Hıdırellez inanış ve ritüellerine örnekler veren Doç. Dr. Özlem Güzel, şöyle sıraladı:“Bereket ve şans için tepsi içine çeşitli tahıllar, ekmek ve su bırakılır. Gün doğmadan çiçek ve otların üstündeki çiğler toplanarak sütün içine koyup, süt mayalanır. Karınca yuvasından toprak alınıp, toprak kesesi yapılır. Kese mutfağa konur. Dolaplar, yağ kapakları, un çuvalları, kapı, pencere, ambar, cüzdan ve yiyecek kapılarının ağzı bereketli olsun diye açık bırakılır. İçinde para olan keseler gül dalına asılır. Pencere önlerine para bırakılır. Gül ağacına para asılır. Ertesi gün para alınıp, cüzdana konur ve yıl boyunca harcanmaz. Evlere yeşil dallar ve çiçekler asılır. Köylerde Hıdırellez günü sabah namazı kılınıp, tarlalar dolaşılır ve ambara/depolara gelinip bereket dilenir. Kuraklık var ise yağmur duası yapılır. Talih ve kısmet açmak için evlenme çağına gelen kızların başlarında kilit açılır, evde olan sandık kapakları açık bırakılır. Kızların başörtülerine gül yağı dökülür. Tuzlu ekmek pişirilip, bacaya/çatıya bırakılır. Genç kızlar yatarken evlenme niyeti edip yatarlar. Şanslı iseler Hızır rüyalarında evlenecekleri eşlerini gösterir. Yine kısmeti kapalı olduğu düşünülen kişi odaya kitlenir. Sabah genci odaya kilitleyen kişi namaz kılıp, kısmeti açılsın diye dua edip evlenmesi istenilen kişinin oda kapısının kilidini açarak uyandırır. Bir başka ritüelde niyet küpü hazırlanır, evlenmek isteyenler içine takılarından koyar. Küp sabaha kadar gül ağacı dibinde bekletilir. Ertesi sabah maniler ile küp açılır. Kötü enerjiden korunmak ve arınmak için ahır ve ev kapılarına, pencerelere ısırgan otu ya da yeşil bitkiler asılır. Bütün senenin kötü enerjisinden ve günahlardan arınmak için eski eşyalardan büyük bir ateş yakılır ve üzerinden atlanır. Sağlıklı olmak için sabah erkenden dereye gidip yıkanılır. Dileklerin tutması için dilek tutulan nesnenin resmi kağıda çizerek bir gül ağacının dalına asılır. Gün doğmadan dilek kağıtları nehire, denize ve ya dereye atılır.