“Eylül toparlandı gitti işte ekim falan da gider bu gidişle…”
“Eylül… Kelimelerin en güzeli. Hisli, pişmanlık uyandıran, kırlangıçlar ve portakal çiçekleri…”
“Eylülde aşk, eylülde acı, eylülde yalnızlık zordur, Eylülde her şey zordur, ben eylülü onun için severim…”
“Sonbaharın en kalın düdükleri, uğuldar eylül serinliğinde, sokaklar törenle demir alır, camların buğulanıp üşüdükleri, o rüya belirsizliğinde.”
“Gittin, Bir eylül sabahı. Suretini aynada bırakarak.”
“Dedim ya… Eylüldü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimin…”
Ayrılıkların, aşktan büyük yaşandığı, koca bir ömürdür eylül. Yağmurdur, hüzündür, kimse bilmesin isterim, Eylül, Piraye’dir. (Nazım Hikmet Ran)
Bugün Eylül’ün hazanı, sararan hayatlar arasından sıyrılıp geldi. Sen bana hüzün ben sana mutluluk nerde kaldı sonbaharda gelecek mutluluk.
En güzel hikayeyi kendisine anlatacak bir Eylül kalmış gibi, en ağır hikayeyi dinlemek Eylül’ün sırtına kalmış gibi. (Nazan Bekiroğlu)