Aziz Yıldırım’lı değilim, Fenerbahçeliyim

Güncelleme Tarihi:

Aziz Yıldırım’lı değilim, Fenerbahçeliyim
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2009 13:18

Haberin Devamı

Emrah Öner yazıyor

Senin baban ne iş yapıyor? Benimki tüpçü. Ya seninki? Benimki seramikçi. Peki ya seninki? Benim babam hem başkan, hem mühendis, hem futbol şubecisi, hem inşaatçı, hem menajer, hem futbol mağazacısı, hem teknik direktör, hem stat müdürü, hem tesisçi, hem muhasebeci, hem...

Şimdi yazacaklarımı 7 yaşındaki bir çocuk da, 70 yaşındaki bir dede de anlayacaktır.

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe taraftarının hayatından kesinlikle ve son kez çıkmalıdır.

Aziz Yıldırım sadece, bu sene Lig’i 5. veya 6. bitirebileceği, Maldonado’yu, Aragones’i, Burak’ı, Emre’yi, Güiza’yı getirdiği, Aurelio’yu, Anelka’yı, Nobre’yi kaybettiği, 25 senelik kupa özlemini gideremediği için hayatımızdan çıkmamalıdır.

Haberin Devamı

Aziz Yıldırım;
Taraftarı, kapıcısı, amigosu, Atilla Kıyat Paşa’sı, Uğur Dündar’ı, her sene sayısız insanla iletişim kuramadığı,
Fakat nedense sadece Alex’in ve diğer kallavi futbolcuların menajeri Juan Figger ile iletişim kurabildiği,
11 senede 11 teknik direktörün işine karıştığı, sadece karışması gereken tek teknik direktör olan Aragones’e karışmadığı,
Kendisini protesto eden kombine sahiplerinin kartlarının iptal işlemlerinden Gökhan Gönül’ün Lamborghini taksitlerine kadar her işle uğraştığı,
Aynı hırsla transfere de kimseyi karıştırmayıp, sistemsizlik içinde her sene taraftarın kafasında “Acaba Josico iyi mi kötü mü, acaba Edu bize uyar mı uymaz mı” sorularını yarattırdığı,
Kulübünün gelirini veya giderini muhasebe müdürü hariç kimse ile paylaşmadığı, belki muhasebe müdürünün de hiç bir bilgisi olmadığı,
Kısacası kurumsal anlamda bir yerlere gelmeye çalışan bu büyük potansiyeli yıllardır “albay emeklisi apartman yöneticisi” mantığı ile yürütmeye çalıştığı için hayatımızdan çıkmalıdır.

Fakat şu bellidir ki, 24 Mayıs 2009’da yapılacak kongrenin sonunda, çok büyük bir sürpriz olmaz ise Aziz Yıldırım, padişahlığına 4. Mutlakiyet dönemi ile devam edecektir.

Evet, Fenerbahçe veya Türk Futbolu yıllardır zaten Mutlakiyet ile yönetilmektedir, fakat sözüm ona Fenerbahçe Cumhuriyeti projesi için bir mihenk taşı olan bu kongrede, kader Fenerbahçe kongre üyelerinin ellerinde bir zarfın içinde beklemektedir.

Haberin Devamı

Evet, unutmamak gerekir, her kimse Aziz Yıldırım Fenerbahçe tarihinde önemli bir yer edinmemiştir der ise, Allah kesin taş yapacaktır. Fakat büyük bir potansiyeli olan bu kulübü, Aziz Yıldırım Sevilla maçında bir eli cebinde “Çeyrek final oynadık, şimdi çıtayı yükselteceğiz” söyleminden sonra gruptan çıkamayıp “Bu sene oyuncu seçiminde hata yapmadık, ben seçileyim 3 sene üst üste şampiyon olacağız” gibi cümleleri ile sadece, gazete okumaya spor sayfasından başlayan o fanatik kesimi kandırıp, sıfır tahammülü olan Fenerbahçe’yi deneme tahtasına çevirmiştir, çevirmektedir, çevirecektir.

Aziz Yıldırım devam etmek istemektedir çünkü, bu büyük potansiyelin çiçeklerini, kemiksiz 30 bin kombine ile, Fenerium ile, taraftar kartı ile, telefon hattı ile filizlenirken görmüştür. Aslında bu potansiyeli ilk önce Ali Şen görmüş, “25 Milyon Fenerbahtsze taraftarı“ ile sembolleştirmiş, Divan Kuruluna Fenerbahçe’nin halka arzını sorduğunda ret cevabını almış, küsmüş ve Bodrum’a çekilmiştir. Fakat Aziz Yıldırım, özellikle son 6 senede umudunu hiç kaybetmemiş, tüm mesaisini ve sağlığını bu konuya vermiştir. Fakat belki de içeride kimsenin bilmediği bazı tamamlanamayan işlerden dolayı, Aziz Yıldırım bir kere de daha 3 sene için talip olmuştur. Yoksa hiç bir şekilde Fenerbahçe Başkanlığı insanın peşini kanser etmeden, by-pass yedirtmeden bırakmayacaktır.

Haberin Devamı

Evet, doğrudur, Aziz Yıldırım sayısız amatör ve futbolun dışındaki çoğu branşta başarı elde etmiş, yine sayısız tesis ve altyapı komplekslerine imza atmış, dernek ve vakıf paradokslarına bir son vermiştir. Fakat bunların hiçbiri Kalamış’taki, Ağrı’daki, Gelsenkirchen’deki Fenerbahçeli’nin umurunda değildir. O taraftar, galip geldiği futbol maçının veya şampiyonluğun ardından sabah okula veya iş yerinde en fazla Galatasaraylı arkadaşına veya patronuna sokacağı laf ve an kadar yaşar. Aziz Yıldırım, tesisleşirken başka şeyler çevirmiyor ise ilk önce bunu öğrenmeli, yoksa Aziz Yıldırım o 3 senelik yeni döneminde yapmak istediği kapalı spor kompleksin, stadın yanında yapılacak olan iş merkezin ve Düzce'de yazları kamp yapılacak tesislerden önce taraftarını veremden, kanserden, migrenden kurtarmak için bir Fenerbahçe Hastanesi kurması gerekmektedir.

Haberin Devamı

Aziz Yıldırım, etrafındaki biat edenleri tarafından Süleyman Seba’ya da benzetilmektedir. Aziz Yıldırım, belki yukarda yazılanların hiçbiridir, fakat Süleyman Seba hiç hiç değildir. Bir işin başında 16 yıl kalmak, “Süleyman Seba”lık titrine sahip olunur anlamına gelmemelidir.

Aziz Yıldırım’ın bir egosu da Süleyman Seba’nın 16 yıllık rekorunu kırmak olabilir, ve de kırabilir. Fakat bu sadece ona “Fenerbahçe’nin Süleyman Seba’sı” unvanını verebilir, “Türk Futbolu’nun 2. Süleyman Seba’sı”nı vermeyecektir. Bu “Gelmiş geçmiş en iyi Uygur kardeş, Behzat Uygur’dur.” demek gibi bir şeydir, zira Süleyman Seba o kadar farklı bir yerdedir ki; spor müsabakalarındaki her türlü kavga, kan, şiddet, küfür, salya, dayak, pislik, şike, teşvik primi, sahtekarlık, itiraz ve saygısızlık olayları Süleyman Seba’ların futboldan çekilmesi ile başlamıştır. Bu dönem bazı başkan tiplerinin de Türk Futboluna giriş dönemi ile Endüstriyel Futbol’un ve Futbol Ticaretinin başladığı dönem ile nedense paralellik göstermektedir. Bu arada Endüstriyel Futbol başka bir şeydir, futbolun ticaretini yapmak başka bir şeydir. İşte bu fark, Aziz Yıldırım’ın en büyük handikapını göstermektedir.

Haberin Devamı

Sonuç olarak ve özetle bir saltanat daha başındayken çökmek üzeredir.
Topraklar müthiş bir hızla paylaşılmaktadır.
Aurelio’ları İspanyollar, Tuncay ve Anelka’yı İngilizler, Ümit Özat’ı Almanlar, Nobre’yi de Jön Türkler işgal etmişlerdir.
Gökhan Gönül dışında paylaşılacak ne toprak kalmıştır, ne de bir hane.
24 Mayıs 2009 tarihinde de eğer Anadolu’dan bir Mustafa çıkmaz ise, Aziz Yıldırım 11+3+11 ile kafasındaki sonun başlangıcını çok rahat şekillendirecektir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!