-Güneşi çalınmış bir Ağustos’tu kalbim. Güneş gibi geldin, güneş gibi yaktın. Ama ne güzel geldin, ama ne güzel yaktın. Emre Koçak
-Geniş bir kahvaltı tabağı üzerinde, bir çift zeytin yalnızlığı. Nasıl da doldurur oysa içime, kendi halinde bir ağustos gününü.
-Ağustos ayında, gönlümün bahçesine sevgi çiçekleri ekmek istiyorum. Seninle her anı aşkla dolu bir ay diliyorum.
-Ağustos sıcağı öyledir; adamın başına vurur, Ağustos’ta kalbim, özleminle yanar durur; ne olur gelsen sanki, kalbim bulsa huzur;bir parça mutluluk, bir lahza sürûr. Kalbim hayalinle, çocuk gibi avunur, ama yine sever seni, hep seni savunur. Sen yoksun niye, deli gibi dövünür, ama seni seviyor diye, kendisiyle övünür.
-Bir Ağustos akşamı, kaldırımlarda seni arıyorum; sanki burdasın şimdi, saçlarını tarıyorum. Oysa bu tatlı bir hülyâ, ben yine yaralarımı sarıyorum, söylesene ben sensiz, ne işe yarıyorum?