Cem Garipoğlu’nun yaşamı, Sümerbank’ın TMSF’ye el koyması ve babasının 18 ay hapse girmesiyle değişiyor. Baba Mehmet Garipoğlu, çocuklarının çok iyi bir eğitim almasını arzu ediyor ve hapse girdiği dönem Cem Garipoğlu’nu yurtdışına gönderiyor. 12 yaşında yurtdışına çıkan Garipoğlu, Fransa’da yatılı bir okulda eğitim görmeye başlar. 17 Yaşına kadar Rusça, İngilizce, İspanyolca ve Çince öğrenmek için ülke değiştirir ve sonra temelli olarak Türkiye’ye döner. Bahçeşehir’de ailesiyle birlikte yaşamaya başlar. Babasının yönlendirmesiyle ve "Okulu bitirmesine gerek yok, hayatı kendi başına tanısın, dil öğrensin yeter," felsefesi ile tam 6 yabancı dil birden öğrenir.
Türkiye’ye döndüğü 2007 senesinden anne Tülay Garipoğlu oğlunu, yaşadıkları villanın tam da karşısında bulunan Bahçeşehir Yıldızlar Kolejine’ne yazdırır. Okulunda pek uyum gösteremeyen ve rehber öğretmen ile sık sık vakit geçiren Garipoğlu, disiplinin ağır gelmesi yüzünden 2008 Şubat ayında bir başka okula geçer. Bu süre zarfında seyahatlerinde babasına tercüman sıfatıyla eşlik etmektedir. Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut’u vahşice öldürdükten 197 gün sonra avukatı tarafından Bahçelievler'de polise teslim edilmişti.