BOLİVYA'NIN TARİHİ
Bolivya, 1809 yılında İspanya'ya karşı bağımsızlığını ilan etmesine karşın, İspanyol askerlerin ülkeden kovulması çok daha sonra, ancak 1825 yılında gerçekleştirilebildi.
Bağımsızlık sonrası Bolivya'daki siyasal yaşam sık sık kesintiye uğramıştır. Ülke ulusal bağımsızlığını kazandığı 1825 yılından günümüze değin 180'e yakın darbe, ondan fazla değişik anayasa ve seksen civarında cumhurbaşkanı gördü. Cumhurbaşkanlarından bazıları yönetimi kan dökerek ele geçirdiler ve yine aynı şekilde kaybettiler. Altı cumhurbaşkanı görev başındayken öldürüldü.
Bolivya'nın komşularıyla, özellikle Şili ve Paraguay ile olan ilişkileri istikrarsız olmuştur. 1879 yılında müttefiki Peru ile birlikte, sınır anlaşmazlıkları yaşadığı güçlü komşusu Şili'ye saldırdı. Ancak 1883'te biten Pasifik Savaşı, Bolivya için tam bir yıkım oldu. Pasifik Okyanusu bölgesindeki kıyı şeridini Şili'ye kaptıran Bolivya'nın okyanus ile olan bağlantısı kesildi ve ülke bir kara devletine dönüştü. Bolivya halkı bu savaşın sonuçlarını bugün bile unutabilmiş değildir. Ülke yine bir sınır sorunu yüzünden 1932 yılında komşusu Paraguay ile savaşa tutuştu. Chaco Savaşı olarak adlandırılan bu savaş 1935 yılında, Paraguay'ın zaferi ve sınır sorununun çözülmesini sağlayan bir barış antlaşmasının imzalanması ile sona erdiğinde, Bolivya tartışmalı bölgenin ancak yüzde yirmi beşini (%25) topraklarına katabildi.
1966 senesinde Ernesto Che Guevara önderliğinde ve Küba desteğiyle başlatılan Bolivya devrim hareketinde, Guevara'nın yaklaşık elli kişiden oluşan ve ELN (İspanyolca: Ejército de Liberación Nacional de Bolivia, Türkçe: Bolivya Ulusal Kurtuluş Ordusu) adı altında eylem yapan gerilla kuvveti iyi donatılmıştı ve dağlık Camri bölgesinde Bolivya düzenli ordusuna karşı bazı başarılar elde etti. Eylül'de ise ordu iki gerilla grubunu ve liderlerden birini öldürmeyi başardı. Daha sonraları gittikçe başarısızlığa doğru giden bu devrim girişimi, 9 Ekim 1967'da La Higuera'da Che'nin öldürülmesiyle son buldu. Ama Che'nin Bolivya'da öldürülmesi bir sempatinin oluşmasına neden oldu. Bunun sonucu olarak Sosyalizme Doğru Hareket Partisi'nin günümüzde iktidar olmasını sağladı.