Güncelleme Tarihi:
15 Mart Çarşamba günü Şanlıurfa'yı etkisi altına alan sel felaketi Balıklıgöl'ü de vurdu. Sağanak yağış sebebiyle oluşan sel tarihi Balıklıgöl’ün de taşmasına sebep oldu. Öte yandan Balıklıgöl hikayesi de bu olayın ardından merak edilen konulardan birisi oldu. Tarihsel ve bilimsel verilere göre Balıklıgöl havuzları, yarı kadın yarı balık olan tanrıça Atargatis için yapılmış birer antik pagan tapınaklarıdır. Peki, Balıklı Göl nerede, hangi ilde? İşte Balıklıgöl efsanesi ile ilgili bilgiler…
15 Mart Çarşamba günü Şanlıurfa’da meydana gelen sel felaketinden etkilenen yerlerden birisi de Balıklıgöl oldu. Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim peygamberin ateşe atıldığına inanılan bu iki göl, mitolojik olarak İslam alemi için kutsal sayılan balıkları (sazangiller) ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa'nın en çok ziyaret edilen tarihî mekanlarındandır. 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindedir. Derinliği 3-5 metre civarındadır. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunmaktadır.
Tarihsel ve bilimsel verilere göre Balıklıgöl havuzları, yarı kadın yarı balık olan tanrıça Atargatis için yapılmış birer antik pagan (putperest) tapınaklarıdır. MÖ 1000-300 yılları arasında net olmayan bir tarihte yapıldığı tahmin edilmektedir. Günümüzde İsrail, Lübnan, Suriye'de de tanrıça Atargatis'e adanan içindeki balıklara dokunmanın ve yemenin yasak olduğu balıklı havuzlar vardır. İslam mitolojisinin dışında Balıklıgöl platosunda ayrıca Yahudi ve Hristiyan mitolojileri de mevcuttur.
1970'lere kadar göllerde yüzülüp yüzme yarışmaları düzenlenirken, 1970'lerden sonra göle kutsal aidiyet verilip göllerde yüzmek ve balıklarını yemek yasaklanmıştır. Günümüzde birçok İslam araştırmacısı Balıklıgöl'e ait İslam mitolojisinin hurafe ve uyduma olup havuzların antik pagan tapınaklarına ait olduğunu kesin bir dille kabul etmiştir.
Halk arasında içindeki balıkların kutsal olup balıkları yiyenlerin hastalandığı söylenir. Gölde bıyıklı sazan türü bulunmaktadır. Bu türün havyarı zehirli olduğundan yenmesi insan sağlığı açısından sakıncalıdır. Bugünkü görünümünü Mimar Behruz Çinici danışmanlığında Mimar Merih Karaaslan'ın tasarladığı 'Dergâh ve Balıklıgöl Çevre Düzenleme Projesi' restorasyonu ile elde etmiştir. Proje 1992'de başlayıp büyük kısmı 2000 yılında tamamlandı. Günümüzde de aynı proje adı altında kısmi restorasyonlar geçirmektedir.
İbrahim peygamber, devrin zalim hükümdarı Nemrut (Babil hükümdarı) ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca Nemrut tarafından bugünkü Urfa Kalesi'nin bulunduğu tepeden ateşe atılır. Bu sırada Allah tarafından ateşe "Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" emri verilir. Bu emir üzerine ateş suya, odunlar da balığa dönüşür. İbrahim bir gül bahçesinin içerisine sağ olarak düşer. İbrahim'in düştüğü yer Halilü'r-Rahman Gölü'dür. Rivayete göre Nemrut'un kızı Zeliha da İbrahim'e inandığından onun peşinden atlar. Zeliha'nın düştüğü yerde ise Ayn-i Zeliha Gölü oluşmuştur.
Kur'an ve Hadis kitaplarında bu olayla ilgili ayet veya hadis yoktur. 1900-1960 arası yakın tarihte Urfa halkı tarafından Yahudi mitolojisinden İslam mitolojisine eklentiler yapılarak ortaya çıkmış bir anlatıdır. Yahudi mitolojisi sadece İbrahim'in Urfa'da ateşten kurtulduğunu söyler. Urfalı Müslümanlar tarafından bu olayın Balıklıgöl'de yaşandığı ve mite kale sütunları (mancınık), havuz ve balıklar da eklenmiştir. Ek olarak İbrahim'in Balıklıgöl platosundaki bir mağarada (İbrahim Mağarası) doğduğunu iddia etmektedir. İslam mitolojisindeki anlatılar farklı tarihlerdeki 5 farklı devletle çakışıp büyük tarihi çelişkiler barındırmaktadır.