Belirsizlik

AVRUPA Birliği, Türkiye ile ilişkilerinde ‘‘muğlaklık’’ tavrını öyle benimsedi ki, yapılan her açıklamadan, belgelere geçen her kayıttan taban tabana zıt sonuçlar çıkartmak mümkün.

Komisyon Başkanı Prodi'nin dünkü açıklamasında da aynı durum söz konusu.

Prodi bir yandan, ‘‘Türkiye'yi reformlar yoluna devam etmek yönünde cesaretlendirmek ve hatta daha ileri adımlar atmak gerekir’’ diyor, diğer yandan Kopenhag'da, ‘‘Komisyonun, Türkiye'ye bir tarih verilmesini önereceğini’’ düşünmediğini söylüyor.

AB'nin muğlaklığında Türkiye'nin sergilediği görüntünün de payı var.

* * *

DIŞARIDAN bakıldığında Türkiye tam bir yol ayrımında görülüyor.

Nereye gideceği belli olmayan bir ülke.

Kamuoyu yoklamalarında, iktidara en yakın parti konumunda olan bir parti-AKP-seçim meydanalarına çıktığı günden bu yana sürekli ağız değiştiriyor.

Geçmişte yapılan hataların Türkiye'de gerginliklere neden olduğu özeleştirisini yaparak Saadet Partisi ile yollarını ayıranlar, bugün gerginlik yaratmaktan kaçınmıyorlar.

‘‘Sistem mağduru’’ kimliği ile sempati topladığını bilen AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın, yasaları zorlayarak sürdürdüğü kampanya bunun örneği değil mi?

Ya türban konusundaki kaypaklık? İktidara gelince Anayasa değişikliği yaparak, tüm yasakları kaldırma sözleri? Söz konusu edilen hangi yasaklar? Belli değil.

Yoksa, bazı seçmenlerle şifreli bir mesajlaşma mı bu sözler? O da belli değil.

Bunlar Erbakan'ın sahneye çıkmasıyla geleneksel seçmeni rakiplere kaptırmamak amacıyla söylenmiş olsa da belirsizlik iklimine tahminlerden daha fazla hizmet eden bir siyasi tavır.

İktidara gelince belki hepsi rafa kalkacak, belki de kalkmayacak.

Bu kadar belki ile netlik mümkün mü?

* * *

PINAR Türenç, ANAP'tan İstanbul üçüncü bölge adayı. Hem meslektaşım, hem arkadaşım. İstanbul'un en çok göç alan bölgelerinden olan bu coğrafyada günlerdir halkla iç içe, kampanyasını sürdürüyor. Gazeteci gözüyle yaptığı gözlemler çok ilginç.

Çalışmaları sırasında kendisini en çok etkileyen olaylardan birini anlattı:

‘‘Hazırladığım broşürleri dağıtırken, kadınların sadece resimlere bakıp yorum yaptıklarını fark ettim. Neden okumuyorsunuz diye sorduğumda, 'okumam yazmam yok ki' yanıtını verenler o kadar çok oldu ki!’’

Kadınları okuma bilmeyen, üstelik de nereye gideceği belli olmayan bir aday ülke!

Bu belirsizliği gidermeden, Avrupa'dan netlik beklemek zor.
Yazarın Tüm Yazıları