Ben devrimin her halini severim, dijital bile olsa

CANIM bugün polisiye bir kitap okumak istiyor. Hemen şimdi. Hayır tarihi bir kitap okumak istiyor. Acele, şimdi. Yoo, içimden aşk kitabı geçiyor, tamam, telaşa gerek yok, ona göre tıklıyorum, kitap bir kaç saniyede önümde. Çık dışarıya, git kitapçıya, yok öyle bir şey.

Haberin Devamı

Bilgisayarımda www.idefix.com adresine giriyorum. Karşıma kitap listesi çıkıyor. Fiyatıyla birlikte. Seçtiğim kitabın karşısına “satın alıyorum” diye yazıyorum, o kitap anında elimde, pardon bilgisayarımda. Bu anlattığım, kısa süre içinde gerçek olacak. Çünkü;
Kitaplar Türkiye’de elektronik ortama taşınıyor. Kitap alışkanlığımızın değişeceğine dönük ilk işaret.
Bu arada idefix, sabit fikir demek. Sabit fikirleri kitaplar çözecek.
HERKES KAZANÇLI
Mehmet İnhan elektronik mühendisi, aynı zamanda iktisat doktorası var. İki yıl önce bir firma kuruyor, kitabı elektronik ortama taşımak üzere.
Yayın evlerinin hazırlanması, e-kitaba her türlü cihazla ulaşımın sağlanması için TÜBİTAK’a proje sunuyor. Oradan görüş ve finansman sağlıyor. Yaklaşık bir milyon liralık bir yatırım.
Şu anda yazar kitabını yazıyor, yayın evine veriyor, kitap diziliyor ve matbaada basılıyor. E-kitapta dizgici kitabı e-posta sunumuna getiriyor. Okuyucu idefix adresine girerek, kitabı ya bilgisayarına aktarıyor ya da elindeki cihaza.
E-kitapta kağıt yok, baskı yok, depo yok, dolayısıyla yayın evi burada kazançlı. Yazar da, kazançlı, çünkü ayrıca dijital yayın hakkı var. Bu konuda henüz yasa yok, ama belli ki, çıkacak.
Okuyucu da kazançlı, çünkü daha az ücret ödeyecek. Basılı kitap örneğin yirmi lira ise, e-kitap on lira, yarı yarıya. Teknoloji böyle bir şey.
Mehmet İnhan şu anda yirmi kitap evi ile anlaşmış durumda. En çok Can Yayınları ve Cumhuriyet Kitap Kulübü ile. Firmanın veri tabanında halen 140 bin kitap var. Aşk, polisiye, klasik romanlar, şiir, tiyatro, deneme, tarih, sosyoloji, araştırma.
E-kitaba önce hangi tür kitaplar girecek? Best seller olmuş olanlar mı, baskısı tükenmiş, ama hala arananlar mı, yoksa ne? İnhan ona karar verecek.
Kitabın okuyucuya ulaşması açısından, teknik sorun yok, şirketler, cafeler dahil, Türkiye’de 35 milyon internet kullanıcısı var. Sorun bizim okuma tembelliğimizde.
Amerika’da yılda ortalama elli kitap, Japonya’da yirmi kitap okunurken, Türkiye’de yılda yarım, yanlış okumadınız, yarım kitap okunuyor.
E-kitapla birlikte, Amerika’da kitap satışı patlıyor. Amazon’un yıllık cirosu 300 milyon dolar. Sadece kitaptan. Bizde hayali cihan değer. Şurası kesin, okumak e-kitapla daha kolay hale gelecek, yarım kitap belki bir buçuk  kitaba yükselecek.
E-kitapla birlikte ortaya çıkabilecek hukuki ve mali konuları tartışmak üzere, 6-7 Mayıs’ta İstanbul’da Dijital Yayıncılar Kongresi toplanıyor.
Haydi, tıklayın şimdi, bir kitap seçin kendinize. Bu bir devrim.
Hemingway yazmış, “Silahlara Veda”. Hemingway’e selam, kitaplara veda.

Haberin Devamı

Boşverin 330-367’yi siz 110’a bakın

Haberin Devamı

CHP Meclis yönetimi harıl harıl imza arıyor. Canla başla 110 imza peşinde koşuyor. Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi’ne götürecekse, 110 imza bulması şart.
Anayasa değişikliğinin Mecliste düpedüz kabulü için 367 oy gerekiyor. Değişikliğin referanduma sunulması için ise, Mecliste 330 ile 367 arasında oya ihtiyaç var. AKP’nin 335 milletvekili var. Değişikliğe CHP ve MHP karşı. BDP’nin ne yapacağı hala belli değil, pazarlık sürüyor. BDP de karşı oy verirse, oylama belki bir kaç bağımsız desteği ile AKP’lilerin ellerinden öpecek. Herkes 330’u bulur mu, bulmaz mı, AKP’den fire olur mu olmaz mı, tartışmasında.
Oysa, şu anda asıl heyecan CHP’de. CHP’nin 97 milletvekili var. CHP’den fire olmaz ise, Anayasa Mahkemesine başvuru için gerekli 110 imzayı nasıl bulacak? 13 imza nerede?
Kulislere göre, DSP’den 9-10 imza bekleniyor, iki DSP’li değişikliğe “evet” demek eğiliminde. CHP, DSP’den gelecek destekten ayrı olarak, iki-üç bağımsız milletvekilinin peşinde. 110-97, 13 imza aslanın ağzında. CHP bulursa, kıl payı bulacak.
CHP’nin bir başka umudu daha var. Ya AKP fire verir, 330’un altında kalır ve değişiklik suya düşerse. Kağıt üstünde bu da var, ama sanki zayıf bir ihtimal. Yine de, hayat bu, belli olmaz.

Yazarın Tüm Yazıları