Değerli Müslümanlar!
Yeryüzündeki hiçbir bozulma asla kendiliğinden oluşmuş değildir. Nitekim Yüce Rabbimiz, ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ اَيْدِي النَّاسِ “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.” buyurmaktadır. Evet, bugün, kendisinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen, mutluluğu sınırsız tüketimde arayan insanoğlu yeryüzündeki tabii dengeyi bozmaktadır. Hırs ve tamahın esiri olan, nefsinin doyumsuz isteklerine boyun eğen nice insan, bütün mahlûkatın ortak kullanım alanlarını sorumsuzca yok etmektedir. Ürettikleri kimyasal silahlar ve bombalarla yeryüzünü yaşanmaz hale getiren zalimler, başta Gazze olmak üzere dünyanın değişik bölgelerinde uyguladıkları soykırımlarla sadece masum insanların değil, doğal hayatın da katili olmaktadırlar. Nitekim Yüce Rabbimiz bu zalimleri, bizlere şöyle tanıtmaktadır: “İnsanların bazıları vardır ki, eline fırsat geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.”
Kıymetli Müminler!
Günümüzde, dünyada derinden hissedilen çevre problemlerinin başında ise susuzluk ve kuraklık gelmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), suyun bir damlasını bile israf etmeyi yasaklamış, nehirden abdest aldığımızda dahi suyu tasarruflu kullanmayı bizlere öğütlemiştir . Hal böyleyken, bugün, gereksiz kullanım sonucunda ülkemiz de dâhil olmak üzere pek çok yerde su kaynakları yok olmaktadır. Sorumsuzca dökülen atıklar, plansızca açılan su kuyuları, bilinçsizce yapılan sulamalar hayat kaynağımız olan suyun geleceğini tehdit etmektedir.