Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere 15 Temmuz gecesi yaşananlar darbeci despotlara karşı bir milletin topyekün direnişini ifade etmesi ve onları akamete uğratması bakımından dünya halk hareketleri tarihinde mutlaka ayrı bir yere sahip olacaktır. İstanbul Boğaz Köprüsünde, Vatan Caddesinde, Taksim Meydanında, Ankara TBMM’de, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Genel Müdürlüğünde ve sayamadığımız birçok başka yerde nelerin yaşandığı elbette genel görüntüsü, dramatik sonuçları, sergilenen vahşet ve saldırganlık bakımlarından ortadadır. Ancak bütün bunların arka planında peyderpey anlaşılan, ortalıkta ki toz bulutu dağıldıkça daha iyi görülen, bir milleti millet yapan sosyal bağlara, ortak kader ve gelecek duygusuna tekabül eder şekilde kahramanlık örnekleri, insan hikayeleri vardır. Askeri binalarda organize çete mensuplarının harekâtlarını engellemek için arkamda kimse var mı diye bakmaksızın direniş gösteren askeriye mensupları, tankların hareketini engellemek için bana ne olur diye düşünmeksizin onun önüne bedenini siper eden vatandaşlar, her yerde ve her şekilde kararlı bir direniş gösteren milletimizin tüm mensupları hepimizin ortak hafızasında ve nihayet milletimizin şanlı tarihinde yerini almıştır.