Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da NSU terör örgütü üyesi Beate Zschaepe, yattığı Chemnitz Cezaevi’nde önceki gün Bavyera Eyalet Meclisi Araştırma Komisyonu üyelerine ifade verdi. Komisyon üyeleri arasında yer alan SPD milletvekili Arif Taşdelen, gözlemlerini ve Zschaepe’nin ifadelerini Hürriyet’e değerlendirdi. 9 Haziran 2005’te Nürnberg’de öldürülen İsmail Yaşar’ı yakından tanıdığını belirten Taşdelen, bu nedenle Zschaepe’nin ifadesini almaya giderken karışık duygular içinde olduğunu söyledi. Cezaevinin spor salonunda gerçekleşen görüşmede Zschaepe’yi ‘keyfi yerinde bir mahkûm’ olarak gözlemlediğini belirten Taşdelen, şunları söyledi: “Aslında ben Zschaepe’nin görüşmeye kelepçelerle getirileceğini düşünmüştüm. Ama elini kolunu sallayarak, keyifli bir şekilde salona girdi. Düzgün kıyafetler giyinen, mutlu bir Zschaepe gördüm. Sanki cezaevinde değil, bir otelden çıkıp gelmiş gibiydi. Bu cinayetlerden yorgun, bitkin, suçluluk duygusu hisseden bir kadın görmedim. Sözlerindeki pişmanlık ifadesi, asla vücut diline ve yüzüne yansımamıştı.”
TAKTİKSEL DAVRANIYOR
“Yer altına indikten sonra birkaç kez avukat aracılığıyla teslim olmak istemişler ancak savcılık istedikleri şartları kabul etmeyince bundan vazgeçmişler. Daha sonra Güney Afrika’ya kaçmaya karar verdiklerini söyleyen Zschaepe, o planları da gerçekleşmeyince cinayetlerin başlandığını söyledi. Zschaepe, cinayetlerden, sanki iki Uwe kendi aralarında konuşurken haberdar olmuş gibi ifade verdi. ‘Bugün sorarsanız tetiği ben çekmedim ama tetiği çekmiş gibi kendimi suçlu hissediyorum’ dedi. En geç ilk cinayetten sonra kendisini ihbar etmesi halinde cinayetlerin devam etmeyeceğini söyledi. Bence bu taktiksel bir mesele. Ömür boyu hapse mahkûm olmuş biri, belki ileride erken salıverilmesi açısından veya hapiste kendisine daha iyi ortam sağlanması için böyle bir ifade vermiş gibi görünüyor. Bu söyledikleri bana inandırıcı gelmiyor.”
TEMME’YE O DA İNANMAMIŞ
Taşdelen, Beate Zschaepe’nin, NSU örgütünün ortaya çıkmasından sonra cinayetlerde istihbaratın rolüyle ilgili en hassas ve tartışmalı Halit Yozgat cinayetiyle ilgili ilginç bir açıklamada bulunduğunu söyledi. Kasssel’de internet kafe işleten Halit Yozgat, 6 Nisan 2006’da kendi dükkanında öldürüldüğü sırada, Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı muhbiri Andreas Temme’nin cinayet sırasında ve sonrasında internet kafede olduğu ortaya çıkmıştı. NSU’nun ifşa olmasından sonra cinayetle ilgili sorgulanan Temme, olay yerinde olduğu halde cinayeti görmediğini ve internette gezindikten sonra tezgâha parayı bırakıp çıktığını, tezgâhın arkasında kanlar içinde yerde yatan Halit Yozgat’ı görmediğini söylemişti. Taşdelen, bu olay üzerine konuştuklarında Beate Zschaepe’nin yaptıgı ilginç açıklamayı ise şöyle anlattı: “Beate Zschaepe, Andreas Temme’yi canlı olarak bir kere gördüğünü söyledi. Galiba onu mahkemede görmüş. İfadesi sırasında Temme’yi tarif ederken, ayağa kalkarak ellerini yukarı kaldırıp Temme’nin boyunun çok uzun olduğunu tarif ederek anlattı. Sonra da bize ‘O boyda birisinin küçük tezgâhın arkasında kanlar içinde yatan birini görmemesi imkânsız. Açıklaması bana inandırıcı gelmedi’ diye söyledi. Bu da ilginç. Çünkü NSU’nun üyesi bile muhbirin açıklamasını inandırıcı bulmuyor ancak Temme’nin bu olayda rolü olup olmadığı aydınlatılamıyor.”
TINO BRANDT’IN NSU’DAKİ ROLÜ
“Zschaepe, Thüringen’de istihbarat muhbiri olarak görev alan Tino Brandt’ın NSU’daki rolüne de değindi. Brandt’ın, onları, yabancı ve Türk düşmanlığına iten ve radikalleşmeye yönlendiren isimlerden olduğunu söyledi. 1998’de yer altına indikten sonra Brandt’la telefon kulübesi üzerinden yaptıkları görüşmelerle irtibat kurduklarını ifade etti. Önceden görüşecekleri telefon kulübesinin numarasını birbirlerine verdiklerini söyleyen Zschaepe, istihbarata çalışan Brandt’ın o zaman kendilerini ele verebileceğini ancak bunu yapmadığını anlattı. Ayrıca çalıntı bir arabayla Hannover’e giderlerken, bir polis çevirmesine yakalandıklarını ancak polislerin plaka kontrolü yapmadan kendilerini serbest bıraktıklarını da söyledi.”