Haftalardır ifadesi yılan hikayesine dönen NSU davasının bir numaralı sanığı Beate Zschaepe, nihayet bugünkü duruşmada yazılı ifade verdi. 53 sayfalık ifadeyi avukatı Mathias Grasel okudu. Zschaepe, kendini acındırmak için çok zor bir çocukluk dönemi geçirdiğini anlattı. Babasını hiç tanımadığın, annesinin birkaç erkekle ilişki yaşadığını, son ilişkisi olan adamla alkol sorunu yaşadığını, annesine saygıyı kaybettiğini anlattı. Zschaepe, “Para sıkıntısı yaşadık. Küçük hırsızlıklar yaptım, anneme saygımı kaybettim” dedi.
Beate Zschaepe, 1989’da Uwe Mundlos’u tanıdığını ve onunla birlikte yaşadığını, onunla aşırı sağ çevrenin içine girdiğini, sağcı marşlar okuduklarını, daha sonra Uwe Böhnhardt’la tanıştığını söyledi ve “19 yaşındaydım. Ona aşık oldum. Mundlos’a karşı da sevgim bitmedi. Mundlos askere gitti. Ondan ayrıldım. Uwe Böhnhardt’ın silaha ilgisi çok yüksekti. Onunla yaşamaya başladım” dedi.
Böhnhardt’ın 5 ile 10 kişi arasındaki aşırı sağcı Kameradschaft Jena grubu içine girdiğini anlatan Zschaepe, “Ama üye olmadım” dedi.
HER ŞEY DEĞİŞTİZschaepe ifadesinde polise muhbir olarak çalışan neonazi Tino Brand’ı ağır suçladı. Her şeyin onunla değiştiğini, tüm eylemleri onun finanse ettiğini ileri sürdü. “O olmasa, bu etkinlikleri yapamazdık” dedi.
Polisle de çok kötü tecrübe yaşadığını anlatan Zschaepe, bombayı depoladıkları garajın ortaya çıkmasından sonra aslında teslim olmak istediğini, ancak ağır ceza alacağı korkusuyla polise gitmediğini iddia etti.
Garajda bomba depolandığını da bilmediğini ileri süren Beate Zschaepe, Böhnhardt’ı çok sevdiği için kopamadığını, onların peşinden sürüklendiğini ifade etti.
Hürriyet Gazetesi Berlin Temsilcisi Celal Özcan, duruşmayı yerinde takip ediyor.CİNAYETLERİ BİLMİYORMUŞBeate Zschaepe ne banka soygunları, ne cinayetler ne de bombalı saldırıların ne hazırlığında ne de uygulanmasında bulunduğunu iddia etti.
Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’ın olayları yaptıktan günlerce, hatta aylarca sonra kendisine kısaca söylediklerini anlattı:
“9.9.2000 tarihinde, Nürnberg’te ne olacağını bilmiyordum. İkili sık sık evi terk edip çıkıyordu. Bir şeyler sezinliyordum. Ben cinayette kullanan Ceska silahı ne gördüm, ne de nasıl geldiğini biliyorum. Geri döndüklerinde bana ‘Hiçbir şey yok’ dediler. Nürnberg’teki Enver Şimşek cinayetiyle ilgili olayı Aralık ayında öğrendim. Üsteleyince Böhnhardt anlattı. Şok oldum. Çok kızdım, öfkelendim. Bağırdım. Bana her defasında bir daha yapmayacakları sözü verdiler. Ama bu sözlerini tutmadılar. Günlerce konuşmadık. Bana benim karşı çıkacağımı bildikleri için söylemediklerini anlattılar. Benim kan bile göremediğimi biliyorlardı. Bir kere mutfakta elimi kesince, fenalık geçirmiştim...”
İlk başlarda polise teslim olmayı düşündüğünü, neonazi çevrede tanınan bir avukatla bağlantı kurduğunu, onun, “10 yıla kadar ağır ceza alırsın” demesi üzerine korktuğunu anlatan Zcshaepe, bir türlü teslim olmaya cesaret edemediğini iddia etti.
Savcılığın iddianamesindeki tüm eylemleri sayan Zschaepe’nin her olay için, “Ben ne hazırlığında, ne de uygulanmasında bulundum” demesi dikkat çekti.
CESKA NERDEN?Zschaepe, seri cinayetlerde kullanılan Ceska silah hakkında da hiç bir açıklık getirmedi ve nereden tedarik edildiğini hiç bilmediğini ileri sürerek, “Silahları evde ortada görünce hemen kaldırıyordum. Hiç dokunmadım” dedi.
Nürnberg’te ilk işlenen Enver Şimşek cinayetini de çok sonra kısaca öğrendiğini söyleyen Zschaepe, “Ben ne niçin öldürdüklerini, ne de siyasi amaçlı yaptıklarını bilmiyordum. Bugüne kadar da bunu bilmiyordum. Benden gizlediler... Onlardan ayrılıp polise teslim olsam, onların polise teslim olmamak için kendilerini öldüreceklerini biliyordum. Onların bu korkunç eylemlerine rağmen onlarla yaşamaya mahkumdum. Kaderime teslim oldum” diyerek, kendini zavallı biri gibi göstermeye çalıştı.
11 EYLÜL’E ALKIŞ11 Eylüll 2001 New York’taki ikiz kulelere terör saldırısını televizyondan izlediklerini anlatan Zschaepe, “Uwe Mundlos ve Uwe böhnhardt, çok heyecanlandılar, sevindiler ve alkış tuttular” dedi.
Köln’de Türk işyerlerinin bulunduğu Keup Caddesi’ndeki bombalı saldırıdan da önceden hiç haberi olmadığını anlatan Zschaepe, “Bana, ‘Para tedarik edeceğiz’ diye gittiler. Ben Köln’e gittiklerini bile bilmiyordum” dedi.
Onların hep olaylardan bir kaç gün sonra eve geldiklerini, duş alıp bisiklete binerek karavana gittiklerini anlatan Zschaepe, “Daha sonra bana ‘Bir Türkü öldürdük’ diyorlardı. Ben şaşkına dönüyordum ve kavga ediyordum” iddialarında bulundu.
POLİS CİNAYETİZschaepe, ikilinin polis memuru Kiesewetter’i de yeni silah tedariki için öldürdüklerini iddia etti ve eski silahları tıkandığı için yeni silahlara ihtiyaçları olduğunu söyledi.
SON GÜNUwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’ı, “Sevimli ve yardımsever” kişiler olarak tanımlayan Beate Zschaepe, ikilinin yakayı ele vermeden önce kendisinden bazı isteklerde bulunduklarını anlattı. “Bize bir şey olursa, evde cinayetleri kimin işlediğini gösteren DVD kasetleri posta kutusuna atmamı ve evdeki delilleri yok etmek için de evi ateşe vermemi istediler. Ben de onlara bu son arzularını yerine getireceğim sözünü verdim. Sadece son arzularını yerine getirmek için yaptım. Bu suçun bilincindeyim. Ne NSU teşkilatının kurulması, ne de diğer hiç bir olayla bir bağım var. NSU adını Uwe Mundlos buldu. Bu bir örgüt değil. Bunlarla ilgili tüm suçlamaları reddediyorum. 10 cinayet ve iki bombalı saldırıyı ve banka soygunlarında insanların zarar görmesini önlemeyemediğim için kendimi moral açıdan suçlu hissediyorum. Kurbanlardan, ailelerinden özür diliyorum” dedi.
CEVAP YOKKurbanlar ve ailelerinden özür dileyen Beate Zschaepe, ancak kurban ailelerin avukatlarının sorularını yanıtlamayacağını söyledi. Zschaepe buna karşın kendisiyle birlikte yargılanan öteki dört sanığını avukatlarının sorularını yazılı yanıtlayacağını belirtti. Zschaepe, ne polisle ne de istihbaratla ilgili herhangi bir ilişki ya da muhbir adı verdi. “İkili yakalanıp intihar ettikten sonra ne İçişleri Bakanlığı ne de herhangi bir resmi daireyle telefon görüşmesi yaptım" dedi. 4 gün boyunca trene binip plansız rastgele seyahat ettim” dedi.
SON VERİNZschaepe ifadesi okunduktan sonra mahkemeye eski üç savunma avukatının görevine son verilmesi için dilekçe verdi. Gerekçe olarak ise kendisinin konuşmak istediğini, ancak 'konuşursan intihar edersin' diye avukatları tarafından engellendiğini, güvenin tamamen sarsıldığını gösterdi. Mahkeme Zschaepe'nin ifadesini incelemek için dünkü duruşmayı erken bitirdi ve yarınki duruşmayı da iptal etti. Mahkeme Başkanı Götzl, "Sorularımız var ve bu soruları hazırlayacağız“ dedi. Duruşmaya gelecek hafta salı günü tanıkların dinlenmesiyle devam edilecek.
BÜYÜK BİR YALANSeri cianeyete kurban giden Mehmet Kubaşık'ın kızı Gamze Kubaşık, ifadeyi şöyle değerlendirdi:
"Hiçbir sözüne inanmıyorum. Aslında birçok şeyi aydınlatabilirdi. Sadece kendi rolünü küçük göstermek istiyor. Babamın öldürülmesi üzerine bir şey öğrenme umudum vardı. O da boşa gitti. İfade tamamen bilinçli hazırlanmış."
Kassel'de öldürülen Halit Yozgat'ın babası İsmail Yozgat:"Zschaepe'nin ifadesi büyük bir yalan. Çünkü ölenlere suçu atıyor. O da biliyor ki, ölenler konuşmaz. Zschaepe kedilerini sevdiği kadar insanları sevseydi, daha ilk cinayette polise
haber verirdi, öteki insanlar ölmezdi. Tüm ifadesi yalan. Özrüne de inanmıyoruz."
İlk cinayete kurban giden Enver Şimşek'in eşi Adile Şimşek:
"Büyük bir düş kırıklığı. Benim kocam neden ve niçin öldürüldü, bu soruların hiçbirine cevap alamadım.Cinayetleri güya sonra öğrenmiş, ama engellememiş. Öğrenince polise söylese, engellerdi.“
ÖZRÜ KENDİNDE KALSINKurban ailelerin avukatlarından Mehmet Daimagüler ise şöyle dedi:"Yalanlar üzerine kurulmuş bir ifade.Tamamen inandırıcılıktan uzak. Özründe samimi olsaydı, kurban ailelerin sorularını yanıtlardı. Özrü kendinde kalsın.“
Enver Şimşek ailesinin avukatı Seda Başay Yıldız:
"İfade tam bir hayal kırıklığı. Cinayetlerden sonradan haberim oldu diyor. Kendimi ahlaki olarak suçlu hissediyorum diyor, ama kurban ailelerin avukatlarının sorularını yanıtlamıyor. Tamamen inandırıcılıktan uzak.“
Avukat Yavuz Narin:
"
Zschaepe hukuken herşeyi itiraf etti. Tüm suçları resmen onayladı. Eski avukatlarının konuşursan intihar edersin diye kendini korkuttuklarını söylüyor. Asıl şimdi intihar etti."