Beşiktaş'ın kalecisi Nuri Alço olsun

E, hayırlı uğurlu olsun..

Peki biz neden Beşiktaşlı olduk.. �

Mazoşist miyiz biz..

Kendimize acı vermek için mi..?

“Dakika doksan, ya evde yoksan” demek için mi?

Ya da 3-0 öndesin “dakika 90, ya 3 tane yersen..”

Ya da misal “dakika 90, Mustafa neyi unutmuşsan..”

Veya en güzeli şöyle:

Orhan Can yazıyor

“Dakika 90, kalbim duracaksan..”�

Belli olmaz Mustafa Hoca bu. Yine bir şey unutmuş olabilir.

Mesela, Fenerbahçe’yi çalıştırırken 5 yabancı hakkını unutup 6. yabancı oyuncuyu sahaya sürdüğü gibi.

Beşiktaş yeni kaleci almış; adı Ramazan…

Hayırlı uğurlu olsun..

Belli olmaz Mustafa Hoca bu.

Misal yani, Holosko iyileşir gelir. Hocamız der ki “soyun gir”..!!

Manchester United maçında olduğu gibi..

Sonra, hocamız unutsun maçı “, ama seyretmeye” devam etsin.

Bu arada Holosko hala saha kenarında ısınsın..

4 dakika da uzatma oynansın.. Holosko hala ısınmaya devam etsin.

Maç bitsin, Mustafa Hoca saha dışına çıkmak için giderken,

Holosko hala ısrarla ısınmaya devam esin..

Beşiktaş yeni kaleci almış; Adı da Ramazan…

Hayırlı uğurlu olsun..

Misal, 2-1 önde ve maçın son dakikaları olsun.

Ancak defansın bel kemiği Ferrari de sakatlansın.. Ferrari kim STOPER..

Onun yerine orta saha oyuncu alsın.

Bun gören rakip antrenör, sahaya hemen 2 uzun boylu forvet alsın..

Dakika doksan, durum 2-3 hezimet olsun.. �

Tribünler sussun..

Beşiktaş yeni kaleci almış, adı Ramazan..

Hayırlı uğurlu olsun..

Bence kaleye Reha Muhtar’ı almalı..

Koyu Beşiktaşlı..

Hem de iri yarı.

Kalenin yarısını da kaplar..

Rakip oyuncular da ondan korkar.

Belki de daha az gol yer..!!

Hem sahada öyle bağırır herkes korkar...

Tuhaf sorular da sorarsa rakip oyuncular hepten kaçar..(!!)

Hem, gol yediğinde  “Efenim efenim Acı var mı Acı” diye bağırsın..

Bağırırken yüzünün damarları Ege Haritası gibi ortaya çıksın..!!

Bu bağırtıyı Hocamız kesin duysun..

Ve elbette Mustafa Hoca, “Aman ha toplum önünde bana garip bir soru sorar, rezil olurum”  diyerek,

çaresiz kendini  zinde tutsun.. Ki maçı yakından takip etsin.. Gereğini yapsın..

Ya da kaleye Nuri Alço alınsın…

Rakip oyuncular korkudan yaklaşmazlar..

Bizimkiler, “Arkamızda Nuri Alço var. Ne olur ne olmaz” diyerek pervane gibi sahada dönerler..

Mustafa Hoca da “Aman ha, gazozuma ilaç filan atar” diyerek bu “Tehlike” karşısında sürekli uyanık olmak zorunda kalır. Maçı “Canlı” takip eder. Oyun devam ederken “dalmaz”...

Dalarsa “Gazozuna ilaç atacak” bir kalecisi vardır çünkü…

Mümkün değil dalamaz..

Ve hayatımda sevdiğim 4 Mustafa’dan biri olan,

beyefendi kişiliği, çağdaş düşünceleriyle sevdiğim Mustafa Denizli..

Maç seyretmeye gelen seyirci değil de Beşiktaş Teknik Patronu olduğunu böylece hatırlar.

Sahada boş alan yaratmayan, koşmayan,

kısacası “ÜRETMEYEN” futbolcuları ya adam eder ya da gönderir..

Oyunu okur, oyuna zamanında müdahale eder..

Gözümüzsün, Hocamızsın…!!

Yoksa,

Beşiktaş bilmem kimin kalecisini almış, adı da Ramazan..

Ejderha olsa  fayda etmez….

Bence Beşiktaş yeni kaleci alsın..

Alsın ama adı, ya Reha Muhtar ya da Nuri Alço olsun..!!

Yok her ikisi de olmuyorsa o zaman Hadise olsun..

Bari,

Hem söyletiriz, hem oynatırız..

Öyle olmadı böyle boşalırız..

NOT: Hoş gelir sefa gelir ailemize Ramazan..!!