık'ta Macaristan'a ziyaret gerçekleştireceğiz. Ülkemizin uluslararası platformlar ile ikili ilişkilerinde siyasi, diplomatik, ekonomik alanda kat ettiği her mesafe bizi Türkiye Yüzyılı'na bir adım daha yaklaştırmaktadır. Hem içeride hem de küresel düzeyde belirlediğimiz hedeflere doğru yürüyüşümüzü kararlılıkla gerçekleştiriyoruz. İhtiyaç duyduğumuz her durumda yanımızda yer alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuza omuz veren her bir vatandaşımıza şükranlarımızı sunuyorum. İnsanımızı günlük hayatta sıkıntıya sokan meseleleri bire birer çözüme kavuşturuyoruz. En zoru geride kaldı. İnşallah bundan sonra hep birlikte daha iyiye gideceğiz. Enflasyonu yavaş yavaş kontrol altına alıyoruz. Salgın ve küresel krizlerle sarsılan makro finansal istikrarı güçlendirecek adımları kararlılıkla atıyoruz. Yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 5,9 oranında büyüyerek OECD ülkeleri arasında en iyi performansı gösteren ülke olduk. Kaliteli ve sürdürebilir büyüme hedefimizden en küçük sapma yoktur.
Yılbaşında ekonomik dengeyi sarsmayacak, çalışanların kayıplarını giderecek bir asgari ücret belirleyeceğiz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı 11 Aralık'ta başlıyor. İşçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi de yormayacak ve istihdama zarar vermeyerek bir asgari ücret seviyesi hedefiyle bu süreç yönetilecek.
Bilindiği gibi Türkiye en fazla deprem riski taşıyan beşinci ülkedir. 6 Şubat depreminde 50 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Bu coğrafyada yaşamak, deprem gerçeğiyle yüzleşmek, tehlikeyi kabullenmek ve ona göre hareket etmek demektir. Depreme dayanıklı binalar yapmak tek çözüm yoludur. Kentsel dönüşüm dediğimiz adımı attık. Maalesef ülkemiz uzunca süre bu toprakların hakkını vermek yerine hakkına giren anlayışla yönetildiği gibi deprem tehlikesi de gözardı edilmiştir. 1999 felaketi bu meselenin yeniden gündeme gelmesine vesile oldu. Biz de bu süreci ileri taşıyarak, 2012 yılında kentsel dönüşüm yasasını çıkardık. Konuyla ilgili mevzuatı güncelledik, geliştirdik. Kentsel dönüşüm yasasının çıktığı tarihten bugüne kadar 480 milyar liralık yatırımla 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşünü tamamladık. Türkiye’de yaklaşık 31 milyon konut var. Bunların 6 milyonu deprem riski altında. Bunların yarısı da acilen dönüşmesi gerekiyor. Güvenli şehirler için tek çare kentsel dönüşümdür. Kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğunun en son örneği 6 Şubat depremleridir. Kentsel dönüşümün siyasi çıkarlar için istismarına yönelmek ülkemize ihanet etmektir. Kentsel dönüşüm konusu beka meselesidir. Bu konu siyaset üstü bir konudur.
KABİNE TOPLANTISI NE ZAMAN, saat kaçta?