Aziz Müminler!
Cenâb-ı Hak, yaratılmışların en şereflisi olaninsanı yeryüzünde halife kılarak kendine muhatap kabul etmiştir. Huzurlu bir hayat için onu akıl ve irade gibi iki büyük nimetle süslemiş, peygamberler ve kitaplar göndererek de ona dosdoğru yolu göstermiştir. İşte bu yol, imanın rehberliğinde, ibadet ve ahlakın güzelliğinde, sınırları bizzat Yüce Allah tarafından çizilen ve istikamet üzere yürünen yoldur.
Kıymetli Müslümanlar!
İstikamet, imanı, ibadeti, ahlakı, sosyal veticari ilişkileri hâsılı hayatın her anını ve alanınıkuşatan bir kavramdır. İmanda istikamet, Allah’ahiçbir şeyi ortak koşmamaktır. Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’in son peygamber olduğuna, meleklere, peygamberlere, kitaplara, ahirete, kaza ve kadere gönülden inanmaktır. İbadette istikamet, “اِي َا َك ٓنَ ْع ُب ُد َٓواِي َا َك ٓنَ ْسَت ۪عي ُن Rabbimiz! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.”2 ayeti gereği yalnızca Allah’a kulluk etmektir. Bizi Rabbimizin rızasından alıkoyacak kötülüklerden uzak durmaktır. İbadetlerimizi, her türlü riya ve gösterişten arındırarak sadece Allah’ın rızasını talep etmektir.